ilamında, TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirildiği, bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konutun aile konutu özelliğini taşıdığı, bu maddede öngörülen açık hükme uyulmayarak banka lehine ipotek tesis edilmesinin yolsuz tescil olduğu, ipoteğin baştan itibaren geçersiz olduğunu, davanın niteliği itibariyle bir düzeltme davası olması sebebiyle nisbi değil maktu harca tabi olduğunu, MK m. 19’a göre dava konusu taşınmazın yıllardır aile konutu tanımına uyduğunu, Altınköy Çiftlik Evleri İşletme Kooperatifi kayıtlarında burada yaşandığına dair elektrik, su ve aidat bedellerinin ödendiğinin ve davalının 2000 yılında sürekli bu adreste bulunduğu için kooperatif yönetim kurulunda görev aldığını, eşinin ......
Türk Medeni Kanunun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleşiyle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh "kurucu" değil açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, "emredici" niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak "belirli olan" bir işlem için verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması ve İpoteğin Fekki Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmüne göre, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun temyize ilişkin hükümleri esas alınarak yapılan incelemeye göre; Temyiz eden, incelemenin duruşmalı yapılmasını talep etmiştir. Temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılabilmesi için, duruşma isteyenin tebligat giderlerini eksiksiz olarak istek sırasında vermesi gerekir. Aksi halde istek dikkate alınmaz. Açıklanan biçimde ödenen gideri yerel mahkeme dosya ile birlikte Yargıtay’a göndermek zorundadır (HUMK.m.438/1, Yazı İşleri Yönetmeliği 53/6, Yargıtay İç Yönetmeliği 96/g, 102 )....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması (Fekki) - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ...A.Ş. tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.02.2018 günü temyiz eden davalı ...A.Ş. vekili gelmedi. Karşı taraf davacı ... vekili Av. ... geldi. Davalı ... gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2018/1187 ESAS, 2021/743 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davalı Banka tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı kadın vekili dava dilekçesinden özetle; davalı eşin maliki olduğu taşınmazın aile konutu olduğunu, taşınmazın eşi tarafından rızası dışında ipotek edildiğini belirterek taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde aile konut şerhi bulunmadığını, müvekkili bankanın iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
KARAR : Esastan ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Kars Aile Mahkemesi SAYISI : 2019/43 E., 2020/23 K. Taraflar arasındaki aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ipoteğin kaldırılması talebi yönünden kabulüne, aile konutu şerhi konulması talebi yönünden ise usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile, hükmün kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ipoteğin kaldırılması talebi yönünden kabulüne, aile konutu şerhi konulması talebi yönünden ise usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : 1-... 2-... DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayalı olarak açılmış, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkin olup, mahkemece davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu gerekçesiyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 12. maddesi gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu belirtilerek re'sen yetkisizlik kararı verilmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı banka vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, tapuya güven ilkesi gereğince ipoteğin geçerli olması gerektiğini, tapuda arsa görünen taşınmazın aile konutu olduğunu bankanın bilemeyeceğini, asıl olan iyiniyetin varlığı olduğundan bankanın kazanımının korunması gerektiğini, aile konutu şerhi konulmasından dolayı da müvekkili bankanın zarara uğradığını, iki ayrı vekâlet ücretine karar verildiğini, davacının dürüstlük ilkesine aykırı davrandığını, tapuda aile konutu şerhi koyması gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması ve Aile konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından aile konutu şerhi davasında verilen karar yönünden, davalı banka tarafından ise ipoteğin kaldırılması davasında verilen karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı bankanın ipoteğin kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı kadının aile konutu şerhine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada, davalı bankaya husumet...
talep etmiş, mahkemece aile konutu şerhi ile ilgili hüküm kurulmuş ancak ipoteğin geçersizliğinin hüküm altına alınması talebi ile ilgili karar verilmemiştir....