Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmaz hakkında, sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasından bulunmasını engeller. Ancak rızaen tesis edilen ipoteğe neden olan borcun hacizden önce ödenmiş olması halinde, şeklen Tapu Sicilinde varlığını sürdüren ipoteğin şikayetin incelenmesine engel olmadığı düşünülmelidir. Somut olayda,......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. ... ile davalı vek.Av. .....'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili banka aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçtiğini, ipoteğin müvekkiline vekaleten ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava icra takibi sonucu bedeli ödenen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, İİK' nun 153. maddesi hükmünün burada uygulanamayacağını müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemce iddia. savunma ve toplanan delillere göre borç ödenmemiş olduğundan ve alacaklıda ipoteğin fekkinden kaçındığından ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davada ... 4. Sulh Hukuk ve ... 8. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesince, bilirkişi tarafından güncellenerek belirlenen ipotek bedeline göre görevsizlik kararı verilmiştir. ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın tesis edilen 75,00 TL'lik ipotek miktarı itibariyle Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.. İpoteğin kaldırılması davasında görev ipotek bedeline göre belirlenecek olup, istemin 75,00 TL tutarındaki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olması nedeniyle, uyuşmazlığın ... 4....
nin ... tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davaya konu ipoteğin fekkedilmesi ve ayrıca bu ipoteğin teminat kabul edilmek sureti ile şirkete kredi kullandırımı yapılmaması hususu ihtar edildiğini, davalı banka keşide ettiği ... ...'nin ... tarih ve ... yevmiye no.lu cevabı ile davaya konu ipoteğin tek taraflı irade ile fekkedilemeyeceği, bu nedenle teminat vasfının devam edeceği bildirildiğini, bunun üzerine müvekkil tarafından ......'nin ... tarih ve ...yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı bankanın cevabına cevap verilmiş ve müvekkilin verdiği ipoteğin teminat olarak kabul edilemeyeceği ile teminat olarak kullanılmasına da muvafakat verilmediği hususu yeniden ihtar edildiğini, davalı banka kredi kapanmış olmasına ve gönderilen ihtarnamelere rağmen son derece kötü niyetli hareket ederek ipoteğin fekkini temin etmediğini, bu durum üzerine tarafımızca ...'nin ... tarih ve ... yevmiye no.lu yazısı ile ipoteğin fekki talep edildiğini, ayrıca ...'...
nin süresinde cevap vermediğini, konu hakkında zorunlu Arabuluculuk başvurusu yapılmış ancak anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle müvekkili yasa uyarınca işbu nedenle ipoteğin fekki davası açtığını, Yerel mahkemece verilen karar gerekçesi "Tüm dosya kapsamında toplanan deliller ve yapılan yargılma sonucund;davanın ipoteğin kaydırlması isteminden kaynaklandığı, tapuya ipoteğin şerh edildiği ve aleni olduğu, ipoteğe dayanak belgeler incelendiğinde salt konut kredisine yönelik olmadığının, üst sınır ipoteği olmadığının görüldüğü,.... buna ilişkin ödemeleri kaldırmak için yeterli görülmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " denildiğini, yerel mahkemece verilen karar eksik inceleme sonucu, hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırı olup işbu kararın kaldırılması gerektiğini, Yerel mahkemeye göre ipoteğin ne anapara ne üst sınır ipoteği olduğunu, yerel mahkeme ipoteğin türünü belirleyemediğini, ipoteğin türünü belirileyemeyen mahkeme, kararı nasıl verdiğini, bu konu hakim tarafından tespit edilemiyor...
İpotek tesis edilen taşınmaz ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucu alacağına mahsuben davalı bankaya 11.11.2015 tarihinde cebri icra ile satılmış, ihalenin feshi davasının reddi üzerine eldeki davanın yargılaması devam ederken 13.10.2016 tarihinde kesinleşmiştir. Davanın ipoteğin kaldırılması davası olması ve dava konusu ipoteğin de paraya çevrilmiş olması nedeniyle dava konusuz hale gelmiştir. O halde; ilk derece mahkemesince konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi yerinde olduğundan, davalı bankanın istinaf başvurusunun reddine karar verildiği gibi davacı tarafında istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı .... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, kendisinin haberi ve izni olmadan üzerinde ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş (TMK m. 194), ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın, davalı banka tarafından istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine dair karar verilmiş; bu karar da davalı banka tarafından temyiz edilmiştir....
nin 25.10.2013 tarihli 2012/24670 esas, 2013/24200 karar sayılı kararı) göre, verilen red kararı, ipoteğin kaldırılması talebi bakımından açıklanan sebeple doğru bulunduğundan, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Konutla ilgili şerh konulması yönündeki isteğe gelince; Taşınmazın “aile konutu” olarak özgülendiği ve bu amaçla kullanıldığı tartışmasızdır. Tapu kütüğüne konutla ilgili konulacak şerh, hak sahibinin iradi tasarruflarını kısıtlayıcı taşınmaz üzerinde sonradan hak kazanan üçüncü kişilerin iyiniyetini dışlayıcı işleve sahiptir. Bu bakımdan ipoteğin mevcudiyeti konutla ilgili şerh konulmasına engel teşkil etmez. İpoteğin teminat altına aldığı borcun ifa edilmesi halinde de ipoteğin terkin edilmesi yasal olarak imkan dahilindedir. Böyle bir durumda da, şerh konulmaması halinde aile konutu yasal korumadan yoksun kalabilecektir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiğini, müvekkilinin taşınmazını davalı lehine 300.000 TL üzerinden ipotek tesis ettirdiğini, bu ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu, müvekkilinin borcunun ipotek bedeli ile sınırlı olmasına karşın davalının 369.040,67 TL miktar üzerinden takibe geçtiğini, öte yandan yasa gereğince müvekkiline takip öncesinde ihtarname göndermediğini, icra takibinin iptali için icra mahkemesine başvuruda bulunulduğunu, müvekkilinin ipotek bedeli 300.000 TL sını yatırmaya hazır olduğunu ileri sürerek icra takibinde haksız yere talep edilen 69.040,67 TL sından borçlu olmadığının tespitine, ipotek bedelinin yatırılmasına müteakip taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....