davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle Anadolu 3 .Tüketici Mahkemesinin 2019/275 E. - 2020/782 K....
tarihinde teknik servis elemanı gönderildiğini, teknik servis elamanının mobilyalarda meydana gelen çekme ve kırışmaları tespit ederek servis formunun tespit edilen arızalar bölümünde belirttiğini ancak renk solmasının üründen kaynaklanmadığını iddia ettiğini, müvekkilinin ... Ticarete mobilyaları teslime hazır olduğunu belirterek sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını kullanmak istediğini belirtmiş olmasına rağmen ... Ticaretin müvekkilinin bu talebini yerine getirmediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin ... tarihinde Kayseri Arabuluculuk Bürosuna başvuruda bulunduğunu ancak davalı ... Ticaretin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerini kabul etmediklerini belirterek müvekkilinin dava konusu mobilyaları davalıya teslime hazır olduklarını, sözleşmeden dönme ve 8.300,00-TL bedelin ticari faizi ile birlikte iadesine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise; alıcı ancak, sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir. Bilirkişi 18/04/2022 tarihli raporu ile dosya kapsamı kül halinde değerlendirildiğinde; Dava konusu 4 adet traktör lastiğinin olumsuzluk yaratarak dördü birden deformasyona uğrayarak kullanıcının lastiklerden gereken faydayı sağlayamaması ve 9,5 aylık kullanım sürecinde belli bir süre sonrası ayıplarının ortaya çıkması nedeniyle imalata bağlı üretim kaynaklı gizli ayıp olarak nitelendirileceği, 23.09.2021 tarihinde davacı tarafından, Ankara ... Noterliği ... yevmiye sayılı ihtarnamesiyle söz konusu lastiklere ilişkin ayıp ihbarı ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle davalıya ihtarda bulunulduğu sabittir....
Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak aracın ayıplı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı tüketicinin satın aldığı ve ayıplı olan davaya konu aracın davalı yanca ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesine, madditazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... Ltd. Şti tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... Ltd. Şti’nin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi hükmü uyarınca tüketici, satın aldığı malın ayıplı olduğunun anlaşılması halinde satıcıdan, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki ayıp niteliğindeki ipoteğin fekki, olmazsa ödenen bedel ve masrafların iadesi istemine ilişkindir. 6502 Sayılı Kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin seçimlik hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da; Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. s Somut olay bakımından: davalı banka tarafından satıcı şirketin şeklen malik göründüğü tapu kaydına, satış sözleşmesi olan 23/03/2016 tarihinden önce 23/07/2012 yılında ipotek konulduğu anlaşılmıştır....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, yargılama sırasında (21.12.2011 tarihinde) dava konusu ipoteklerin kaldırıldığı, bir başka ifade ile ipoteğin fekki davasının konusuz kaldığı dava tarihinde davacının kefalet borcu devam ettiğinden ipotekler asaleten veya kefaleten doğmuş doğacak alacakları kapsadığından ipoteğin fekki davasını açmakta davacının hukuksal menfaatinin bulunmadığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu olduğu, hal böyle olunca tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçeleri ile ipoteğin fekki davası konusuz kaldığından ipoteğin fekki davasının esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı yanın ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun hacizlerden ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını,...
Davacı dilerse değişim hakkını, dilerse sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Bu durumda Mahkemece davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorulmalı, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediği açıklattırılmalıdır. Değişim istediği taktirde aracın artık ... AŞ’ye devredildiği gözetilerek ve özellikle davacının daha üst model bir araca fark ödemeden sahip olma isteği nazara alınarak ve somut olayın özelliği itibariyle artık aynı model aracın üretilmediği de gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekir. Tüketici bunun yerine sözleşmeden dönme ile bedel iadesi isteminde bulunduğunu açıklaması halinde bu taktirde de Davacı tarafından vekalet verilen ... Limited Şirketi’nin bu devir nedeniyle davacıya bir bedel ödeyip ödemediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir....
kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, Yerel Mahkeme gerekçeli kararında, davanın temelinin Genel Kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirttiğini, bu hususu gözardı ettiğini ve yine tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi taleplerini görmediğini, talep konusunun sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını, tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, Halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğunu Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığını, dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında...
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, 6502 sayılı yasanın 8 ve devamı maddeleri uyarınca tüketici tarafından açılan, ayıplı malın ayıpsız misliyle değişimi, olmadığı taktirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir....