İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesince ''Davanın, ipotek bedelinin günümüz koşullarına uyarlanarak akit tablosuna tesciline ilişkin olduğu, dava konusu ipoteğin kapsamına göre ipoteğin karz alacağına ilişkin olduğu anlaşılmakla ve bu ipoteğin Anadolu 16.İcra Müdürlüğü'nün 2015/743 Esas sayılı dosyasında takip konusu yapıldığı ve 4,30 YTL 'nin, icra dosyasına, davacıya ödenmek üzere yatırıldığı anlaşılmış olmakla, ipoteğin mahiyeti itibari ile davanın reddine'' şeklinde karar verilmiş olduğu görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2006/13734 Esas sayılı dosyasına yatırıldığını ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP 1. Davalılar cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir. 2. Birleşen davada ise davalılar vekili, dava konusu taşınmazın imar uygulamasına alındığını ve imar uygulaması sonucu ipoteğin terkin edildiğini, ipotek bedelinin ödenmediğini bu nedenle ipoteğin yeniden ihdası, mümkün olmadığı takdirde ipoteğin rayiç bedelinin belirlenerek davalılara ödenmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2008 tarih, 2007/603 Esas, 2008/646 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne ipoteğin terkinine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2008 tarih, 2007/603 Esas, 2008/646 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 14....
Şubesi' ne vermiş olduğu gayrimenkul ipoteğinin devir alanlar tarafından yeni bir gayrimenkul ipotek gösterilmek suretiyle 2 ay içinde boşa çıkarılması hususunun düzenlendiği, protokolün bu hükmüne rağmen söz konusu işlemin yerine getirilmediği, davanın açılmasından sonra ipoteğin 09/10/2013 tarihinde fek edildiği, ipoteğin fek edilmiş olması sebebiyle ipoteğin fekki talebinin konusunun kalmadığı ancak fek işleminin dava açıldıktan sonra yapılmış olması ve davanın açılmasına sebebiyet verilmesi sebebiyle davacının bu talep yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeye haklı olduğu, davacıya ait taşınmazda dava konusu edilen ipotek dışında birden fazla ipotek mevcut olduğu bu sebeple yalnızca dava konusu olan ipotek nedeniyle davacının maddi zarara uğrama olasılığının bulunmadığı ayrıca manevi tazminatın yasal koşullarının oluştuğunun davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle ipoteğin fekki talebi ile ilgili davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,...
Davalı vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilmiş ipoteğin, dava dışı Bilgin Kamış'ın bankaya olan doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını oluşturduğunu, Bilgin Kamış'ın davalı bankaya karşı asaleten ve kefaleten borçlarının devam ettiğini bu ndenle ipoteğin fekkinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin murisi Fatma Parlak tarafından dava dışı Ali Eryılmaz lehine tesis edilen ipoteğin süreli bir ipotek olduğunu, dava konusu ipoteğin 15/07/2018 tarihinde sona erdiğini, dava dışı Ali Eryılmaz tarafından 30 günlük yasal süre içerisinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapılmadığını, davanın reddini, davacının %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12....
, bu durumda söz konusu ipoteğin geçersiz olduğu, davacılardan ...'...
İcra Müdürlüğünün 2013/1355 Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını beyan ederek; belirtilen takip dosyasındaki satışın tedbiren durdurulmasına, davalı banka lehine tesis edilmiş ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. İpotek; kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve taşınmazın değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu kütüğüne tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir....
Ekspertiz A.Ş arasında imzalanan 31.5.2012 tarihli genel kredi sözleşmesine davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğunu, davacının taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, davacının bu ipoteği kaldırmak için davalıya müracaat ettiğinde, davalı tarafından ihtarname ile hesaba 40.842,00 TL'nin depo edilmesi durumunda ipoteğin kaldırılacağının bildirildiğini ancak, ödeme yapılmasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığını belirterek, davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan ipoteğin terkinine ve davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ile dava dışı yüklenici... arasında imzalanan 15.03.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin teminatı olarak arsaya davalı arsa sahibi lehine konulan ipoteğin kaldırılmadığını, inşaatın bittiği ve müvekkillerinin yüklenici şirketten daire satın aldıklarını ancak tapuya konulan ipoteğin davalı yanca kaldırılmadığı gibi müvekkilleri aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını ileri sürerek, davalının başlattığı takiplerin durdurulmasını ve iptalini, konulan ipoteğin daire sahiplerine payları oranında dağılımının tespiti ile ipoteğin sözleşmenin teminatı olarak konulmuş olması nedeniyle dava dışı yüklenicinin, davalı arsa sahibi ...'a sözleşmeden kaynaklanan borcu olup olmadığının tespiti ile varsa davacılara düşen hisselerin ayrı ayrı tespitini talep ve dava etmiştir....
Asıl ve birleştirilen davada bir kısım davalılar vekili, zamanaşımı definde bulunmuş, davaya konu ipoteğin 4 aylık süre ile kurulduğunu ve süreli ipotek olması nedeniyle 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, ipotek alacaklısının bütün mirasçılarının birlikte hareket etmesi gerekip davacıların dava ehliyetinin bulunmadığını, ipotek alacaklısının gerektiğinde ipoteğin paraya çevrilmesini isteyerek alacağını taşınmazın satış bedelinden tahsil etme hakkı bulunmakla rayiç bedel talebinde bulunamayacağını, ipotek sözleşmesine göre ipoteğin faizsiz kurulduğunun anlaşıldığını, ödenecek meblağın ipotek sözleşmesindeki 4.000 lira ile sınırlı olup davaya konu ipoteğin 03/04/1970 tarihinde kurulduğunu ve ipotek bedelinin davacıların mirasbırakanına ödendiğini, ancak davacıların mirasbırakanının ipotek bedelini aldıktan sonra ...’dan ayrılması nedeniyle ipoteğin kaldırılamadığını, ... 3....