Asliye Ceza Mahkemesinde bu nedenle kamu davası açıldığını, yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu belirterek, dava konusu bağımsız bölümün tapusunun ve dava konusu aracın kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa iddiası kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazın ve aracın dava dışı ... tarafından davalıya devredildiği anlaşılmaktadır. Davada taraf teşkili sağlanmadan işin esası hakkında hüküm kurulamaz....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, maddi tazminat (kanun zararı) ve muvazaa nedenli tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı davalılardan Fatma vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimi ve açıklamalara göre, davanın niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Uygulamada anılan sözleşmeler gerek özü, gerekse işleyişi açısından, genelde muvazaa, özelde ise nam-ı müstear olarak nitelendirilmektedir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
Bilindiği üzere, pay oranında tapu iptal ve tescil istekli davalarda iptal edilecek olan tapu kaydı, davacıların veraset ilamındaki payı oranında olup, iptal edilen bu miktarın pay oranında tesciline karar verilmelidir. Bu nedenle tapu kaydının iptali ile gereği yokken talep aşılmak suretiyle davalı adına miras payı oranında yeniden tescil hükmü kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün ( 1. ) bendin hüküm yerinden tamamen çıkarılarak yerine (1.) bent olarak “...... İli ... İlçesi ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm mahkeme tarafından Borçlar Kanununun 18. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olarak vasflandırılmış bulunduğundan inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.05.2012 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm mahkemenin vasıflandırmasına göre Türk Borçlar Kanununun 19. maddesine dayalı muvazaa iddiasından kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.24.06.2013(Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık mahkeme tarafından Türk Borçlar Kanununun 19. maddesinde yer alan muvazaa iddiasına ilişkin tapu iptal ve tescil istemi olarak vasfılandırılmış ve bu yönde hüküm kurulmış olmakla inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi....
Şti. adına ve fakat kendi hesaplarına edindiği tüm malvarlığının ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının yani tüm nam-ı müstear tasarruflarının iik 277 vd kapsamında iptali ile davacı müvekkile cebri icra yolu ile haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine, karar verilmesini talep etmiştir. Katılma yolu ile davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince davanın esastan reddi gerekirken derdestlik sebebiyle usulden reddi kararının doğru olmadığını, davalı T11 yönünden ise pasif husumet ehliyeti olmadığından davanın reddine şeklinde karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemişlerdir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Asıl dava nam-ı müstear ve muvazaa nedenli tasarrufun iptali, birleşen dava nam-ı müstear ve muvazaa nedenli tasarrufun iptali ve cebr-i icra yekisi verilmesi istemine ilişkindir....
Öte yandan, 1.4.1974 gün ve ½ sayılı İBK’nda sözü edilen muvazaa sebebine dayanan iptal davaları bir süreye tabi değildir. Muvazaa iddiaları zamanaşımına uğramaz. “...Muvazaa iddiasına dayalı davaların da zamanaşımına ve hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği yargısal uygulamayla benimsenmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 22.6.1983 gün ve 479/719 sayılı kararında da belirtildiği üzere muvazaa sebebinin ortadan kalkması veya bir zamanın geçmesi ile görünürdeki işlemin geçerli hale gelemeyeceği kuşkusuz bulunduğundan, muvazaa iddiası her zaman ileri sürülebilir. Bu nedenle muvazaa iddialarında zamanaşımı kabul edilmemiştir. Öyle ise yasanın kişilere tanıdığı bir hakkın kullanılması da kötü niyetle bağdaştırılamaz. Kaldı ki, işlemin muvazaalı olduğunun belirlenmesi durumunda işlemin tarafı olan kişiler iyi niyetli olamayacakları gibi süre geçmekle de iyi niyetli kabul edilmelerine yasal olanak bulunmamaktadır...”...
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil- tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerine ilişkindir....
Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki açıklamalara göre dava niteliği itibari ile TBK'nun 19. Maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öteye gitmemektedir. İİK'nun 277. Maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeni ile hakları ihlal olunan ve zarar gören 3....