Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

üzere dava tarihi itibariyle tespit yapılması gerektiğini, rayiç bedel tespit edilip mahkeme veznesine depo edilmeden ipoteğin terkininin yasa gereği söz konusu olmayacağını beyan ederek davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT-İPOTEĞİN TERKİNİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, ipoteğin terkini, maddi-manevi tazminat davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali ve tescil ile ipoteğin terkini isteklerinin reddine, maddi tazminat isteğinin kabulüne, manevi tazminat isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak ve davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.12.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile ihbar olunan vekili Avukat ......

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun hacizlerden ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını,...

    e satılan 14 ve 15 numaralı bağımsız bölümler yönünden ise iptal-tescil isteğinin kabulüne, üzerlerindeki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin birleştirilen davanın ise bankanın kötüniyeti kanıtlanamadığından bahisle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, bedel istemi bakımında dosyanın ayrı bir esasa tefrikine ilişkin olarak verilen karar Dairece; "Ne var ki, mahkemece vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası konusunda hükme yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan sonuca gidildiği görülmektedir.Öte yandan, eldeki dava tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel istekli olarak açılmış olup mahkemece terditli olarak istenen bedel yönünden dosya tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmişse de HMK’nın ‘’Davaların Birleştirilmesi’’ başlıklı 166/4....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Dava; yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptal-tescil, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olup, Yargıtay (kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine hüküm kurulmuştur. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine 06/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          HUKUK DAİRESİ Dava; geçerli taşınmaz satışı nedeniyle açılan, muvazaa nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/01/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Olmadığı Takdirde Bedel Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebinin reddine sözleşmenin 1 ve 2. bendindeki parseller yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 153 ada 3 aprsel yönünden bedel iadesi talebinin kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2021 NUMARASI : 2019/179 ESAS - 2021/288 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 1999 yılında 1268 ada 5 parselde bulunan 38m2 alanı Belediye Encümenin 25/03/ 1999 tarih ve 569 sayılı kararı ile 15.960,00TL ye satın aldığını, ödemenin tamamını nakit olarak yaptığını, davacının encümen kararı ile satın aldığı günden beri taşınmaz üzerinde zilyetliğini koruduğunu iddia ederek Kırıkkale İli 1268 ada 5 parselin tapu kayıtlarının iptaline, davacı adına tescil edilmesine, bunun mümkün olmaması halinde ise T7 yönünden işleyecek en yüksek faizi ile birlikte bedelin iadesi yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, tapu iptal ve tescil istem yerinde görülmez ise ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

              kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, Yerel Mahkeme gerekçeli kararında, davanın temelinin Genel Kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirttiğini, bu hususu gözardı ettiğini ve yine tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi taleplerini görmediğini, talep konusunun sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, Halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğunu Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığını, dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında...

              UYAP Entegrasyonu