Köyü 3522 parsel sayılı taşınmazına haciz konulduğunu, babasının isminin ... olarak değiştiğini ve tapu kaydında da yine ... olarak düzeltilmesine karar verildiğini belirterek, şikayet konusu taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, kararın dairemizce tapu malikinin açık kimlik bilgilerinin araştırılması için bozulduğu mahkemenin bozma ilamına uyarak yaptığı yeniden yargılamada, haciz tarihinin tapuda isim tashihi davasından önce olduğu ve tapuda isim tashihi kararının haczin kaldırılması yönünde bir hüküm içermediğinden şikayetin reddine karar verildiği, kararın şikayet eden tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.Tapu Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta taşınmazın 29/04/2008 tarihinde ½ hissesi ... oğlu ... ½ hissesinin ... oğlu ... adına kayıtlı olduğu isim ve baba adlarında 19/07/2010 tarihinde hükmen tashih yapılarak düzeltme yapıldığı yine ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16.02.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapuda kimlik bilgilerinin nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davalı idare vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sunulan veraset belgesine göre davacıların tapu kayıt maliki mirasçıları olmadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, idare lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiği nedeniyle davalı idare vekili temyiz etmiştir....
Yakalandıktan sonra yargılama aşamasında pişmanlığını dile getirip örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı ve faaliyetleri ile ilgili bilgi veren sanığın Yozgat ilinde çalıştığı sırada, soy isim belirtmeksizin sadece isim ve mesleklerini belirtmek suretiyle bildirdiği kişilerle ilgili kolluk birimlerince çalışma yapılıp fotoğraflarının üzerinden sanığa teşhis işlemi yaptırılarak isim ve soy isimlerinin tespiti ile gereğinin ifasından sonra sanığın hukuki durumunun takdiri yerine, yeterli ve hukuki gerekçe gösterilmeksizin TCK'nın 221. maddesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığının kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden BOZULMASINA, verilen ceza miktarı, mevcut delil durumu ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alındığında sanığın tutukluluk halinin devamına, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 1068 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, tapulama işlemleri sırasında görevli memurlar tarafından gerekli dikkat ve özen gösterilmediğinden, malik hanesinde isim, soy isim ve baba isminin yanlış yazıldığını ileri sürerek, tapu kaydında adının “...” olarak, “...’’olarak yazılı olan baba adının da “....” olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, dava dilekçesinde nüfus kaydında kardeşi olarak görülen 1910 doğumlu "İsim Yok ..."in kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, davacı aile nüfus kütüğünde İsim Yok... olarak kayıtlı 1910 doğumlu kardeşi olmadığını ileri sürerek bu kaydın iptalini istemiş olup, dava niteliği gereği soy bağını ve miras hukukunu ilgilendirdiğinden davacı ...'in kayden sağ görünen kardeşleri ve ölü olanların mirasçılarının da davaya yöntemince dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra hüküm kurulması gerekirken işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....
sadece "Muhammed" olarak tashihi isteminde davacıların haklı bir sebebinin ve hukuki yararlarının tespit edilemediği, keza küçüğün kendisi, ailesi ve yakın çevresince de bilinen ve kullanılan Muhammed Baki ismiyle nüfus kayıtlarındaki ismi arasında bu manada herhangi bir uyumsuzluk bulunmadığından davacılarca talep edilen şekliyle küçüğün isminin tashihine karar verilmesinin küçüğe de herhangi bir menfaat sağlamayacağı kanaati ile davanın sübut bulmadığı sonucuna varılarak; -Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 8.6.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da, tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 02.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 02.06.2009 tarihli dilekçesi ve 07.07.2009 tarihli celsedeki beyanı ile dava konusu 326 , 545, 594, 19 ve 472 sayılı parsellerde tapuda "... oğlu ..." yazılı murisi babasının isim ve soyisminin nüfus kaydına uygun olarak "... oğlu ..." şeklinde düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Asıl dosyada dava, miras yolu ile intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dosyada ise tapuda kayıt malikinin isim ve soyadının tashihi isteğine ilişkin olup mahkemece, öncelikle birleşen dava bakımından inceleme yapılarak kayıt malikinin isim ve soyadının tashihine karar verildiğine, düzeltmeye göre kayıt malikinin mirasçıları davaya dahil edildiğine, davaya dahil edilen mirasçıların kabul beyanları doğrultusunda asıl dosyada davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulduğuna, hüküm asıl davanın taraflarınca değil, birleşen dosyada davalı bulunan ... vekili tarafından temyiz edildiğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 sayılı kararı gereğince hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 6.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle isim düzeltilmesine karar verilen 1102 parsel için hüküm yerinde bu parselin sayfa numarasının yazılmış olması maddi hataya dayalı olup, bunun yerelinde düzeltilmesi mümkün bulunduğuna göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanunun 13/J maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 16.3.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....