Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’nün 2016/14994 sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığını, davaya konu taşınmazın aile konutu olarak tanımlanabilecek nitelikte olmadığını, davaya konu taşınmazın arsa nitelikli olduğu ve doğrudan doğruya özgülenen bağımsız bir bölüm olmadığını, iyi niyetli olan davalı bankaya karşı ipoteğin fekki talebinde bulunamayacağını, MK m 194 gereği aile konutu kavramının hüküm ifade edebilmesi için taşınmazın aile konutu olduğu hususunda üçüncü kişilerin haberdar edilmesi gerektiği kaldı ki ipoteğin tesis edildiği tarih olan 26/08/2016 tarihinde davaya konu taşınmazın kaydında aile konutu şerhi bulunmadığı, bu durumun tapu kayıtları ile de sabit olduğu, ayrıca aile konutu ile ilgili düzenlemenin tapu siciline itimat prensibini bertaraf etmeyeceğini, aile konutu şerhi bulunmayan davaya konu taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilen ipotekte davalı bankanın iyi niyetinin korunacağını ve ipoteğin geçersizliğinden söz edilemeyeceğini...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından davanın kısmen reddi yönünden; davalı ... tarafından ise kısmen kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, aile konutu olarak kullanılan bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına...

    Asıl dava, ipoteğin kaldırılması, birleşen dava ise aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. 1- Davacının aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesi tarafından davacının birleşen davasında, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebi hakkında, hukuki yarar yokluğu nedeni ile davasının reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan'' davalı... A.Ş lehine ipotek konulduğunu ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı... A.Ş, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını, davacı eşin ipotek işleminden haberinin bulunduğunu ve iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

      Adaletli bir karara ulaşılabilmesi için; keşif ve bilirkişi incelemesi yapılıp, taşınmaz üzerindeki binanın zeminle birlikte dava tarihi itibariyle bulunacak toplam değerine göre, aile konutu olarak kullanılan bağımsız bölümün değerinin oranlanması sonucu; aile konutu olan bölüm ve diğer bağımsız bölüm için paylı tapu oluşturulması, kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmek üzere paylarla bağımsız bölümlerin ilişkilendirilmesi; aile konutuna ilişkin olarak oluşturulan payın tapu kaydındaki ipoteğin kaldırılması ve bu pay üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Böylece, ipotekle yükümlü olarak kalacak olan pay nedeniyle ipotek alacaklısı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi için yapılacak icra takibinde ipotekle yükümlü payın satılması sonucu, alacağın tamamen veya en azından bir bölümü karşılanabilecektir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hakim talepten fazlasına hükmedemez (HMK m.26). Davacının aile konutu şerhi konulması talebi olmadığı halde, mahkemece taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2-Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir (TMK m.194). Dava konusu taşınmazın tapuda "arsa" vasıtasıyla kayıtlı olduğu, yapılan keşif ile taşınmazda bir adet tek katlı mesken, bir adet iki katlı mesken ve değirmen olarak kullanılan bir adet dükkanın bulunduğu anlaşılmaktadır....

          Türk Medeni Kanunun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleşiyle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh "kurucu" değil açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, "emredici" niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak "belirli olan" bir işlem için verilebilir....

          Gerekçe ve Sonuç Dairenin 01.06.2022 tarihli ve 2022/4415 Esas ve 2022/5299 Karar sayılı kararıyla, davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, aile konutu olarak kullanılan bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına dair verilen hükmün, davacı ve davalı ... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 07.03.2019 tarih ve 2017/3600 Esas ve 2019/2386 Karar sayılı ilamı ile harç ve yargılama giderleri yönünden bozulduğu, sair yönlerden ise hükmün onanmasına karar verildiği halde bozma sonrası mahkemece kesinleşen yönlerden yeniden hüküm kurması doğru olmadığından bu yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. V. KARAR DÜZELTME A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içnde davacı ve davalı ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. B....

            Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakla, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

              "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Davacı tarafından açılan aile konutu şerhi ile ipoteğin kaldırılması davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece aile konutu şerhi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ipoteğin kaldırılması davasının ise kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının ipoteğin kaldırılması davası yönünden bozulmasına karar verilmiştir. Davacı asıl tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

                UYAP Entegrasyonu