Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, davacının taşınmazındaki ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç değeri depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, 08.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Asliye Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından hasımsız olarak açılan ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde alacaklı ... SA vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı ipoteğin fekki talebinde bulunmuştur. İpoteğin fekki talebi kural olarak menfi tespit talebini de içerdiğinden dava konusu meblağ üzerinden harç alındıktan sonra lehine ipotek tesis edilen kişilere, ölmüşse mirasçılarına husumet yönetilerek ipotek verenin sorumluluğunun devam edip etmediği hususu üzerinde de durulup verilecek uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, davalı bankaya "kefaletten azil", "yeni ipotek kurma ve ilk ipoteğin fekki" gibi bir bildirim yapılmadığı, davacının kefilliği ve verdiği ipoteğin müşterek ve müteselsil olduğu ilgili şirket menfaatine verildiği, davacı her ne kadar şirketten ayrıldığını ve şirketin ünvan değiştirdiğini ileri sürerek ipoteğin fekki gerekeceğini ileri sürmüş olsa da şirket ortaklığından çıkmış olmanın ipoteği sona erdirmeyeceği, ünvan değişikliyle yeni bir şirket kurulmuş olmadığı, sadece isim değişikliği olduğunda ünvan değişikliğinden önceki hak ve sorumlulukların devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava ipoteğin fekkine ilişkindir....

      Mahkemece, bononun ve ipoteğin teminat amacıyla düzenlendiği ve verildiği iddialarını ispat külfetinin davacılarda olduğu, iddianın ancak yazılı delille ispatlanması gerektiği ve yazılı delilin sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine karşı açılmış menfi tespit davası ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davaya konu olan 28.05.2010 tarihli ipotek belgesinde 50.000 TL üst sınır ipoteği tesis edildiği, davacı ...'nun ipotek borçlusu, davalının ipotek lehtarı olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak, davalı ipotek alacaklısının alacak miktarını ve alacağın varlığını yazılı belgeyle kanıtlaması gerekir. Mahkemece bu yönden davalıya alacağın varlığını ispat imkanı tanınarak, davalının lehtar olduğu 50.000 TL bedelli 10.01.2010 keşide tarihli senet de dikkate alınarak karar verilmesi gerekir....

        Yevmiye nolu senedi ile ipoteğin başka ticari faaliyetlerin teminatı olarak kullanılacağından bahisle kaldırılması için yeniden talepte bulunulmuş, davacı ile dava dışı şirket arasında yapılan sözleşmeye atfen tazminat sorumluluğunun doğacağı ifade edilen ipoteğin kaldırılması talep edilmiştir. 4.Davalı banka tarafından söz konusu ihtara cevaben T.C. Konya . Noterliğinin 13/03/2018 Tarih ve ... Yevmiye nolu senedi ile davacı şirketin ortağı olduğu ifade edilen ...'nun borçları sebebiyle ipoteğin kaldırılmadığı ifade edilmiştir. 5.Dosya içerisinde yer alan davalı bankanın 03/04/2018 tarihli müzekkere cevabında; Dava konusu ipoteğin 16/03/2018 tarihinde fekki hususunda T.C. ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Samsun Asliye Ticaret Mahkemesince dava konusu ipoteğin teminatını teşkil ettiği kredinin davacı tarafından 2005 yılında kullanılan konut kredisi olduğu, olayın ticari nitelikte olmadığı, bu nedenle ihtilafın çözümünün tüketici mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, Samsun Tüketici Mahkemesince ise; dava konusu ipotek resmi senedinin davacının bankaya karşı asaleten veya kefaleten doğmuş veya doğacak tüm borçlarının teminatı olmak üzere tesis edildiğini, davacının davalı tarafından dava dışı ... Yemek Üretim A.Ş.'...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/739 Esas KARAR NO : 2021/445 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 29/12/2020 KARAR TARİHİ : 09/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacı vekili mahkememize verdiği 29/12/2020 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkillerinden ...'ın ... ili, ... İlçesi, ... Mah. ... kain, ......

              Şti'nin Halk Bankası ile imzaladığı kredi sözleşmeleri için toplu olarak ipotek verildiğini, müvekkillerince borca ve ipoteklere itiraz edildiğini, banka tarafından borçtan şahsen sorumlu olan Mustafa Uğur ile borçtan şahsen sorumlu olmayan müvekkilleri Tanju ve T1 gösterdiği bütün gayrimenkuller üzerine toplu ipotek konulduğunu, şartları oluşmadan verilen toplu ipoteğin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle fekki gerektiğini bildirerek Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Çandır Mahallesi, 7211 ada, 7 parsel A Blok 15, 16, 17, 20, 35, 54, 58, 59, 60 ve B Blok 47, 59, 62 numaralı bağımsız bölümlerdeki 30.000.000,00- TL bedelli ipoteğin fekki ile tapudan terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin kaldırılması talebinin nispi harca tabi olduğunu, bu nedenle harçların ikmal edilmesinin gerektiğini, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, imzalanan kredi sözleşmeleri ile dava dışı Özal Uğur Tasarım Plan İnş. Taah. San. Ve Tic. Ltd....

              nun davalı bankadan kredi kullandığını, bu krediden dolayı davacılara ait taşınmaz kaydına ipotek konulduğunu, borcun ödendiği halde davalının ipoteğin fekki isteminin davacının kefili olduğu belirtilen kişilerin bankaya borçları olduğundan bahisle reddedildiğini, ancak müvekkilinin kefaleti bulunmadığı gibi, bir istemde de bulunulmadığını belirterek, davacılara ait taşınmaz kaydı üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipotek sözleşmesinin davacı ...'nun veya kefillerinin asaleten veya kefaleten tüm kredi borçlarının teminatını oluşturmak üzere müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile tesis edildiğini, davacının sözleşme kefili ...'ın bankaya borcu olduğunu, ipoteğin bu borcu da kapsadığından ipotek limiti dahilindeki banka alacağı nedeniyle ipoteğin fek edilmemesinde hukuka aykırılık bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, ipotek senedinde ...'...

                yetkisizliğine ve dava dilekçesi içeriği itibariyle ipoteğin fekkine ilişkin olmadığından görevsizliğine, mahkeme aksi kanaatte ise ipoteğin fekki için kanunda öngörülen şartlar oluşmadığından davanın reddine, kötüniyetli olarak müvekkilin alacağının engelleyen davacı aleyhine ipotek bedeli üzerinden %40 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu