Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, davalı idarece 6183 sayılı Yasanın 79/4.maddesi gereği uygulanan e-haciz ihbarnamesi sebebiyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    alacaklarından … ila … sayılı ihbarnamelerden kaynaklanan tahakkuk eden borçların 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 23.maddesi uyarınca mahsup edildiği, dava konusu borçlarla ilgili uzlaşma talebinin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada ise Mahkemelerinin E:… ; K:… sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği görüldüğünden,6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 23.maddesi uyarınca muaccel hale gelen borçların davacının katma değer vergisi iade alacağından mahsup edilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen reddine, kısmen incelenmeksizin reddine karar verilmiştir....

      de bulunan hak ve alacakları üzerine 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi uyarınca haciz konulduğunu, ancak bu miktar üzerinde başka hacizlerde bulunduğunu, ... .... ... Müdürlüğü'nün 2011/21679 Esas sayılı ... dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde 6183 sayılı Kanun'un .... maddesinde 5479 sayılı Kanun'un .... maddesine göre yapılan değişiklik uyarınca genel bütçe vergi gelirlerinden doğan alacağın hacze iştirakinde öncelik tanındığını, oysa sıra cetvelinde tüm alacaklıların alacak tutarları nisbetinde pay ayrıldığını, bu durumun 6183 sayılı Kanun'un .... maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetveline itiraz etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin haksız olduğunu, sıra cetvelinin konuna uygun olduğunu, davacı alacağının rüçhanlı olmadığını, 6183 sayılı Kanun uyarınca, hacze iştirak imkanının tanındığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

        ın işvereni davacı nezdinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79. maddesi uyarınca doğmuş ve doğacak tüm hak ve alacaklarına haciz konulması ve sonucun yedi günlük süre içinde bildirilmesi, aksi takdirde aynı yasa maddesi uyarınca işlem yapılacağını duyuran haciz bildirisine süresinde itiraz edilmemesi üzerine borç zimmetinde kabul edilerek adına düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerine karşı dava açılmıştır. 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunanların böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında itirazda bulunabileceği, aynı Kanunun "üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 5479 sayılı Kanunun 5. maddesiyle değişik 79. maddesinin birinci fıkrasında, hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki...

          Mahkemece haciz bildiriminin tebliğ edildiği tarihten sonra vergi borçlusunun borçlarını taksitlendirmesi nedeni ile haczin kaldırıldığı gerekçesi ile konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi gereğince haciz bildirisine 7 günlük süresi içerisinde itiraz etmeyen davacının, aynı yasanın 79/IV. maddesi uyarınca 1 yıllık süresi içerisinde açmış olduğu menfi tespit davasında, vergi borçlusunun borcu nedeni ile yapılan haciz işlemlerinin kaldırılması nedeni ile davanın konusuz kalmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi uyarınca alacaklı kamu idaresi tarafından kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü kişi, aynı bentte...

            Davacı 3.kişi, Vergi İdaresinin vergi alacağı nedeniyle, borçlu hakkında 6183 Sayılı Yasaya göre yapılan takip ve diğer alacakların ise icra müdürlüğü kanalı ile yapılan ilamsız takipler sırasında, mülkiyeti kendisine ait dava konusu ... plakalı araç üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir. 6183 sayılı Yasaya göre yapılan icra takiplerine dayalı istihkak davalarının aynı Yasanın 68. maddesi hükmü gereği dava değerine göre Sulh Hukuk veya Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir. Görev konusu, kamu düzeni ile ilişkin bulunduğundan Hakimin bu hususu yargılamanın her aşamasında görevi nedeniyle resen gözönünde bulundurması zorunludur. Bu durumda, davalı ... idaresinin yaptığı takiple ilgili olarak açılan davanın tefrik edilerek, Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi ve davanın değerine göre dosyanın görevli Asliye Hukuk veya Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekmektedir....

              İDM'nce davalı vekilinin ihtiyati tedbire yönelik itirazı duruşmalı inceleme sonucunda yukarıda gösterilen gerekçelerle reddedilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince re'sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede; Uyuşmazlık 6183 Sayılı Kanunun 79/4.fıkrası gereğince açılan menfi tespit davası nedeniyle 6183 Sayılı kanun gereğince yapılan takip işlemlerinin durdurulması kararından kaynaklanmaktadır. 79/4.fıkrasına göre; her hangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibariyle amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açması halinde mahkemece bu Kanunun 10uncu maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir....

              Davacı 3.kişi, Tarsus Vergi Dairesi tarafından borçlu hakkında 6183 sayılı Yasaya göre yapılan takip nedeniyle mülkiyeti kendisine ait hayvanlar üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiş olup 6183 sayılı Yasaya göre yapılan icra takiplerine dayalı istihkak davalarının aynı Yasanın 68. maddesi hükmü gereği dava değerine göre Sulh Hukuk veya Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekirken görev konusu kamu düzeni ile ilgili bulunduğundan hakimin bu hususu yargılamanın her aşamasında görevi neniyle re'sen gözönünde bulundurulması zorunludur. Şu durumda, mahkemece görevsizlik kararı verilerek, davada gösterilen değere göre dosyanın görevli Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken usul ve yasaya aykırı olarak davanın esasının incelenerek reddi karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

                Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu aracın borçlu adına kayıtlı olduğunu, bu nedenle haciz konulduğunu istihkak iddiasının öğrenme tarihine göre 7 günlük yasal hak düşürücü süre içinde ileri sürülmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu) vekili, İcra Hukuk Mahkemesi’nde yaptığı savunma sırasında, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın mülkiyeti muhafaza kaydı ile üçüncü kişi tarafından takip borçlusuna satıldığı, buna ilişkin Defter’e kaydının yapıldığı, satış bedelinin ödenmemesi nedeni ile aracın mülkiyetinin borçluya geçmediği“ gerekçesi ile davanın kabulü ile üç ayrı takip dosyasından konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemize ait 15.12.2009 gün, 4976–8423 sayılı kararı ile hüküm, 6183 sayılı Kanun’dan doğan istihkak davasına ilişkin ayırma ve görevsizlik kararının verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur....

                  İtirazın reddi halinde ise, bir ay içinde yetkili mahkemeden Kurum işleminin iptali istenebilmekte, ne var ki, yetkili mahkemeye başvuru prim borcunun takip ve tahsiline engel teşkil etmemektedir (506 sayılı Kanun m. 79/7-8). Belirtilen yasal yöntem uyarınca, süresinde Kuruma itiraz edilmemesi ya da itirazın reddedilmiş olması hallerinde tebliğ edilen prim borcu idari aşamada kesinleşmiş olmaktadır. Primlerin ödenmesini düzenleyen 506 sayılı Kanun'un 80. maddesinde, 01.12.1993 gün ve 3917 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurum alacaklarının takibinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri geçerli kılınmıştır. Prim borçları, bu düzenleme ile kamu alacağı derecesine getirilerek, takip ve tahsilinde icra ve iflas hukukuna göre çabukluk ve sadelik sağlanmak istenmiştir. Davanın yasal dayanağını 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesi oluşturmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu