Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK’nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak mirasbırakanları Necla'nın kayden maliki olduğu 2820 ada 26 parsel 11 numaralı bağımsız bölümün kendisinden mal kaçırmak amacıyla davalı kız kardeşlerine satış yolu ile temlik edildiğini, işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde payına düşen bedelin tahsilini istemiştir. Davalılar, dava konusu taşınmazı bedelini ödemek suretiyle satın aldıklarını, intifa hakkı tanımak amacıyla taşınmazın önce anneleri üzerine tescil edildiğini sonra da kendilerine devredildiğini, muvazaa iddiasının doğru olmadığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tenkis davası sonunda yerel mahkemece davanın iptal tescil isteği yönünden reddine, tenkis isteği yönünden kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir....

      a temlik edilen bölümün tapusunun iptal edilmesi, kalan bölüme ilavesiyle mirasçılar arasında eşit şekilde paylaştırılmasını istemiş, bilahare her iki taşınmaz yönünden miras payı oranında iptal tescil isteğinde bulunmuş, 153 parsel yönünden ise muvazaa iddiasına dayanmıştır. Davalılar, iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, muvazaa iddiasına dayanılmadığı, iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı saptanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, murisleri ...’in ölmeden önce alzheimer hastası olduğunu, oğlu olan davalı ...’nin yanında kaldığı dönemde iradesinin fesada uğratılarak vekil ...aracılığıyla malik olduğu 5 parsel sayılı taşınmazdaki payının ...’e, 1007 parsel sayılı taşınmazın tamamının ise diğer davalı ...’e temlikinin sağlandığını, irade fesadı halinin kabul edilmemesi halinde muvazaa nedeniyle miras payları oranında tapu kaydının iptali ve adlarına tescilini istemişlerdir. Davalılar, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, muvazaa iddiasına dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Zararın meydana geldiği tarihe göre, tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir.Taşınmazın niteliği arazi ise gelir metodu yöntemiyle değerlendirme yapılarak gerçek değer belirlenmelidir. Somut dosyada zararın oluştuğu tarih itibariyle taşınmazın arsa vasfında olduğu anlaşılmaktadır. Arsa niteliğindeki taşınmaza iptal tarihinden öncesine ait özel amacı olmayan emsal bir satış esas alınarak, eksik -üstün yanları karşılaştırılmak suretiyle tazminat miktarının belirlenmesi isabetlidir....

            Her ne kadar mahkemece aynı hususta daha önce mirasbırakan tarafından dava açıldığı, davaya mirasçılar tarafından devam olunduğu, reddedilen davada tespit edilen hususların taraflar arasında kesinleştiği, aynı gerekçelerle davanın açılmasının yersiz olup, davacıların davasını ispat edemediği gerekçesi ile red kararı verilmişse de, mirasbırakan tarafından açılan davaların hukuki nedenleri farklı olup, eldeki davada iddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesinin içeriğinden davacıların açıkça muvazaa hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, muvazaa yönünden inceleme ve araştırma yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....

              İlk Derece Mahkemesince taraf delilleri toplanmış, mahallinde keşif yapılmış, bilirkişi raporu alınmış, tanıklar dinlenmiş yapılan yargılama sonucunda; davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Muvazaa kısaca irade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanabilir. Muvazaada taraflar üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak için anlaşarak bazen aslında bir sözleşme yapma iradesi taşımadıkları halde görünüşte bir sözleşme yapmaktadırlar (mutlak muvazaa)....

              Mal rejiminden kaynaklı açılan alacak davalarında Aile Mahkemelerinin tapu iptali ve tescil kararı verme yetki ve görevinin bulunmadığı, buna ilişkin davanın ilk önce görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp verilecek tapu iptal ve tescil kararının kesinleşmesi halinde ilgili taşınmazın, mahkeme kararı doğrultusunda davalı eş adına tescil edileceği için mal rejimi tasfiyesine konu olabileceği, görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesinin tapu iptal ve tescil talebini reddetmesi durumunda ise, mal rejiminin tasfiyesi sırasında TMK.nun 225/2. maddesi gereğince taşınmazların sadece satıldığı tarihteki değeri üzerinden tasfiye alacaklarının hesaplanabileceği, buna göre mal rejiminden kaynaklı olan davalarda kanunda sayılan sınırlı haller dışında talep sahibine ayni yönden hak isteminde bulunma yetkisi verilmediği, bu haliyle mal rejimi tasfiye davasını görmekte olan mahkeme tarafından tapu iptal tescil davasının sonucu beklenerek verilecek karara göre yukarıda belirtildiği şekilde tasfiye kararı...

              UYAP Entegrasyonu