Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/219 esas 2021/473 karar sayılı kararı ile taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Davacı Birsen de Kadir aleyhine dava konusu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemli dava açmış, Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/220 esas 2021/474 karar sayılı kararı ile taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Her iki karar inceleme sırasında 11.03.2021 tarihinde kesinleşmiştir. Mezkur ilamlar incelendiğinde, dava konusu taşınmazın her iki davacı bakımından da ipotek tesisinden önce aile konutu vasfında olduğu tespit edilmiş, ipotek alacaklısı Akbank A.Ş. tarafından alacağın Gelecek Varlık A.Ş' ye devredildiği anlaşılmıştır. Borçlu alacaklıya karşı ileri sürebildiği defiileri, alacağı devralana karşı da ileri sürebilir. Dava konusu taşınmazın ipotek tesis tarihinde aile konutu olduğu yukarıda açıklandığı üzre sabittir. Yargıtay 2....
HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur. Eş söyleyişle, şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tapuda davalı eş adına kayıtlı ...,183 ada, 8 parseldeki gayrimenkulün aile konutu olarak kullanıldığını, davalı eşin nizalı aile konutunu müvekkilinin haberi olmadan ... Bankası A.Ş. lehine 600.000,00 TL bedel ile ipotek ettirdiğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını dava ve talep etmiştir. II....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılardan banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu niteliğinde olan taşınmaz üzerine davalılardan.... lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını ve bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Aile konutu şerhi konulması maktu, ipoteğin kaldırılması isteği ise ipotek değeri üzerinden nispi harca tabidir. Buna göre nispi peşin harcın ipotek değeri üzerinden alınması gerekirken, mahkemece yapılan keşif sonrası alınan bilirkişi raporundaki (71.800 TL) üzerinden nispi harç alınmıştır....
Bankası tarafından konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlı iken her iki eşin de rızasıyla diğer davalıya devredildiği, istemin ise muhtemel boşanma durumunda doğacak hakkın teminine ilişkin muvazaalı devir iddiasına dayanan tapu iptali ve tescile ilişkin olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinde düzenlenen "aile konutu şerhi" konusundaki talep yönünden Aile Mahkemesi görevlidir. Muvazaa iddiasına dayalı diğer taleplerin ise genel hükümlere göre çözülmesi gerekmektedir. Şu durumda, dava konusu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi verilmesine ilişkin talebin dosyadan tefriki suretiyle; diğer talepler yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, dosyanın tamamı yönünden görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir....
TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir. Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Bu durumda; Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi uyarınca malik olan eş tarafından diğer eşin açık rızası alınmadan aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması durumunda yapılan bu işlemin “geçerli” kabul edilemeyeceği emredici hüküm gereğidir. Diğer eşin geçerli olmayan işlemin iptali için dava açabileceği kuşkusuzdur. Davaya konu gayrimenkul davacının eşi davalı Abdullah tarafından 24.02.2017 tarihinde edinilmiş, ipotek tesis işlemleri 05.02.2019 ve 05.03.2019 tarihlerinde yapılmış, aile konutu şerhi ise 24.05.2019 tarihinde konulmuştur. Dava konusu taşınmazın yapılan keşif, alınan tanık beyanı kapsamında aile konutu olarak özgülendiği tartışmasızdır....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....
Tüm bu sebeplerle davanın kabulüne, dava konusu Şırnak İli, Cizre İlçesi, Yafes Mahallesi 779 ada, 4 numaralı parsel üzerinde davalı T3 lehine konulan 28/06/2013 gün ve 1412 yevmiye nolu 200.000,00 TL'lik ipoteğin kaldırılmasına, Şırnak İli, Cizre İlçesi, Yafes Mahallesi 779 ada, 4 numaralı parselde bulunan taşınmaz üzerine Aile Konutu Şerhi Konulmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı kadının taşınmaza ipotek konulması için muvafakat verdiğini, kötü niyetli olarak davayı açtığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; kararın yerinde olduğunu, istinafın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava; TMK 194. maddesi gereğince aile konutu üzerine konulan ipoteğin fekki ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir....
Mahallinde yapılan keşif sonrasında bilirkişi tarafından düzenlenen raporda zemin üstü birinci katta bulunan bölümün aile konutu olarak kullanıldığının belirtilmesi üzerine mahkemece davalı eş hissesi üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve bu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiş, kararın istinafı üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ipoteğin aile konutu olarak kullanılan daire ile sınırlı olmak üzere kaldırılmasına, aile konutu olarak kullanılan konut üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Dairemizin 03.03.2015 tarih, 2014/20775 Esas, 2015/3452 Karar sayılı ilamında; “Mahkeme infaza elverişli hüküm kurmak zorundadır. Arsa üzerindeki binanın bulunduğu kısmın, arsanın bütününden ifraz edilmesi ve bağımsız bir tapuya bağlanması mümkün olmadığına göre, taşınmazın tamamı üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması ve İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talebinde bulunmuş, bu dava 17.12.2015 tarihinde açılmıştır. Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin üçüncü fıkrası, 06.02.2014 tarihli 6518 sayılı Kanunla değiştirilmiş, yapılan değişiklikle, aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eşin, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini, tapu müdürlüğünden isteyebileceği kabul edilmiştir. Bu değişiklik 6518 sayılı 19.02.2014 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmakla aynı tarihte yürürlüğe girmiştir....