Davacı vekilince açılan davada ayrıca dava konusu taşınmazlar yönünden satış avansının iade edildiği ve yeniden süresinde satış istenmediğinden bahisle İİK'nın 106. ve 110. Maddeleri gereğince hacizlerin düştüğü iddia edilmiş, aynı iddia istinafa konu edilmiştir....
Somut olayda, alacaklı banka tarafından 01.10.2011 tarihli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi ve ihtarnameye dayalı olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefiller aleyhine 14.01.2013 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, ayrıca 01.10.2011 tarihli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinin asıl borçlusu ile şikayetçi borçlu hakkında ... 10. İcra Müdürlüğü’nün 2012/5697 Esas sayılı dosyasında ve yine şikayetçi borçlu ile diğer borçlular hakkında ... 10. İcra Müdürlüğü’nün 2012/5696 Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipler başlatıldığı, her iki takibin dayanağı olan resmi akit tabloları incelendiğinde, şikayetçi borçlunun kendisi lehine ve diğer taşınmaz malikleri tarafından şikayetçi borçlu lehine verilen ipoteklerin her türlü sözleşmeden, kefaletinden, ... kaynaklanan doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı davalı ..., ... ve ... vekili tarafından istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesi, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve düzelterek esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermiş, karar Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 23.11.2020 tarih, 2018/2952 Esas ve 2020/7429 Karar sayılı ilamı ile dava dayanağı takip dosyalarında İİK'nun 105. maddesinde belirtildiği şekilde borçlu ... Mad. San. ve Tic....
Davacı vekili, mahkemenin görevsizlik kararının yerinde olmadığını, taşınmazın hukuken ayıplı olarak müvekkili adına tescil edildiğini, müvekkilinin tüketici olduğunu, davalı şirketin yükümlülüklerini ayıplı olarak ifa ettiğini, şirketin borçlarından kaynaklı ipotek ve hacizler nedeniyle müvekkilinin davalının alacaklarıyla baş başa kaldığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, davalı satıcı yüklenici şirket tarafından davacıya tapuda devri gerçekleştirilen taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerin iptali istemi ile açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapuda davacı adına devri yapılan taşınmaz üzerinde davalı şirketin dava dışı bankalardan kullandığı krediler nedeniyle konulan ipotek ve hacizlerin kaldırılması talebinin yerinde olup olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde hangi mahkemenin görevli olacağı hususundadır....
Dava, taşınmaz üzerindeki ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, bunun mümkün olmadığı takdirde rayiç değerinin tespiti ve tahsili talebine ilişkin olup, davacının öncelikli talebi ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin olduğundan, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesine aittir....
Davalı banka, davacının bankalarına borcu olmadığını ve dava konusu taşınmazlar üzerinde ipotek şerhi olmadığını belirtilmiştir. Davalı SGK vekili ise,görevli mahkemenin icra mahkemesi olduğunu ve 2 sene içinde satış istenmediğinden hacizlerin düştüğünü, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, vergi idaresi yönünden davadan sonra hacizlerin kaldırılmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, davacının diğer banka ve SGK'na borcu olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne verilmiş; hüküm, davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı borçlu, davalı ... Güvenlik Kurumunun prim alacağı, Vergi İdaresinin ise vergi alacağı nedeniyle 6183 Sayılı Yasaya göre, davalı bankanın ise kredi borcu nedeniyle İİK'na göre yapılan takipler sırasında mülkiyeti kendisine ait olan dava konusu taşınmazların tapu kaydı üzerine konulan hacizlerin ve ipoteğin davalılara olan borcunu ödemesi nedeniyle kaldırılmasını istemiştir....
Dava, taşınmaz üzerindeki ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, bunun mümkün olmadığı takdirde rayiç değerinin tespiti ve tahsili talebine ilişkin olup, davacının öncelikli talebi ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin olduğundan, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesine aittir....
Ziraat Bankası A.Ş. vekili tarafından borçlu T1 aleyhine toplam 819.939,87 TL asıl alacak ve ferilerini tahsili amacıyla genel haciz yolu ile 04/08/2020 tarihinde tahsilde tekerrür olmamak ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 12/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca itiraz üzerine takibin durduğu, alacaklı vekilinin 15/09/2020 tarihli talebinde dosya alacağının haricen tahsil edilmiş olduğu, henüz takip kesinleşmediğinden dosyanın harç alınmaksızın kapatılmasını, dosyadaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, borçlu vekilinin 06/01/2021 tarihli talebinde icra dosyalarının aynı alacaktan kaynaklandığı bu nedenle harç alınmaksızın dosyanın kapatılması ve hacizlerin kaldırılması talep ettiği, icra müdürlüğünce 07/01/2021 tarihli karar ile talebin reddedildiği, davacı tarafından yasal süresi içerisinde 08/01/2021 tarihinde memur muamelesinin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır....
Süresi içerisinde) haricen tahsil beyanında bulunulduğu ve Müdürlükleri tarafından 11/12/2018 tarihinde verilen kararda bakiye kalan tahsil harcının yatırılmasını müteakip hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşıldığından yeni malik'in haciz kaldırma talebinin reddine karar verilmiştir. Bunun üzerine, 3. kişi (yeni malik), takibin tarafı olmadığını, harcın yükümlüsünün borçlu olduğunu, İİK.nun 106- 110. Maddeleri gereğince hacizlerin kaldırılmasını talep etmesine rağmen bu talebinin reddedildiğini belirterek icra müdürlüğü’nün 27.08.2019 tarihli kararının iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.10.2010 gününde verilen dilekçe ile borçlu olmadığının tespiti, ipoteğin fekki ve ipotek alacağı üzerindeki hacizlerin terkini istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacının borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekkine ilişkin talebinin kabulüne, hacizlerin terkini isteminin reddine dair verilen 03.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.04.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... karşı taraf davalılar ... A.Ş. Ile KC metal Ltd. Şti. vekili Av. ... ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....