Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddeler olduğunu, Bu maddeler arasında aile konutuna ilişkin en temel düzenlemenin 194. maddede yer almakta olup, Aile Hukuku kitabının evlenmenin genel hükümlerine ilişkin 3. bölümünde, "Aile Konutu" kenar başlığı altında düzenlendiğini, bu düzenlemeler, İsviçre Medeni Kanunu’nun aynı mahiyetteki hükümlerini karşıladığını, TMK.'nun 194 hükmünde; ''Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini talep edebilir. Aile konutu olarak özgülenen konutun maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir....

    haberdar olduğunu, bu nedenle müvekkilinin izni olmadan dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini ve taşınmazın tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasın karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davalı T4'nun aile konutu şerhi konulması davasına yönelik 59,30- TL istinaf karar harcı ve 162,10- TL istinaf başvuru harcını yatırdığı, ancak ipoteğin kaldırılması davasına yönelik ipotek bedeli (150.000- TL) üzerinden yatırılması gereken 2.561,62- TL istinaf peşin (nispi) karar harcını yatırmadığı anlaşılmıştır....

    Yani ipoteğin fekki için borcun tamamının ödenmiş olması gerekmektedir. Fakat huzurunuzdaki somut olayda davacının eşi T3'ın tarafımıza borcu bulunmaktadır. Borç ilişkisine ilişkin alacak cari hesabı ek beyan olarak mahkemeniz dosyasına sunulacaktır. İşbu sebeple davacının ipoteğin fekki talebinin reddi gerekmektedir. Zira Yargıtay borcun ödendiğini iddia ederek ipoteğin fekki davası açılan durumlarda alacağın ödenip ödenmediği hususunun titiz bir şekilde irdelenmesini istemektedir." şeklinde beyanda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile; Niğde ili Bor ilçesi 1387 Ada 1 Parsel Blok C-3 2. Kat 10 Nolu meskende kayıtlı taşınmaz üzerinden 16/10/2017 tarih ve 7516 yevmiye numarası ile konulan ikinci dereceden FBK süre ile 150.000 TL'lik ipoteğin kaldırılmasına, Aile konutu şerhinin konulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2019 NUMARASI : 2018/200 ESAS-2019/73 KARAR DAVA KONUSU : İpoteğin Kaldırılması (Fekki) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının Alanya ilçesi, Hisariçi Mah. 424 ada, 4 parselde kayıtlı evde yaşadıklarını, bahsi geçen taşınmazın aile konutu olduğunu, müvekkili ile eşinin ipoteğin konulduğu tarihte ve şuanda oturacakları başkaca bir taşınmazları olmadığını, taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını, müvekkilinin eşinin davaya konu taşınmazı davalı İşbankası lehine 400.000 TL bedelli ipotek tesis ettirdiğini, ancak taşınmazın aile konutu olup müvekkilinin muvafakatı bulunmadan aile konutu üzerine sınırlandırıcı işlem yapılamayacağını, ipotek senedinde müvekkilinin muvafakatının veya imzasının bulunmadığını, müvekkili...

    Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleşiyle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh "kurucu" değil açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, "emredici" niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak "belirli olan" bir işlem için verilebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması” davasından dolayı Konya 4. Aile Mahkemesince verilen 25.01.2016 gün ve 2015/1424 E., 2016/82 K. sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.05.2017 gün ve 2017/2-1609 E., 2017/965 K. sayılı kararın karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca dilekçe, düzeltilmesi istenen karar ve dosyadaki ilgili bütün kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir....

        Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davacının ipoteğe açık rızası bulunmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutun devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da' eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Türk Medeni Kanunun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....

        taşınmazın açık artırma ile satışa çıkarılması üzerine ipotek işlemlerinden haberi olduğunu ileri sürerek teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, ipoteğin kaldırılması ile aile konutu şerhi verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yargılama sırasında dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulduğu anlaşıldığından davacının, taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, taşınmazın aile konutu olduğunun adres beyanları ve tanık ifadeleri ile tespit edildiğini, aile konutu niteliğindeki taşınmaz için davacının açık rızası alınmadan ipotek konulduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesine aykırı tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

          UYAP Entegrasyonu