Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunduğunu iddia ettiği taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "Açık rızası alınmadan” davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiş, mahkemece; davaya konu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığının davacı tarafça ispatlanamadığı ve taşınmazın tapu kaydına 29.08.2013 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; dava konusu taşınmazın, eşlerin ve çocuklarının bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantısına buna göre yön verdikleri, acı ve tatlı günlerin içinde yaşandığı, anılarını taşıyan aile konutu niteliğinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

    Kat 7 numaralı bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın aile konutu olduğununa dair tapu kaydının beyanlar hanesine aile konutu şerhi verilmesine karar verilmiştir....

    Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh "kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası olduğu, aile konutu şerhi davasında mahkemece imza incelemesi sonucuna göre aile konutu araştırması yapılmamış olup aile konutu olduğunun ispat edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de davanın 19.02.2014 tarihinden sonra açıldığı, bu tarihten sonra yapılan kanuni değişiklik nedeniyle kişinin her zaman için tapuya doğrudan başvuru yaparak aile konutu şerhi konulmasını isteyebileceği halde davacının tapuya başvuru yapılmadan doğrudan dava yoluyla aile konutu şerhi konulması isteminde bulunmasında hukuki...

        , gerek nüfus kayıtları gerekse keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığı takdirde de görüleceği üzere davaya konu gayrimenkulün aile konutu olarak özgülendiğini, bu nedenlerle ve resen nazara alınacak sebeplerle aile konutu üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin fekki ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına dava konusu taşınmaz hakkında Konya 7....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, aile konutu niteliğinde olan taşınmaz üzerine davalılardan banka lehine tesis edilen satışın iptali ile ipoteğin kaldırılmasını ve bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece verilen hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizce ipoteğin kaldırılması davasında harç eksikliği tamamlanmadan işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına, aile konutu şerhi davasında ise taşınmazın 19.12.2013 tarihinde...

          Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “Kurucu” değil “Açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “Emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “Belirli olan” bir işlem için verilebilir....

            ; ipoteğin kaldırılması davasının kabulü, takibin durdurulması ara kararı ve aile konutu şerhi davasında vekâlet ücreti yargılama giderleri yönünden istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

              , gerek nüfus kayıtları gerekse keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığı takdirde de görüleceği üzere davaya konu gayrimenkulün aile konutu olarak özgülendiğini, bu nedenlerle ve resen nazara alınacak sebeplerle aile konutu üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin fekki ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına dava konusu taşınmaz hakkında Konya 7....

              Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından aile konutu şerhi davasında verilen karar yönünden, davalı banka tarafından ise ipoteğin kaldırılması davasında verilen karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı bankanın ipoteğin kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı kadının aile konutu şerhine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada, davalı bankaya husumet...

                UYAP Entegrasyonu