in davalı bankaya kullandığı kredilerden dolayı 195.148,47 TL'lik borcu bulunduğunun bilirkişi raporuyla tespit edildiği, ipoteğin dava tarihi itibariyle bedelsiz kalmadığı ve fekki şartlarının gerçekleşmediği, dava dışı ...'in bankaya borçlarının tümünü dava tarihinden sonra 08/01/2020 tarihi itibariyle ödeyerek sonlandırmış ise de, her davanın açıldığı tarihteki şartlarda değerlendirileceği, dava tarihi itibarıyla ipoteğin fekki şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Davalı vekili, kredi borcu her ne kadar ödenmiş ise de, ipotek borçlusu ...’in ...’tan kullandığı kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle ipoteğin fek edilmediğini, ipotek senedinin 1. maddesinde “İpotek veren ve kredi alanın sair bankacılık işlemlerinden asalet, kefalet ve garanti sözleşmesinden veya bankaya tevdi edilen ve edilecek senetlerdeki sorumluluklarından doğmuş ve doğacak borçların teminatı” olduğunun yazılı bulunduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Esas sayılı dosyası ile müvekkilinin satın almış olduğu taşınmaz hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satış talep edildiğini, davalı banka tarafından hukuka aykırı olarak müvekkilinin taşınmazı üzerindeki ipoteğin fek edilmediğini, ipotek resmi senedinde görüldüğü üzere bankanın tesis etmiş olduğu ipoteğin ana para ipoteği olduğunu, resmi senette hangi rakam için ipotek verildiğinin yazıldığını, bu miktarın ödenmiş olması ile ipoteğin fek edilmiş olacağını, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerine konulmuş olan 26/01/2017 tarih ve ... yevmiye nolu ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, 2005/342 Esas sayılı şuf'a dosyası, tapu kayıtları ve 12.01.2005 tarihli ipotek resmi senedi getirtilerek dava dışı ... ile davalı arasında tesis edilen ipotekte, ipotek konusu taşınmazın ve şu anda malik olan davacının herhangibir yükümlülüğü olmadığı nedeniyle davanın kabulüne, 1 sayılı parselde davalı adına olan ipoteğin fekkine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 881 ve devamı maddeleri gereğince ipoteğin fekki isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 882. maddesinde ipoteğin kurulması, 883 ve 884. maddelerinde de sona ermesi hususu düzenlenmiştir. Davacıya 2005/342 - 2006/194 sayılı hükümde şuf'alı pay ipotekle yükümlü olarak tescil edilmiştir. Borçtan sorumlu olmayan malikin hakkını düzenleyen Türk Medeni Kanununun 884. maddesi "Borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz maliki, borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. ... ile davalı vek.Av. .....'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili banka aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçtiğini, ipoteğin müvekkiline vekaleten ......
Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ipotek konusu borcun ödendiği iddiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti ve ipoteğin fekki istemlerine ilişkindir. Davalı, duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın açılmasına davalı bankanın sebebiyet vermediğini, ipoteğin fekki için daha önce bankaya bir talep ulaşmadığını, dava ile haberdar olunduğunu ve en kısa sürede ipoteğin fek edildiğini, yerel mahkemenin yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalı bankayı sorumlu tutmasının hatalı olduğunu, maktu harç alınması gerektiğini, kararın kaldırılarak davalı banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş, kararı istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, tüketici tarafından davalı banka aleyhine açılan ipoteğin fekki davasıdır....
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davaya konu taşınmazın tapu kaydı ve akit tablosunun incelenmesinde 20.000,00 TL bedelle davalı şirket lehine ipotek tesis edildiği, söz konusu yerin malikinin davacı olduğu, ipoteğin davacının ileride doğacak ve halen doğmuş borçları ve satın alacağı emtialara karşılık teminat olması amacıyla yapıldığı, üçüncü kişinin davalıya olan borçlarına karşılık ipotek verilmediği, davalı ile davacı arasında ticari ilişki olmadığı, davacının 3. kişiye mal verilmesinden dolayı sorumluluğunun doğduğuna ilişkin sunulan davacının imzasının yer almadığı protokolün davacı açısından herhangi bir geçerliliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkin olup ipotek değeri 20.000 TL değerindedir. Dava 5000 TL değer gösterilerek açılmış ve harç da bu bedel üzerinden yatırılmıştır....
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki, ikinci kademe bedel iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın satış vaadi sözleşmesi tarihi itibari ile dava konusu taşınmazın mülkiyetinin davacıya geçtiğinin tespiti talebinin reddine, taşınmaz üzerindeki davalı ... tarafından konulan hacizlerin kaldırılması yönündeki talebin kabulü ile, Şekerbank tarafından konulan 16.04.2018 tarih 13122 yevmiye sayılı ve 27.04.2018 ve 14830 yevmiye sayılı ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına, davalı Albaraka Türk tarafından konulan ipoteğin kaldırılması yönündeki talebi yönünden davanın reddine, terditli taleplerden rayiç bedelin tespiti ve tahsili talebinin önceki talebin kabul edilmiş olması nedeni ile değerlendirilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekili ile davalı ......
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının talebi, kendisine bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminata ilişkin olmadığını, aksine, davalılardan ... tarafından ipotek alacağına bağlı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile ipoteğin fekki ve %20 icra tazminatı, kendisine davalı şirket tarafından devir edilen ve ipotek borcunu ödemede kullanılan dairelerin devrinin muvazaalı olduğunun tespiti ile iptali ve temlik sözleşmesi ile ... tarihli protokolün temlikle ilgili hükümlerinin hükümsüz olduğunun tespiti ile iptali için dava açıldığını, mahkemenin ipotekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti halinde tapu kaydındaki ipoteğin fekki talebi menfi tespitten ayrı bir talepmiş gibi düşünülerek değerlendirme yapılması hukuka uygun olmadığını, dolayısıyla hiçbir taleplerinin 6102 sayılı TTK m.5/A'da belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminata ilişkin olmamakla, dilekçelerinde menfi tespit olarak...