WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, İİK'nun 99.maddesine dayalı olarak alacaklının açtığı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. 10.06.2014 tarihinde yapılan hacizde, İcra Müdürlüğü’nce davacı alacaklıya, İİK madde 99 uyarınca istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verildiği, alacaklı vekili tarafından ise, 11.06.2014 tarihli dilekçe ile 3.kişi ...'ın istihkak iddiası üzerine dosyanın mahkemeye gönderilmesi İcra Müdürlüğü’nden talep edilmiştir. İcra Müdürlüğü’nce dosya re'sen Kayseri 3.İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmiş ve 18.06.2014 tarihinde Mahkemece, ''İcra Müdürlüğü’nce alacaklıya İİK madde 99 uyarınca istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verildiği''gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir....

    İstihkak davasının amacı hacizli eşya ya da hak üzerinde cebri icranın devam edip etmeyeceğini belirlemektir. İstihkak davasının görülebilmesi için, geçerli ve süresinde yapılmış bir istihkak iddiasının bulunması gerekir. Borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunması mümkündür. (İİK'nun 96/1, 85/2. mad.) Somut olayda üçüncü şahıs sigorta şirketi vekili tarafından İcra Mahkemesi'ne verilen dilekçede, borçlu hakkında sürdürülen takip nedeniyle haczedilen aracın mülkiyetinin kendilerine ait olduğu belirtilmiş ve haczin kaldırılması isteminde bulunulmuştur. Üçüncü kişinin başvurusu açıklanan bu şekliyle istihkak davası niteliğindedir. Dilekçede şikayetten söz edilmesi HMK'nun 33. maddesi uyarınca “hukuki tavsif hakime aittir” kuralını değiştirmez....

      Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı ... tarafından ... hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, 29.05.2012 tarihinde haczedilen menkuller ile ilgili 3. kişi ..i. tarafından istihkak iddiasında bulunulduğu ve ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/386 esas sayılı dosyasında istihkak davası açıldığı, 30.12.2013 tarihinde 3. kişinin açtığı istihkak davasının reddine karar verilmesi üzerine, 03.02.2014 tarihinde 3. kişi tarafından icra müdürlüğüne başvurularak istihkak davasının reddi kararının tehir-i icra talepli temyiz edildiğinden bahisle satışın durdurulmasını, dosyaya sunulacak olan teminat mektubunun kabulü ile taraflarına mehil vesikası verilmesini istediği, icranın geri bırakılmasını temin için verilen teminat mektubunun sunulması üzerine istihkak davası kararı yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının teminat mektubunun paraya çevrilmesi yönündeki taleplerinin icra müdürlüğü tarafından reddedildiği görülmektedir....

        Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Hacizde, yasada gösterilen kişilerce istihkak iddiasında bulunulması ile İİK’nun 96. maddesindeki 7 günlük yasal hak düşürücü süre kesilir. Somut olayda haciz sırasında istihkak iddiasında bulunan kişi yasada sayılan kişilerden değildir. Hacizdeki istihkak iddiası 7 günlük süreyi kesmemiştir. İcra Müdürlüğü’nde istihkak iddiasında bulunulmayıp doğrudan dava açıldığına göre 7 günlük yasal sürenin başlangıcında haczi öğrenme tarihinin dikkate alınması gerekir. Üçüncü kişi,haciz işlemine karşı Küçükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nde 05.11.2009’da şikayet yoluna başvurduğuna göre haczi en erken bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Öte yandan şikayet yoluna başvurulması da süreyi kesen sebeplerden değildir.Bu durumda, 10.12.2009’da açılan istihkak davasının süre aşımından reddi gerekirken işin esasına yönelik karar verilmesi hatalıdır....

          istihkak iddiası geçerli bir istihkak iddiası değildir....

            Mahkemece iddia, toplanan delillere göre; haczin yapıldığı maden ocağı ruhsatının davalı borçlu adına kayıtlı olması, haciz talimatının İİK 99.maddeye göre çıkmış olup istihkak iddiasında bulunan tarafın dava açarak istihkak iddiasını ispat etmesi gerekirken böyle bir ispat olmadığı gerekçesiyle davanın kabülüne istihkak iddiasının reddine, şartlar oluşmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 99 ve devamı maddeleri gereğince alacaklı tarafından açılmış 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılması davasına ilişkindir. İstihkak davaları İİK'nun 97/11 ve HUMK'nun 512.maddesi gereği genel hükümlere göre görülür ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 16.maddesi ile 1 sayılı tarifedeki nisbi esas üzerinden harca tabidir....

              Maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunmasıdır. 3.kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz. ../... -2- 2009/4160 2009/7393 Somut olayda, dava konusu 14.04.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında davalı şirket lehine yetkili tarafından yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığı gibi, bu yönde yapılmış bir iddia da olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir....

                Hacizden doğan istihkak davalarını düzenleyen İİK.nun 96. 97. ve 99. maddeleriyle haczi düzenleyen İİK.nun 85/2.maddesinde istihkak davasını, haczedilen şey üzerinde "mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hak" iddia eden kişilerin açabileceği belirtilmiştir. Ancak, istihkak davasının yasaya konuluş amacının, haczedilen şey üzerinde, alacaklıya karşı daha üstün bir hak ileri süren kişinin hakkını korumak olduğu gözönünde tutularak mülkiyet ve rehin hakkı sözcüklerinin sınırlandırıcı olmadığı, diğer sınırlı ayni haklara, tapuya şerh verilerek güçlendirilmiş kişisel haklara, mülkiyeti muhafaza kaydı sözleşmesi ve finansal kiralama sözleşmesinden doğan haklara, teferruata, hapis hakkı gibi haklara dayanılarak da istihkak davası açabileceği Yargıtay uygulamasında ve öğretide kabul edilmektedir. Ancak somut olayda, davacı 3.kişi anılan haklara değil dava dışı bir başka 3.kişinin kiracılık hakkına dayanarak istihkak iddiasında bulunmuştur....

                  süreyle devraldığı şirketin borçlarından sorumlu olduğu gerekçesiyle istihkak davasının reddine karar verilmiş davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Davacı 3.kişi, davadan önce 09.01.2009 tarihinde icra müdürlüğüne istihkak iddiasında bulunmuştur. İcra Müdürlüğü İİK’nun 96/2 maddesi uyarınca alacaklı vekiline 15.01.2009 tarihinde tebliğ olunan 60 örnek nolu varaka ile 3 gün içinde itiraz hakkı olmak üzere istihkak iddiasını bildirmiştir. Alacaklı vekili, davacı 3.kişinin açtığı davadan 23.01.2009 tarihinde tebliğ olunun dava dilekçesi ile haberdar olduğu halde 3 günlük yasal süre içerisinde istihkak iddiasına itiraz etmediğinden, İİK’nun 96/2 son cümlesi gereğince istihkak iddiasını kabul etmiş ve haciz hükümsüz hale gelmiştir. Bu durumda mahkemece konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve haksız olan tarafa yargılama giderinin yükletilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırdır....

                      UYAP Entegrasyonu