Dava, aile konutu üzerinde davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin olup, işleme...sı gereken eş tarafından açılmış, mahkemece “ipotek tesis tarihinden önce taşınmazın tapu kütüğünde aile konutu olduğuna ilişkin şerh bulunmadığı, işlemi gerçekleştiren tapu sicil memurunun işlemi yapmaya yetkili olan hak sahibinden, eşinin işleme yazılı izninin istemesinin mümkün olmadığı, Türk Medeni Kanununun 3.maddesine göre Kanunun iyiniyete sonuç bağladığı durumlarda aslolan iyiniyetin varlığı olduğu, iyiniyelin varlığı halinde Türk Medeni Kanununun 1023.maddesine göre davalı banka açısından ipoteğe ilişkin kazanımın korunacağı, davacı eşin muvafakatına ilişkin belgenin ipotek tesisinden önce davalı bankaya verildiği, muvafakatnamenin davacı tarafından düzenlenip düzenlenmediği hususunda bankanın bir yükümlülüğünün bulunmadığı, davalının iyiniyetli kazanımının korunacağı, kötüniyetli olduğunu davacının ispat edemediği" gerekçesiyle dava...
açık rızası olmaksızın sınırlandırıldığını, gayrimenkul kaydında her ne kadar aile konutu şerhi bulunmakta ise de davalının bu gayrimenkulün aile konutu olarak özgülendiğini bilebilecek durumda olduğunu, belirterek davaya konu Dere Mah. 170 pafta 1467 ada 9 parsel, 16/196 arsa paylı mesken niteliğindeki botrum kat 2 numaralı bağımsız bölüm üzerine davalı Turan lehine 25/07/2017 tarihli ve 8314 yevmiye numarası ile tescil edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması - İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına ve özellikle aile konutu davası kesinleştiği halde, kesinleşen yönlerden hüküm kurulmasının sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre yersiz görülen temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 194. maddesine dayanılarak açılan davacının rızası alınmadan aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve taşınmaza ait tapu kaydına ait konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay...Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, davalı erkek adına kayıtlı olan taşınmazın aile konutu olduğunu, açık rızası olmaksızın diğer davalı banka lehine taşınmazın tapu kaydı üzerinde ipotek tesis edildiğini beyanla Türk Medeni Kanununun 194/1 maddesi gereğince davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Dava değeri belirtilmemiş, dava maktu başvurma harcı ile görülmüştür. Dava konusu ipotek bedeli 300.000,00 TL'dir. İpoteğin kaldırılmasına ilişkin istemler nisbi harca tabi olup, davanın değeri ipotek miktarı olduğundan, bu bedel üzerinden nisbi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m. 30-32)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 194. maddesine dayalı aile konutuna şerh konulması ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 07.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;" Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalılardan T3 ile evli olduğunu, tapuda eş adına kayıtlı olan ve davaya konu ipoteğin bulunduğu Konya İli Meram İlçesi Kürden Mahallesi 4682 ada 147 Parsel E Blok 1 numaralı bağımsız bölümün aile konutu niteliğinde olduğunu, davalının, müvekkilinin onayını, rızasını, muvafakatini, açık rızasını almadan ipotek tesis ettirdiğini, konutun aile konutu olduğunu, davalının konutu banka lehine ipotek ettirdiğini, bu işlem sırasında müvekkilinin rızasının alınmadığını belirterek dava konusu taşınmaza ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, taşınmazın ipoteğinin paraya çevrilmesine, başlatılabilecek icra takibinin durdurulmasına, ipoteğin kaldırılmasına, konuta aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı bankanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı aile konutu niteliğindeki taşınmaza ipotek konulduğunu belirterek bu ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince ......
O halde bu talep yönünden dosya tefrik edilip, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 3-Davacı kadının taşınmazın cebri icra yolu ile yapılan satışının iptali ve aile konutu şerhi konulması davası yönünden temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Davacı kadının taşınmazın cebri icra yolu ile yapılan satışının iptali ve aile konutu şerhi konulması davasının dinlenilebilmesi için, yukarıda 1. bentte gösterilen isteminin kesinleşmesi gerekmektedir. O halde mahkemece yukarıda 1. bentte gösterildiği üzere yolsuz tescil nedeniyle ferağ ve iptal istemi davasının bekletici mesele yapılıp, sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....