Davacı taraf, ipotek takibi başlatıldığında, ipoteğin varlığına rağmen bir borç bulunmadığını, borç mevcut olmamasına rağmen ipoteğin paraya çevrildiğini iddia ederek menfi tespit ve ipoteğin fekkini talep etmelidir. Takip sürerek bu davayı açamayan davacının, takip sonlandıktan ve ipotek paraya çevrilerek alacaklıya ödeme yapıldıktan sonra İ.İ.K. M:72/7 maddesi çerçevesinde istirdat davası açma hakkı doğar. Bu dava da bir yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Bu süreyi geçiren borçlunun artık bu takip sebebiyle menfi tespit ve istirdat davası açma hakkı kalmayacaktır. Davacı tarafın haksız paraya çevirme iddiasına esas olan takip 2008 yılında sonuçlanmıştır ki bu husus taraflar arasında ihtilaf konusu değildir. Davacı taraf eldeki davayı 2014 yılında yani hak düşürücü süre dolduktan sonra açmıştır. Davacı tarafın tebligat sorunları ve takibin usulsüz biçimde kesinleştirildiği iddiaları da bu davada dinlenemez. Davacının daha 2010 yılında Ankara 1....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 29/12/2010 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve ipoteğin fekki talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14/09/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.09.2013 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve ipoteğin fekki veya ipotek bedelinin belirlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12/06/2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki, menfi tespit talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/11/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/11/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
,22/12/2021 tarihli duruşmada ise ''ipoteğin fekki ile davamız konusuz kalmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiğini, müvekkilinin damadı dava dava dışı ...ün davalı bankadan kullandığı kredinin teminatını teşkil etmek üzere taşınmazı üzerinde banka lehine ipotek tesis ettirdiğini, müvekkilinin akıl hastası olup okuma yazmasının bulunmadığını, ipotek tesis edilirken hukuki ehliyete haiz olmadığını ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve taşınmaz üzerine banka lehine konulan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının talebi, kendisine bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminata ilişkin olmadığını, aksine, davalılardan ... tarafından ipotek alacağına bağlı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile ipoteğin fekki ve %20 icra tazminatı, kendisine davalı şirket tarafından devir edilen ve ipotek borcunu ödemede kullanılan dairelerin devrinin muvazaalı olduğunun tespiti ile iptali ve temlik sözleşmesi ile ... tarihli protokolün temlikle ilgili hükümlerinin hükümsüz olduğunun tespiti ile iptali için dava açıldığını, mahkemenin ipotekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti halinde tapu kaydındaki ipoteğin fekki talebi menfi tespitten ayrı bir talepmiş gibi düşünülerek değerlendirme yapılması hukuka uygun olmadığını, dolayısıyla hiçbir taleplerinin 6102 sayılı TTK m.5/A'da belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminata ilişkin olmamakla, dilekçelerinde menfi tespit olarak...
DAVA : İpoteğin Fekki ve Menfi Tespit DAVA TARİHİ : 08/11/2018 KARAR TARİHİ : 21/12/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILMA TARİHİ : ... Mahkememizde görülmekte olan ipoteğin fekki ve menfi tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ...'un davalılarlardan .... A.Ş ile anlaşarak bu firmaya ait sigara ürünlerini satmak için ... ... San. Ve Tic. Ltd. Şti kurduklarını müvekkilinin bu şirkette 470/500 paya sahip iken davalı .... Şirket lehine yapılan anlaşma nedeniyle 05.11.2008 tarihinde ipotek verdiğini, müvekkilinin şirketteki hissesini noter aracılığıyla diğer davalı ... ... 2009 yılında şirketin tüm aktif ve pasifleriyle devrettiğini, ancak ...nın devraldığı şirketi sürdüremediğini ve .... 'ın uğramış olduğu zararı karşılamak üzere sözleşme gereği ipotek bedelini ...dan istediğini, ...nın'da bu bedeli banka üzerinden ödediğini belirterek müvekkiline Mersin 8. İc....
Somut olayda; davacı tarafça ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit isteminde bulunulmamış olmakla birlikte...nfi tespit içermekte olup... nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasını kapsadığından...addesi uyarınca menfi tespit davası niteliğindedir. Bu nedenlerle dava...espit davasıdır. Takipten sonra açılan menfi tespit davasında İİK'nın 72. maddesi gereğince...asına karar verilmesi mümkün değildir. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın ödenmemesi yönünde karar alabilir. Az yukarıda bahsi geçtiği üzere...adan önce davalı banka tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi hukuka aykırıdır....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik-görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın sırf ipoteğin kaldırılması davası vasfında olmaması, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı cari hesapların halen açık olduğu, davacının borcunun kalmadığını belirterek, ipoteğin kaldırılmasını istediği, davalının ise ticari ilişkinin devam ettiğini ve ticari ilişkiye dayalı alacağının bulunduğunu ve takip konusu yapıldığını iddia ettiği, ibraz olunan ödeme emrinde de alacağın takip konusu yapıldığının görüldüğü, böylece davanın munhasıran ipoteğin iptali veya kaldırılması davası olmadığı, bu aşamada davanın, davalının ikametgahı veya alacağın ifa yeri mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. ... 3....