Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 19.10.2012 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 13.8.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22.8.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olup, borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, tebliğ tarihinde ve halen annesinin rahatsızlığı sebebiyle Nevşehir ilinde olduğunu ileri sürmüştür....
Borçlunun bu şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup, süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı). O halde borçlunun nafaka alacağına işletilen faizle ilgili şikayetinin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle bu şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ:Borçlu vekilinin temyiz isteminin kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 24.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2018/862 Esas sayılı takip dosyasından tebliğe çıkartıldığı, söz konusu şikayeti inceleme yetkisinin de tebliğ işlemini yapan esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. İstanbul 42. İcra Hukuk Mahkemesinin 23.12.2022 Tarihli ve 2022/534 Esas, 2022/248 Karar Sayılı Kararı Somut olayda öncelikle takibin ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin olduğu, haciz aşaması sözkonusu olmadığından nokta haczinden bahsedilemeyeceği, Erzurum İcra Hukuk Mahkemesi yetkisizlik kararının bu yönüyle yerinde olmadığı ayrıca kıymet takdirinin Erzurum İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı, şikayeti inceleme yerinin talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, kıymet takdir raporunun tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczedilmezlik şikayeti Dava, emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 06/06/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Davacı ...’ın şikayeti üzerine ... yapılan soruşturmaya ilişkin tüm soruşturma dosyasının şikayet dilekçesi de dahil onaylı örneği temin edildikten sonra tekrar Dairemize gönderilmek üzere dosyanınn mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti kabul edildiğine göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca, tebliğ tarihinin, borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek tebligatın iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun şikayeti takip dayanağı ilamda brüt alacağa hükmedildiği, bu alacağın net miktarlar üzerinden istenebileceği halde, bu lazimeye uyulmadan takip başlatıldığı yönünde ilama aykırılık şikayeti olup, İİK'nun 33,33/a maddelerinde düzenlenen imhal, itfa ve zamanaşımı itirazı değildir. Bu durumda şikayetin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK b. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karış 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 01.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Takip borçlusunun icra mahkemesine başvurusu usulsüz tebliğ edilen tebligatın öğrenme tarihinin düzeltilmesi şikayeti olup, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz ettiğini ileri sürmüş olması, hukuki nitelendirme Hakime ait olduğundan sonuca etkili olmayıp ilk derece mahkemesince de tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak inceleme yapıp şikayetin süreden reddine karar vermiştir....
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın yemek dağıtımı yapan şirketin yetkili müdürü olduğu, olay günü sabah saat 9.30 da, katılanların çalıştığı matbaa şirketine sebze çorbası, tavuk döner, pilav ve ayranı öğle yenmek üzere teslim ettiği, matbaa şirketi çalışanlarının bir kısmının olayın ertesi günü cumartesi karın ağrısı, ishal ve kusma şikayeti ile hastaneye gittikleri ve doktor raporlarında besin zehirlenmesi teşhisi konulduğu olayda; müştekilerin yedikleri gıdalara ait örneklerin laboratuvar analizi bulunmadığı, doktor raporunda kusma, ateş ve ishal şikayetinden bahsedilse de bunun gıda zehirlenmesinden kaynaklandığına dair hasta şikayeti dışında tıbbi bir tespit bulunmadığı göz önüne alındığında, olay günü meydana gelen gıda zehirlenmesinin, yemek şirketinden temin edilen yemeklerden kaynaklanıp kaynaklanmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmemesi...
Eldeki davada, davacının hizmet döküm cetvelinde davalı kooperatife ait 24642 sicil sayılı işyerinden 02.11.2011-01.10.2015 tarihli bildirimlerine ilişkin olarak 02.11.2011 tarihli işegiriş bildirgesi ile 01.10.2015 tarihli işten ayrılış bildirgesinin 15.11.2018 tarihli olduğu,öte yandan dosya içinde mevcut Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulunun 30.12.2015 tarihli raporunda, davacının sigortasız çalıştırıldığına dair şikayeti ile ilgili olarak SGK’nın ayrı bir idari soruşturması olduğundan bahsedildiği anlaşıldığından, Mahkemece, davacının şikayeti nedeniyle Kurum tarafından bir inceleme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa konuyla ilgili rapor ve diğer ilgili evrak ile davalı işyerinden davacı adına yapılan yukarıda belirtilen bildirimlerin ne zaman, ne şekilde yapıldığı hususunun Kurumdan sorularak tüm dayanak bilgi ve belgelerin Kurumdan celbi ile dosyaya eklendikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi...