WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tebliğ edileceği, ihalenin iptal edilmesi halinde, verilmiş olan bütün tekliflerin reddedilmiş sayılacağı ve bu tekliflerin açılmaksızın isteklilere iade edileceği, ihalenin iptal edilmesi nedeniyle isteklilerce idareden herhangi bir hak talebinde bulunulamayacağı, ihalenin iptal edilmesi durumunda, iptal nedenleri gözden geçirilerek yeniden ihaleye çıkılabileceği, "Bütün Tekliflerin Reddedilmesi ve İhalenin İptali" başlıklı 39 uncu maddesinde; ihale komisyonu kararı üzerine idarenin, verilmiş olan bütün teklifleri reddederek ihaleyi iptal etmekte serbest olduğu, ihalenin iptal edilmesi halinde bu durumun bütün isteklilere derhal bildirileceği, idarenin bütün tekliflerin reddedilmesi nedeniyle herhangi bir yükümlülük altına girmeyeceği, ancak, idarenin isteklilerin talepte bulunması halinde, ihalenin iptal edilme gerekçelerini talep eden isteklilere bildireceği, "İhalenin Karara Bağlanması ve Onaylanması" başlıklı 40 ıncı maddesinin 6 ncı fıkrasında; ihale yetkilisinin karar tarihini...

    Anayasa Mahkemesine açılan dava sonucunda Mahkemenin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile iptal edilmiş, iptal kararı ile doğacak olan hukuksal boşluk kamu yararını bozacak nitelikte görüldüğünden iptal kararının Resmi Gazetede yayınlanmasından başlıyarak dört ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesinin iptal kararının 24.11.1995 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış olmasına karşın bu süre içinde yeni bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Anayasa Mahkemesi iptal kararının uygulanmasında kararın içeriğinin de gözönüne alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir....

      Somut norm denetiminde, iptal kararının yapısı gereği durdurulan dava bakımından geriye etkili uygulama söz konusudur. İtiraz yoluyla yapılan başvuru üzerine iptal edilen hükmü, benzer işlerde uygulama durumunda bulunan başka mahkemeler de Anayasa Mahkemesi iptal kararına uymak zorunda olup, iptal edilen yasa maddesine dayanarak karar veremezler. İtiraz yoluna başvuran mahkemenin verilecek olan iptal kararı ile bağlı olması, diğer mahkemeler bakımından da aynı etkiyi haizdir. Sadece başvuran mahkeme açısından iptal kararının geriye yürüyeceğinin kabulü, uygulanacak olan norm bakımından mahkemeler arasında eşitsizlik doğuracaktır. Tüm mahkemelerin itiraz yoluna başvurması da beklenemeyeceğinden, uyuşmazlığa dair iptal kararının diğer mahkemelerde derdest olan davalar bakımından da uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır....

        Anayasa Mahkemesi iptal kararlarının zaman içerisindeki etkisi böylece çıkmakta ve "İptal kararlan geriye yürümez" kuralı belirtilen anlamı taşıyarak geçerli olmaktadır. Anayasa’nın 153. maddesindeki “İptal kararları geriye yürümez” kuralının, geriye yürümezlik kuralının, yalnız lafza bağlı kalınarak yorumlanması hukuk devleti ilkesine ve bu ilke içinde var olan adalet ve eşitlik ilkelerine aykırı sonuçlar doğurabileceği gibi itiraz yoluyla yapılacak denetimin amacına da ters olduğu aşikârdır. Ayrıca iptal kararının geriye yürümezliği kuralı, çoğu zaman iptal kararlarını işlevini ve etkinliğini azaltmaktadır. Ancak geriye yürümezlik ilkesinin en önemli istisnası, Anayasa’nın 152. maddesindeki somut norm denetimidir. Madde uyarınca mahkeme önüne gelen uyuşmazlıkta Anayasa aykırılık iddiasını ciddi görülür ve Anayasa Mahkemesine iptal için başvuru yapılırsa; Anayasa Mahkemesi tarafından iptal kararı verildiğinde, iptal kararına uymak zorundadır....

          İptal kararı iptali talep eden yönünden asıl borçluya karşı sadece şeklen teşhis ettiricidir. ----------- kararına göre de ziya nedeniyle verilen iptal kararından sonra da senedi elinden bulunduranın senede dayanabilmesi için iptal kararını iptal ettirmesi gerekmektedir. --------- tarihli kararı ile de ------ gelmiştir. Somut dosyamızda ise iptal kararının meşru hamil olduğunu iddia eden davalı tarafından iptal ettirildiğine dair herhangi bir bilgi dosya kapsamında bulunmamaktadır. Kıymetli evrakın iptal hükmünün sonucu olarak zayii kararın bir takım etkileri bulunmaktadır. İptal kararının ilk etkisi; iptal isteminde bulunan kişi zayi olan veya zayi olduğu iddia edilen senedi ibraz edebilmiş olsaydı hangi hukuki durumda bulunacak idiyse bu hukuki duruma gelir. İkinci etki ise ; yapılan ilan üzerine senedin hamilinin ortaya çıkmadığı bu sebeple istihkak iddiasının mahkemece karara bağlanmadığı hallerde iptal kararı mülkiyet sorunun çözen bir karar değildir....

            Zira, anılan İdare Hukuku ilkesinden dolayı idare, iptal kararının amaç ve kapsamına gore yeni bir işlem ya da işlemler yapmak, iptal edilen işlemden doğan sonuçları ortadan kaldırmak, işlemin hiç yapılmamış sayılmasının bir gereği olarak önceki hukuki durumun geçerliliğini sağlamakla yükümlü bulunmaktadır(Danıştay İdari Dava Daireleri 20/10/2005 tarihli ve 2003/977 E. K. 2005/2500 K. sayılı kararı da aynı yöndedir). Buna bağlı olarak, iptal edilen idari işleme bağlı olan diğer işlemler de ortadan kalkar. İptal kararlarının bu özelliği, dava konusu idari tasarruftan önceki hukuki durumun sağlanması gereğinden kaynaklanmaktadır. Bir başka ifadeyle, iptal kararları; iptal edilmiş olan idari işlemi, hukuk aleminde hiç doğmamış hale getirmektedir. Bununla birlikte, iptal kararları herkes bakımından geçerlidir. Aynı idari işlemin iptali amacıyla başkalarının da iptal davası açmasına gerek bulunmamaktadır....

              Bakılan uyuşmazlıkta, öncelikle Danıştay Onuncu Dairesince verilen iptal kararının gerekçesi ve iptal kararının hukuki sonuçları üzerinde durulması gerekmektedir. Sözkonusu iptal kararında, dava konusu işlemde, yasayla zorunlu görülen şekil kuralına uyulmamasının esası etkileyen bir noksanlık niteliğinde olduğu gerekçesine yer verilmiş; azlık oylarının teblliğ edilmemiş olunması hali, iptal kararının gerekçesini oluşturmamaktadır. İptal davasında idari kararın iptal edilmesi halinde bu karar ve bu kararla birlikte doğmuş olan hukuki durum ortadan kalkmış olur .İptal kararları, ortadan kaldırılmış, olan idari tasarrufun yerine geçmiyeceğinden, idare iptal edilen kararın yerine yeni bir karar almak zorundadır.Ancak, idarenin yeniden alacağı karar da iptal hükmüne uygun olmalıdır. Devletin bütün organlarını bağlayan iptal kararlarına uymak ve onu yerine getirmek zorunluluğu vardır.İptal kararı, idari işlemin doğumunda, unsurlarındaki sakatlıkları saptadığı için geçmişe etkilidir....

                görülmekte ise de, bu durumun iptal kararının uygulanması olmayıp, idarenin yasaların kendisine verdiği yetkiyi kullanması olduğu, nitekim, hem ilgilinin müstafi sayılması kararı ortadan kaldırılmadığı, hem de henüz o tarih itibariyle iptal kararı verilmediği, böyle olunca da davacının 8.11.1995 tarihinde göreve başlatılmış olmasının daha sonraki bir tarihte verilen iptal kararının uygulanması olarak kabulüne olanak bulunmadığı, diğer yandan, sözü edilen iptal kararı üzerine, bu kararın gereği olarak davacının göreve başlatılmadığı gibi, ilgilinin bu yöndeki isteğinin de cevap verilmemek suretiyle reddedildiğinin görüldüğü, bu durumda Mahkemelerinin … gün ve E: …, K: … sayılı iptal kararının uygulanması amacıyla davacının göreve başlatılması yönünde yaptığı başvurusunun davalı idarece cevap verilmemek suretiyle reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı...

                  Bir idari işlemin idari yargı kararı ile iptal edilmesinin sonucu işlemin, tesis edildiği tarihten itibaren kesin olarak hukuk aleminden kalkması olup, iptal edilen işleme dayalı olarak tesis edilen işlemler de dayanaksız kalırlar. İptal kararı üzerine idarenin kimi zaman her hangi bir işlem yapmasına gerek olmaz ise de iptal edilen işlemin niteliğine göre, idarece işlem veya eylem yapılması zorunlu olduğu haller de ortaya çıkabilir. Bu durumda idare, 2577 sayılı Yasanın 28. maddesinde kurala bağlandığı gibi, Danıştay veya idari mahkeme kararının gereklerine göre, gecikmeden işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olup, bu süre kararın idareye tebliğinden itibaren azami 30 gündür. İptal kararının idarece uygulanmaması hali; idare, kararın gereğini yerine getirmeyen kamu görevlisi, lehine hüküm verilen ve işlemin iptali nedeniyle menfaati ihlal eden kişiler açısından farklı sonuçlar doğurur....

                    HMK Md.439 "1) Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir....

                      UYAP Entegrasyonu