Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, babası ve miras bırakanı ...’ın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava konusu toplam 24 parça taşınmazını ölünceye kadar bakma akti ile davalı oğluna temlik ettiğini ileri sürerek miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davacının dava konusu taşınmazlarla ilgili olarak açtığı tenkis davasının kabul edilerek kesinleştiğini, muris muvazaasına dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açılamayacağını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu 67 ada 49 parsel hariç diğer parseller hakkında açılan tenkis davasının derecattan geçerek kesinleştiği bu parseller yönünden muvazaa iddiasına dayanılamayacağı, 1034 parselin muris adına kayıtlı olmadığı, 67 ada 49 parselin temlikinin de muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa sebebiyle tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazda hissesi bulunduğunu, davalı ...'ın dava dışı diğer hissedarın hissesini satın aldığını, hisse bedelinin 4.506.20 TL olduğunu, davalı ...'e karşı açılan önalım davasının lehe sonuçlandığı ve kesinleştiğini, kararın tapuya tescili yapılmadan davalı ...'ün hissesini diğer davalı ...'a 50.000,00 TL gibi yüksek bir bedelle sattığını, davalı tarafların birbirlerini tanıdıklarını, bir müteahhitle birlikte inşaat işi yaptıklarını, gerçekte satış akdinin bulunmadığını ve bedelinin ödenmediğini belirterek muvazaa sebebiyle tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı, tapu ile davalıdan satın aldığı taşınmazın hak sahipleri tarafından muvazaa nedenine dayalı açılan tapu iptali ve tescil davaları sonucu adına kayıtlı hissenin bir kısmının iptal edilmesi nedeniyle ödenen satış bedelinin tahsili isteğinde bulunmuş, davalı zamanaşımı 2010/4298 2011/6463 itirazında bulunmuş ve mahkemece davanın bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kaynağını 775 sayılı yasadan alan satım sözleşmesine dayanmaktadır. Sözleşmeye dayanan davalarda zamanaşımı süresi BK 125. maddesi gereğince 10 yıldır. 10 yıllık zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi de taşınmazın hisse tapusunun iptaline ilişkin mahkeme kararlarının kesinleştiği 11.3.1999, 12.5.2004 ve 14.9.2001 tarihleridir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.09.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muris muvazaası sebebi ile dava dışı kooperatifteki üyelik hakkının miras payı oranında iptal ve tescili istemiyle açılmıştır. Davacı ıslah dilekçesinde dava konusu taşınmazın ferdileşme sonucu davalı adına tescil edildiğini belirterek davasını tapu iptal ve tescil şeklinde açıklamıştır. Davalı, murisin kendisine yaptığı kooperatif hisse devrinin gerçek bir devir olduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir....

          Mahkemece, davacı tarafından davalı hakkında tapu iptali ve tescil davası açılmış ise de davaya konu taşınmazın daire olduğu, davalılardan ... tacir olduğu, diğer davalıya davaya konu daireyi muvazaalı olarak devrettiği iddia edildiğinden 6502 sayılı Yasanın 73. maddesi uyarınca tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan tüm davalarda görevli mahkemenin Tüketici mahkemesi olduğu anlaşıldığından açılan iş bu davanın HMK 114/c ve 115 maddelerince usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren veya talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK 19'a dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil davasıdır. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

            i bağlamayacağı gibi ketmedilen mirasçı var ise alınacak hasımlı veraset ilamı ile her zaman tapu iptal ve tescil davası açılabileceğine göre; davacı ve feri müdahil'in temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 0.90-TL bakiye onama harcının temyiz davacı ve feri müdahil'den alınmasına, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olarak açılan davada Pendik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Pendik 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tesci talebine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın evlilik birliği içinde edinilen mallardan kaynaklanan tapu iptal ve tescil davası olduğu, bu nedenle de aile mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın evlilik birliği içinde edinilen taşınmazların boşanma davası açılınca muvazaalı olarak davalılara satılmak suretiyle devredildiği iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğu, bu haliyle Aile Mahkemelerinin görev alanına girmediğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesi tarafından iptal tescil hükmü kurulurken infazda tereddüt oluşturacak şekilde davalı üzerinde bırakılacak pay oranın belirtilmediği ve taşınmazın keşfen belirlenen dava tarihindeki değerinin tamamı üzerinden harca ve vekalet ücretine hükmedildiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak iptal tescil isteğinin kabulü yönünde yeniden hüküm kurulmuştur. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                  TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir.Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemiyle değerlendirme yapılarak gerçek değer belirlenmelidir. Devlet ormanlarının mülkiyeti Maliye Hazinesi'ne ait olduğundan ve TMK'nun 1007 maddeden doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğu belirtildiğinden davalı tarafın husumete yönelik itirazı yersizdir. Yalova 2....

                  TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir.Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemiyle değerlendirme yapılarak gerçek değer belirlenmelidir. Zararın oluştuğu tarih itibariyle resmi veri listesi esas alınarak net gelir yöntemine göre tazminatın belirlenmesi isabetlidir. Davalının itirazları reddolunmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu