AŞ tarafından da istihkak davası açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Birleştirilen davada ise davacı 3.kişi ... AŞ vekili,...İcra Müdürlüğü'nün 2008/20224 sayılı takip dosyasında 15.7.2010 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, borçlu ... Televizyon Hizm. AŞ'nin TMSF tarafından parçalanarak satıldığını, müvekkilinin de 2005 yılında borçlunun bir kısım mal ve haklarını TMSF'nun yaptığı ihaleden satın aldığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, 2010/312 esas sayılı davanın HUMK'nun 409/5.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına; birleştirilen 2010/317 esas sayılı davada ise borçlu ... TV Hizm. AŞ'nin de içinde bulunduğu ... TV İktisadi ve Ticari Bütünlüğünün 6183 sayılı Kanun kapsamında ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 134.maddesi uyarınca 26.9.2005 tarihinde TMSF tarafından davacı 3.kişi ......
Çoğunluğun dayandığı ve yerel mahkemenin gerekçesine esas aldığı 6183 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ise; “Amme borçlusunun bu Kanun’un 27, 28, 29 ve 30’uncu maddelerinde yazılı tasarruf ve muamelelerinin iptali için umumi mahkemelerde dava açılacağı ve bu davalara diğer işlere takdimen umumi hükümlere göre bakılacağı” kurala bağlanmıştır. 7. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun 1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6183 sayılı kanunda genel olarak uyuşmazlıklar kişiler açtığında idari yargının görev alanına girmektedir. Ancak kurumlar tarafından açılan davalarda genel mahkemeler deyimi, aslında adli yargı yerindeki mahkemeleri ifade etmektedir. Zira o tarihte uzman mahkemeler bulunmamaktadır. Bu hali ile bu kanun genel kanundur. 8. Gerek 5510 sayılı SSGSS Kanunu, gerekse 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ise özel kanunlar olup, 6183 sayılı kanundan sonra yürürlüğe girmişler ve özel düzenlemelere yer vermişlerdir. 9....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı TMSF vekili tarafından istenmiş ise de miktar itibariyle duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'dan kaynaklanan ve 3. kişi tarafından ileri sürülen istihkak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile 21.06.2007 tarihli haciz tutanağının 37-73 ve 75-76 sırasında kayıtlı bulunan para, ziynet eşyası ve benzeri malzemeler üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına ve el konulan eşyaların davacıya iadesine dair verilen karar davalı TMSF vekilince temyiz edilmiştir....
görev yönünden reddeden …Mahkemesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının; davanın istihkak iddiasıyla değil, haczin kaldırılması istemiyle açıldığı ileri sürülerek bozulması istemidir....
Hukuk Dairesi 2010/5144 E. , 2010/6183 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulü dair verilen hükmün süresi içinde davalılar üçüncü kişi ve borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu aleyhine Konya 14. İcra Müdürlüğünün 2008/6422 esas sayılı takip dosyasında yapılan hacizde, diğer davalı 3. Kişinin istihkak iddiasında bulunduğunu, mahcuzların borçluya ait olduğunu ileri sürerek, istihkak iddiasının reddi ile davalıların %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmelerini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili, haczedilen malların müvekkiline ait olmadığını haciz yapılan adreste önceden müvekkilinin faaliyet gösterdiğini, daha sonra bu adresten taşındığını belirterek davanın reddini istemiştir....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, ... 12.... Müdürlüğünün 2011/12052 sayılı takip dosyasından, 08.02.2012 tarihinde borçlu adresinde yapılan haciz sırasında 3.kişi lehine istihkak iddiasında bulunulduğunu belirterek, İİK”nun 99. maddesine dayalı olarak 3.kişinin istihkak iddiasının reddine ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı 3.kişi vekili de,ayrı bir dava açarak aynı takip dosyasında yapılan aynı hacizle ilgili olarak İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davası açmış, davalar arasında irtibat bulunduğundan mahkemece birleştirilmiştir. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacının dava konusu araç üzerindeki hacizden 2.10.2009 tarihinde haberdar olduğu, davasını ise 19.3.2010 tarihinde açtığı süresi içinde istihkak iddiasında bulunmadığı gerekçesiyle şikayet edenin şikayetinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık 3.kişinin İİK 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı 3. kişi vekilinin yerinde görülme- yen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 24.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
2010/253 Karar sayılı ilamı ile reddedildiğinin belirtildiğinin anlaşılması karşısında; sanık ...’ın istihkak iddiasına ilişkin herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı, işlem yapılmış olması halinde, istihkak iddiasının sonuçları araştırılıp, mahcuzların kime ait olduğunun tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik kovuşturmayla mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan ... vekilinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 04/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dosya kapsamının tetkikinde, dava dilekçesinde icra memuru işleminin iptaline ilişkin şikâyetin reddi hâlinde terditli olarak ileri sürülen istihkak iddiasının kabulü istenmiş olup Mahkemece 16.09.2021 tarihli ara karar ile İİK'nın 97. maddesine dayalı istihkak davasının eldeki dosyadan tefriki ile İİK'nın 16. maddesine dayalı şikayetin yargılamasına eldeki dosyadan devam olunmasına karar verilmiştir. Ne var ki; şikâyet yoluna başvurulmuş olması istihkak davası açma süresini etkilemez, yani bu süreyi durdurmaz. Bu nedenle söz konusu tehlikeyi önlemek için şikâyet yoluna başvuran tarafın aynı zamanda süresi içinde istihkak davası açması kendi menfaatine olacaktır. Hem şikâyet yoluna başvurulması hem de aynı zamanda istihkak davası açılmasına kanunen bir engel bulunmamaktadır (Aslan, K.: Hacizde İstihkak Davası, Ankara 2005, s. 269)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı ..., davalı alacaklı vergi dairesi tarafından diğer davalı borçlu ... aleyhine 6183 Sayılı Kanun hükümlerince yürütülen takipte kendilerine gönderilen yazı üzerine gerçekte borçlu adına kayıtlı olmayan 10 ada 668 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde borçlunun babası ... adına bina olarak kayıtlı muhdesat üzerine sehven haciz şerhi konulduğunu, muhdesatın taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceğini, taşınmazın dava dışı kişiler adına kayıtlı olması nedeniyle sehven konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....