Mahkemece, davalı bankaya "kefaletten azil", "yeni ipotek kurma ve ilk ipoteğin fekki" gibi bir bildirim yapılmadığı, davacının kefilliği ve verdiği ipoteğin müşterek ve müteselsil olduğu ilgili şirket menfaatine verildiği, davacı her ne kadar şirketten ayrıldığını ve şirketin ünvan değiştirdiğini ileri sürerek ipoteğin fekki gerekeceğini ileri sürmüş olsa da şirket ortaklığından çıkmış olmanın ipoteği sona erdirmeyeceği, ünvan değişikliyle yeni bir şirket kurulmuş olmadığı, sadece isim değişikliği olduğunda ünvan değişikliğinden önceki hak ve sorumlulukların devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava ipoteğin fekkine ilişkindir....
ye sattığı, adı geçen ipotek borçlusunun İİK'nun 153. maddesi uyarınca ipoteğin fekki talebiyle icra müdürlüğüne başvurması üzerine ipotek bedelinin belirlenmesi için hesap bilirkişine rapor düzenlettirildiği, söz konusu raporda ipotek borcunun faizi ile birlikte 2.086,21 TL olarak tespit edildiği, ipotek borçlusunun sorumlu olduğu bu meblağı 27.05.2014 tarihinde icra dosyasına yatırdığı, akabinde, 16.02.2013 tarihinde vefat eden ipotek alacaklısı ...'ın veraset ilamı doğrultusunda mirasçıları adına İİK'nun 153. maddesi kapsamında onbeş gün içerisinde icra dairesine gelerek alacaklarını almaları ve ipoteği çözmeleri, belirtilen süre içinde geçerli bir mazeret bildirmeksizin parayı almaktan ve ipoteği fek etmekten kaçınmaları halinde icra mahkemesince ipoteğin terkinine karar verileceğine dair muhtıra gönderildiği, sözü edilen muhtıraların ipotek alacaklısının mirasçılarının tümüne ayrı ayrı tebliğ edildiği, mirasçılardan ...'...
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 243 parsel sayılı taşınmazda davalıya ait 229/1200 payı 100TL peşin, bakiye 129.900TL bedel için de ipotek tesisi ile satın aldığını, ipotek bedelinin 110.000TL bölümünü 12.11.2009; bakiye borcu da 06.05.2011 tarihinde ödediğini, ipoteğin kaldırılması için ihtar çektiğini, bedeli ödenen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, taşınmazın 12.11.2009 tarihinde 240.000TL bedelle satışını yaptığını, 12.11.2009 günü 110.000TL bedelin ödendiğini, bakiye 130.000TL bedel için ipotek tesisi sırasında 100TL daha ödenmesi ile 129.900TL bedel için ipotek konulduğunu, davacının 12.05.2011 tarihinde 19.900TL ödediğini, bakiye borcu ödemediğini ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....
Yevmiye nolu senedi ile ipoteğin başka ticari faaliyetlerin teminatı olarak kullanılacağından bahisle kaldırılması için yeniden talepte bulunulmuş, davacı ile dava dışı şirket arasında yapılan sözleşmeye atfen tazminat sorumluluğunun doğacağı ifade edilen ipoteğin kaldırılması talep edilmiştir. 4.Davalı banka tarafından söz konusu ihtara cevaben T.C. Konya . Noterliğinin 13/03/2018 Tarih ve ... Yevmiye nolu senedi ile davacı şirketin ortağı olduğu ifade edilen ...'nun borçları sebebiyle ipoteğin kaldırılmadığı ifade edilmiştir. 5.Dosya içerisinde yer alan davalı bankanın 03/04/2018 tarihli müzekkere cevabında; Dava konusu ipoteğin 16/03/2018 tarihinde fekki hususunda T.C. ......
Mahkemece, kaldırılması dava konusu yapılan ipotek kesin borç ipoteği olduğundan, 10 TL ipotek bedelinin davacı tarafından depo edildiğinden, ipoteğin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir....
İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, davacının taşınmazındaki ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç değeri depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 08.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/739 Esas KARAR NO : 2021/445 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 29/12/2020 KARAR TARİHİ : 09/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 29/12/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden ...'ın ... ili, ... İlçesi, ... Mah. ... kain, ......
Asliye Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından hasımsız olarak açılan ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde alacaklı ... SA vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı ipoteğin fekki talebinde bulunmuştur. İpoteğin fekki talebi kural olarak menfi tespit talebini de içerdiğinden dava konusu meblağ üzerinden harç alındıktan sonra lehine ipotek tesis edilen kişilere, ölmüşse mirasçılarına husumet yönetilerek ipotek verenin sorumluluğunun devam edip etmediği hususu üzerinde de durulup verilecek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, bononun ve ipoteğin teminat amacıyla düzenlendiği ve verildiği iddialarını ispat külfetinin davacılarda olduğu, iddianın ancak yazılı delille ispatlanması gerektiği ve yazılı delilin sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine karşı açılmış menfi tespit davası ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davaya konu olan 28.05.2010 tarihli ipotek belgesinde 50.000 TL üst sınır ipoteği tesis edildiği, davacı ...'nun ipotek borçlusu, davalının ipotek lehtarı olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak, davalı ipotek alacaklısının alacak miktarını ve alacağın varlığını yazılı belgeyle kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yönden davalıya alacağın varlığını ispat imkanı tanınarak, davalının lehtar olduğu 50.000 TL bedelli 10.01.2010 keşide tarihli senet de dikkate alınarak karar verilmesi gerekir....
Esas sayılı dosyasının bu konu ile ilgisinin de olmadığını, müvekkili şirketin belirtilen davada uğradığı zarar nedeniyle alacak talebinde bulunduğunu ve yargılamanın sonlanmadığını, ancak huzurdaki dava ipoteğin kaldırılması olup müvekkili şirket lehine tesis edilen bir ipotek bulunmadığını, tapu kayıtlarından da görüleceği üzere ipoteğin ... Şirketi'nden talep etmesi gerektiğini, çünkü davacı tarafın bahsettiği taşınmazın üzerine konulan ipoteğin müvekkili şirklet lehine değil davadışı ... Şirketi lehine ipotek olduğunu, davacı tarafın şayet ipoteğin kaldırılmasını istiyorsa bunu müvekkili şirketten değil ... Şirketi'nden talep etmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dava dosyası, davalının ticaret sicil kaydı, dava konusu taşınmazın tapu kaydı ve ipotek belgeleri ile tüm dosya kapsamı....