Mahkemece iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre taraflar arasında bağıtlanan bayilik sözleşmesinin feshi şartlarının oluşmadığı, davacı şirketin borçlu olması nedeniyle de menfi tesbit, ipoteğin fekki ve tazminat istemlerinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 3.7.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
YANIT: Davalı vekili, menfi tespit davasının kısmi açılamayacağını, davacının imzaladığı sözleşmeler uyarınca taahhütlerini yerine getirmediği için kendilerine borçlu olduğunu, alacağın muaccel hale geldiğini, imzaya itirazın asılsız olduğunu, icra takibi yapmakta ve alacaklarını tahsil etmeye çalışmakta kötü niyetli olmadıklarını belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Türk Milleti Adına Yargılama Yapmaya ve Hüküm Vermeye Yetkili ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/771 Esas KARAR NO : 2021/820 DAVA : İpotek Fekki DAVA TARİHİ : 28/07/2021 KARAR TARİHİ : 15/12/2021 KAR. YAZ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - takibin iptali ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili aleyhine Didim İcra Müdürlüğü kanalıyla asıl borçlusu... olan sözleşme nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak sözleşmeden haberdar olmadığını ve imzalamadığını, müvekkilinin takibe dayanak sözleşmeden sonra imzalanmış olan 24.11.2006 tarihli sözleşme için ipotek verdiğini ve kefil olduğunu, bu sözleşmeden kaynaklanan borcun 09.11.2007 tarihinde kapatıldığını, ipoteğin fekki için yaptığı müracaatların sonuçsuz kalması nedeniyle 01.02.2008 tarihinde davalıya ihtarname göndererek ipoteğin fekkini talep ettiğini, bu ihtardan dört ay sonra takibe geçildiğini, davalı...
Dairemizin görevi ayni hak niteliğindeki ipoteğin mülkiyetinin (menfi tespit içermeyen ipotekler yönünden) uyuşmazlık konusu olmayan davalara bakmak olduğu, bu kapsamda dairemizin *Karz (ödünç) ipoteklerinin kaldırılması, *Mülkiyet hakkına dayalı olup mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan ipoteklerin yani tapuda lehtarı belli olmayan şerh niteliğinde kalan ve menfi tespit içermeyen ipoteklerin kaldırılması, *İmar mevzuatından kaynaklanan imar ipoteklerinin kaldırılması yönünden açılan davalarda görevlidir. Eldeki dosya yönünden davacılar ipotek borçlusu Halil Kanar'ın ipotek konusu borçtan müteselsil sorumluluğunun bulunmadığını, ipotek alacaklısı ile direk ticari bir ilişkisinin olmadığını, ayrıca ipotek tesis tarihi itibarı ile mesken nitelikteki taşınmazdan faydalandıkları için ipotek borçlusu Halil'in eşi davacı T3 muvafakat alınmadığını, bu hususun HMK 194 maddesine aykırı olduğunu belirterek ipoteğin terkinini talep etmektedir....
ün tekneyi resmi satış ile devralan dava dışı... ve eşi ... ile tanışıklığı olup bu satışta davacı ...’ün aracı olduğunu, davacıların aleyhe beyanlarının uydurmaca olduğunu yetki itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre dava konusunun menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkin olduğu, HMK/17 göre tarafların tacir veya kamu tüzel kişileri olmadığından yetki sözleşmesinin geçerli olmadığı, davalının yerleşim yerinin...'nın ... ilçesi olduğu, sözleşmeye konu teknenin bağlama limanı Kemer olup burada davacı ...'e teslim ile davacının tekneyi Kuşadası'na getirdiği, sözleşmenin ifa yerinin ... ilçesi olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, bu yönüyle menfi tespit istemi konusunda ... Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin yetkili olduğunun kabulü gerektiği, diğer yandan davacı ...'...
Tüm bu açıklamalar ve özellikle İİK’nun 72. maddesinde icra takibinden önce de menfi tespit davası açılmasına cevaz verilmesi karşısında, yerel mahkemenin, ipoteğin fekki sebebiyle davalının itirazın kesin kaldırılmasını talep edemeyeceği, davacının şikâyet yoluna giderek takibin iptalini sağlayabileceği ve menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı yolundaki gerekçesi yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin, 28.03.2018 tarih ve 2017...Esas 2018/...Karar sayılı ilamı ile özetle, davacı tarafın davasında talepleri arasında İpoteğin Fekki talebi de olduğu, İpoteğin Fekki Talebinin talebinin gayrimenkulün aynına ilişkin dava niteliğinde bulunduğu, 6100 Sayılı Kanunun 12.md uyarınca gayrimenkulün bulunduğu yerin kesin yetkili olduğu, davacı tarafın diğer taleplerinin ipoteğin fekki talebi ile sıkı sıkıya bağlı olduğu ve fiili irtibat halinde bulunduğu aynı delillerin toplanacağı anlaşılmakla İpoteğin Fekki davasında Bursa Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmaya Kesin yetkili olduğu anlaşılmakla 6100 Sayılı Kanunun 114md/1-c ve 115.md/2f uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilerek dosyanın mahkememize tevzi edildiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE, Dava, Davacı tarafın davalıdan 05/01/2015 tarihinde satın alınan 1 adet Hartfort 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipotek fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ...'ın davalı ile dava dışı ... Ltd Şti arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinin kefili olduğunu, kredinin teminatı olarak... ilindeki taşınmazını ipotek verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi için icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin verdiği ipotek nedeniyle kefaletinin TBK'nun 584 ve 603 maddeleri hükümleri kapsamında olup, eşi davacı ...'...
ada 9 parsel üzerindeki ipoteğin fekki gerektiğini, ihtarname kendisine tebliğ edilmediği için faiz istenemeyeceğini, sözleşmede kefalet sınırı 3.000,00 TL gözüktüğü için ancak bu miktar üzerinden adına takip yapılabileceğini ileri sürerek davalı bankaya borcunun bulunmadığının tespitine, ipoteğin fekkine, % 20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ... 'nın doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak iki ayrı tarihte taşınmazını toplam 57.240,00 TL bedelle ipotek ettirdiğini, asıl borçlunun davalı Bankaya yaklaşık 105.000,00 TL borcu olduğunu, sözleşmelerdeki kefaletin ve limitlerini işbu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiple ilgisinin ve öneminin bulunmadığını, davacı kefil olmasa bile aynı tutarda ipotek takibinden sorumlu olduğunu, dayanaksız davanın reddi gerektiğini savunarak % 20 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....