"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ........
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/03/2021 NUMARASI : 2021/107 ESAS, 2021/160 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Sabiha Savaşçı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankadan konut kredisi kullandığını, kullanılan kredi ile ilgili olarak taşınmaz üzerine 90.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, borcun tamamen ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tüm ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirkete borçlu olduğunu, ayrıca davaya konu edilen icra dosyalarının ödeme emirlerine ve takip taleplerine bakıldığında tahsilde tekerrür olmamak kaydı hususunda şerhler düşüldüğünü, davacının menfi tespit davası ile birliklte müvekkili şirkete vermiş olduğu ipoteklerin fekkini talep ettiğini, bahse konu talebin ayrı bir dava halinde talep edilmesi gerektiğini, ipoteğin fekki davalarında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu beyan ederek öncelikle ipoteğin fekki davasının tefrik edilerek, görev yönünden ve yetki yönünden reddine, menfi tespit davasının esastan reddine, davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
Dava devam ederken gerek pos cihazlardan gerekse davadan sonra açılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte takip kesinleşmeden tahsilatlar yapılarak menfi tespit davası istirdat davasına dönüşmüştür. Ödemelerin cebri icra tehditi altında yapılmadığı ve istirdat davasının şartları bu nedenle bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, İİK 72. Maddesindeki bu düzenlemenin aşırı şekilci yorumlanması somut olayımızda olduğu gibi hakkaniyete aykırı olacağı, davalı bankanın davacının temerrüde düştüğünün Risk Merkezine bildirmiş olması ve bu işlemlere karşı cebri icranın aksine itiraz yolunun dahi olmaması nedenleriyle diğer kredi kuruluşlarından kredi alamayacak duruma düşmesi ve kredi notunun düşmesine ticari işlerine etki edecek olması nedeniyle bu şartlar altında ödeme yapmış olmasının da bu kapsamda sayılmasının gerektiği sonucuna varılmıştır....
Davacı taraf, davaya konu ipoteğin, önceki tapu maliki Murat Özelçi'nin konut kredisine teminat olarak gösterildiğini, başka bir kredinin teminatı olmadığını iddia etmiş, davalı ise, ipoteğin genel kredi sözleşmesi nedeniyle verildiğini savunmuştur. Taraflar arasında bu konuda çekişme mevcut olup, dosya içerisinde sözleşmeler ve ipoteğe ilişkin resmi senet ve kayıtlar olmadığından ilk derece mahkemesinin görevli olup olmadığı hususu dairemizce anlaşılamadığından bu aşamada görev konusunda bir inceleme ve değerlendirme yapılamamıştır. Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve ipoteğin fekki davası olup, İİK'nın 72/3 maddesine göre, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda tarafların birbirinden alacaklı olmadığı, bu durumda ipoteğin fek edilmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle davacıların ipoteğin fekki talebinin kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, alacağa yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava ipoteğin fekki ve alacak istemine ilişkindir. İpotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HUMK.nun 13.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir.Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmelidir. Bu durumda ipoteğin fekki talebi yönünden dava tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması isabetsizdir....
Av. ... aralarındaki menfi tespit - ipoteğin fekki davası hakkında .... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 20.06.2013 gün ve 2012/87 E. - 2013/94 K. sayılı hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - 4603 Sayılı Kanunda ..., Tasfiye .... A.Ş. aleyhine açılan davalar bakımından harç muafiyeti getirildiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, 4603 sayılı Kanunun 4684 Sayılı Kanunla değişik geçici 4. Maddesinin 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.08.2002 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali ve tazminat; karşı dava da ise davacı ... tarafından 05.09.2002 günlü dilekçe ile davalı ... aleyhine menfi tespit, ipoteğin fekki, hacizlerin kaldırılması ve senetlerin iadesi istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, karşı davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 17.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın...
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/02/2014 NUMARASI : 2012/372-2014/64 Taraflar arasındaki ipoteğin fekki ve menfi tespit davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02.12.2014 gün ve 2014/7147-13733 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki, menfi tespit ve tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosyanın incelenmesinde; 14.06.2005 tarih ve 6327 yevmiye numaralı resmi senette davacı ... adına vekaleten imzası bulunan Ali Rıza kızı Dilber Kaya’ya davacı tarafından verilmiş vekaletnameye rastlanamamıştır. Bu nedenle, resmi senedin düzenlenmesine dayanak vekaletnamenin varsa ilgili tapu müdürlüğünden getirtilmesi; vekaletnamenin bu şekilde temin edilememesi halinde resmi senette yazılı, “Hasan oğlu ...’nın Gaziosmanpaşa 5....