Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/14 Esas KARAR NO: 2021/301 DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ: 25/07/2018 KARAR TARİHİ: 21/04/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili, yetkisiz ---- dosyasına tevzi edilen dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin --- ------- olduğunu, bu şirketin --- yılında aldığı ------- ile ilgili olarak müvekkili adına kayıtlı---- bağımsız bölüm üzerine davalı ---------- tesis edildiğini, ---- ticari ilişkilerini kestiğini, bu arada ---- devredildiğini, daha sonra ---- esas sayılı kararı ile ------ iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin --- ----- hiçbir borcunun olmadığını, tam tersine söz konusu bankadan ------- alacağının olduğunun -------- yazısı ile belirlendiğini belirterek ipotek akdinin feshine ve ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/619 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, ancak davanın reddedildiğini, ipotek alacaklısı T3'ın ipotek senedinde belirlenmiş bulunan ipotek bedelini almaktan imtina ettiğini, ipotek bedeli depo edilmesine rağmen ipoteğin kaldırılmaması nedeniyle iş bu davanın açıldığını belirterek anılan bağımsız bölüm üzerinde tesis edilen ipoteğin İİK'nın 153. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin fekki istemine yönelik açılan İstanbul 24....

    -KARAR- Davacı vekili, müvekkili ve ailesinin eşine ait Beylikdüzü’ndeki gayrimenkulü aile konutu olarak kullandığını, davalı ...’ın müvekkili olan davacının rızası olmaksızın aile konutunu davalı bankaya ipotek ettiğini, MK’nun 194.maddesine aykırı olarak gerçekleştirilen bu işlemle tesis edilen ipoteğin fekki gerektiğini belirterek ipoteğin tapu sicilinden terkin edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin tesis edildiği tarih itibariyle söz konusu taşınmazın aile konutu olmadığı gibi aile konutu olarak da tapuya şerh edilmediğini, bankanın tapu siciline güvenerek ipotek tesis ettiğini, ipotekten bir buçuk yıl sonra açılan bu davanın kötüniyetle kredi borcunun ödenmesinden kaçınmaya yönelik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

      nın ...’ya verdiği 03.09.2007 tarihli vekâletnamede ipoteğin ... (1) Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti’nin kullandığı kredilerin teminatı için verilmiş olduğundan ipoteğin fekki isteminin reddine, kredi sözleşmesindeki kefalet imzasının davacı ... eli ürünü olmadığından bu davacının kredi sözleşmesi (19.10.2007 tarihli) ile borçlu olmadığının tespitine, birleşen davanın derdestlik nedeni ile açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm asıl ve birleşen davanın davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davanın davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı ... yararına takdir edilen 900.00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılardan ......

        ticari kredi ilişkisi bulunduğunu, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğü doğmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, huzurdaki dava açısından müvekkili tarafından davacıya verilmiş bir konut kredisi bulunmadığından, satıcı Garanti Koza ile müvekkili banka arasında davacının konut tedarikine ilişkin bir sözleşme de bulunmadığından, dava konusu ihtilafta bağlı krediden de bahsedilmesi hukuken mümkün olmadığını, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğü doğmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan takyidatların kabul edilerek devir alındığını, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekki talep edilemeyeceğini, adi yazılı satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili...

        İlk Derece Mahkemesince davanın, davacı vekili 04/09/2020 tarihli dilekçesi ile taşınmazın cebri icra satışı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satışı engeller nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de; mevcut taşınmazın satışını gerçekleştirebileceği veya cebri icra ile satışının yapılacağına ilişkin bir emare bulunmadığından bu aşamada davacı vekilinin taşınmaza yönelik cebri icra satışı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satışı nitelikte ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine, karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ipoteğin fekki isteğine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ...’ın davalı şirketle 03.12.2002 tarihinde bayilik sözleşmesi imzaladığını ve sözleşmenin teminatı olarak da babası diğer müvekkili davacı ...’a ait taşınmazı ipotek verdiğini ancak müvekkilinin sağlık sorunları nedeniyle ticarethanesini açamadığını ve bayilik ilişkisinin başlamadan sona erdiğini bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde her ne kadar davalı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş ise de duruşma isteminin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

            A.Ş. lehine 400.000,00 TL üst sınırlı bir üst sınır ipoteği tesis edildiğini, davalı lehine tesis edilmiş olan ipoteğin bir teminat ipoteği ve doğması muhtemel borçların teminatını teşkil etmek üzere verildiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalılardan ... İç ve Dış Tic. San. A.Ş.' ye herhangi bir borcunun olmadığının tespitine ve ipoteğinin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... İç ve Dış Tic. San. A.Ş. vekili, müvekkili şirketin 21.03.2014 tarihinde ... Tapu Sicil Müdürlüğünden davaya konu ipoteğin fekki talebinde bulunduğunu, ancak diğer davalı ... tarafından konulan ihtiyati haciz nedeniyle ipoteğin fekkinin yapılamadığını, davacının müvekkili şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının menfi tespit ve ipoteğin fekki taleplerinde haklı olduğunu kabul ederek müvekkilinin bu davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve ücreti vekaleten sorumlu tutulmamasını talep etmiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir....

              Şikayete konu ipotekli taşınmazın paydaşlarının vekili, yukarıdaki madde hükmü çerçevesinde ipoteğin terkin işlemleri için icra müdürlüğüne başvurmuş, takip eden işlemler neticesinde icra müdürlüğünce ipotek kaydının terkini için dosya icra mahkemesine gönderilmiş, icra mahkemesince, İİK'nun 153. maddesindeki yasal koşulların oluşması nedeniyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. İpotek alacaklısı, ipoteğin fekki talebi üzerine, kanunen makbul bir sebep beyan ederek borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Somut olayda, ipotek lehtarının mirasçısına, icra müdürlüğünce, İİK'nun 153. maddesine göre muhtıra çıkarıldığı, mirasçı vekili, muhtıra tebliğinin usulsüz olduğunu ve ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanmadığını ileri sürmüş olup, bu beyan İİK'nun 153. maddesinde belirtilen kanunen makbul bir sebep niteliğindedir....

                UYAP Entegrasyonu