Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen Hakem kararlarına karşı karara Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen Hakem Heyetlerince incelenir” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen karara, başvuru sahibi vekili tarafından itiraz edilmiştir....
Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir..” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen karara davacı vekili tarafından itiraz edildiği anlaşılmaktadır....
Bu tutarı aşan kısımlara da itiraz ediyoruz." şeklinde itiraz ettiği, söz konusu itirazın icra dairesince borca kısmen itiraz olarak değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığı, borçlunun sair itirazlarının alacağın varlığına yönelik olmayıp takip hukukuna ait itirazlar olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itirazı değerlendirdiği 03.11.2021 tarihli ek kararında; "...İtiraz eden tarafça söz konusu çekteki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, ihtiyati haciz talep edenin haksız ve kötü niyetli olarak ihtiyati haciz talep ettiğini, çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının tespiti amacıyla imzaya itiraz davası açıldığı, bu nedenlerle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmişse de; itirazda bulunan borçlu vekilinin dilekçesindeki itiraz nedenleri işin esasına yönelik olup, menfi tespit ya da istirdat davasının konusunu teşkil edebileceği ve dava aşamasında dinlenebileceği, itirazların İİK. 265. maddesinde sayılan itiraz nedenlerinden olmadığı ve ihtiyati hacze itiraz aşamasında değerlendirilemeyeceği, (Belirtilen hususlar istikrarlı Yargıtay kararlarında vurgulanmıştır: Yargıtay 11....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Denetime olanak sağlanması bakımından dosya içerisinde ve UYAP ortamında yer almayan; -Uyuşmazlık Hakem Heyetince hükme esas alınan aktüer hesap raporu ile taraflara tebliğ belgelerinin ve varsa tarafların rapora itiraz dilekçelerinin, -İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan aktüer hesap raporu ile taraflara tebliğ belgelerinin ve varsa tarafların rapora itiraz dilekçelerinin, -Davacı vekilinin bu raporlara istinaden Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve İtiraz Hakem Heyeti aşamasında sunduğu talep artırım/ıslah dilekçelerinin, davalı tarafa tebliğ belgelerinin ve varsa itiraz dilekçelerinin dosya içerisine alınması, sonrasında temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın (Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetine iletilmek üzere) saklayan mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi İTİRAZ : İdari para cezasına itiraz HÜKÜM : İtirazın reddine Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 29.maddesi uyarınca idari para cezasına itiraz üzerine sulh ceza mahkemesince verilen kararlara karşı itiraz yasa yolu açık olup, kararın temyizi mümkün olmadığından temyiz talebinin itiraz olarak kabulü ile buna göre işlem yapılması gerekirken, süresinden sonra yapıldığından bahisle temyiz isteminin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan mahkemenin temyiz talebinin reddi kararı kaldırılarak gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın incelenmeksizin iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.04.2014 günü oybirliğiyle karar verildi....
Buna göre İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebepleri sınırlı şekilde sayılmış olup, bu sayılanlar dışında başka bir sebebe dayanılarak ihtiyati hacze itiraz edilmesi mümkün değildir. İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin 20/01/2024 tarihli itiraz dilekçesinde belirttiği itirazlarının İİK. 265. maddesinde belirtilen sebepler arasında yer almadığı anlaşılmış ve itirazın reddine" karar verilmiştir.Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
İİK'nun 265. maddesinde, ihtiyati haciz kararına karşı itiraz usulü düzenlenmiş olup, düzenlemeye göre borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde mahkemeye itiraz edebilecektir. Somut olayda, ihtiyati haciz kararına itiraz eden dinlenmeden mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İtiraz eden borçlunun henüz huzuri ile yapılan haciz ve/veya yokluklarında yapılan haciz tutanağının kendilerine tebliği söz konusu olmadığından ihtiyati haciz kararına itiraz edenin itirazının süresinde olduğu kabul edilmiştir. İİK'nun 265. maddesinde, ihtiyati haciz kararına itiraz nedenleri tahdidi olarak sayılmıştır. İhtiyati haciz kararına itiraz edenin itiraz sebepleri ise İİK'nun 265. maddesinde tahdidi olarak sayılı sebeplerden değildir. Nitekim emsal nitelikteki Yargıtay 11....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; ödeme emri 29/06/2020 tarihinde borçluya tebliğ edilmiş olmasına rağmen süresi içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, süresi geçtikten sonra verilen eski tarihli borca itiraz dilekçesine dayanılarak icra takibinin durdurulmasının müvekkilinin hak kaybına sebep olduğunu, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu 60. maddesinde ve borçluya gönderilen ödeme emrinde de belirtildiği üzere ödeme emrine bir itiraz varsa 7 günlük itiraz süresi içerisinde itirazın yapılması gerektiğini, icra dosyasına ait ödeme emrinin 29/06/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini ve itiraz süresinin 06/07/2020 tarihinde dolduğunu, ancak 03/07/2020 tarihinde ilgili memurlar tarafından görevleri gereği gerekli özen gösterilmeden havale edilen, kimin tarafından verildiği belli olmayan, imzasız ve ekinde bir kimlik tespiti dahi yapılmamış borca itiraz talebi evrakının sisteme kaydedildiğini, dosyaya itiraz süresi içerisinde herhangi bir şekilde geçerli bir itiraz dilekçesi...
/2019 tarihli itiraz dilekçesinin yanlış dosyaya konulduğu belirtilmiş ise de, UYAP sistemi üzerinde kayıtlı herhangi bir itiraz dilekçesi ve belgenin bulunmadığı, İİK'nın 8. ve İİK....