ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/277 Esas KARAR NO : 2022/392 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 18/04/2022 KARAR TARİHİ : 21/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ----, müvekkil adına kayıtlı bu araç üzerinde ---- bulunduğunu söz konusu araç için bankadan kredi çekildiğini ancak rehinin kredi borcu ödenmesine rağmen kalkmadığından bahisle davalı lehine tescil -- üzerindeki rehinin banka kredi borcunun ödenmesi nedeniyle kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili --- feragat dilekçesinde özetle; Davadan feragat ettiklerini kullanılmayan gider avansının iadesini talep etmiştir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, ipoteğin kaldırılması davasıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2020 NUMARASI : 2019/590 E, 2020/543 K DAVA KONUSU : İpoteğin Kaldırılması (Fekki) KARAR : Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/590 E. 2020/543 K. sayılı dosyasında 10/12/2020 tarihli kararına karşı davalı vekilince 25/01/2021 tarihli istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle hazırlanan inceleme raporu ile yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında bir borç ilişkisinin teminatı olarak Antalya ili Serik ilçesi Kadriye Mahallesi 143 ada 3 parsel B Blok 1. kat 4 nolu bağımsız bölüm sayılı gayrimenkulün tapu kaydı üzerine 04/07/2012 tarih 6337 yevmiye sayılı ipotek sözleşmesi ile ipotek şerhinin konulduğunu; akabinde davalı tarafça bu ipoteğe ilişkin Serik 2....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2022/852 Esas KARAR NO : 2022/1042 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 27/12/2022 KARAR TARİHİ : 28/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVACININ TALEBİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ... Endüstriyel İnş. ve Isı Tesisleri San. ve Tic. A.Ş. ile T.... Bankası A.Ş.(Tasfiye edilmiş) arasında 31/01/2001 tarihli 150.000,00TL bedelli ticari kredi sözleşmesi akdedildiğini ve kredininin hiç kullanılmadığını, imzalanan bu sözleşmeden dolayı müvekkilinin ipotek ile sorumlu kefil olarak bulunduğunu, işbu kredi sözleşmesi gereğince ... parselde kayıtlı taşınmaz kaydında T. ... Bankası A.Ş. lehine 08/02/2001 tarihli 150.000,00TL bedelli ipotek kaydı bulunduğunu, ......
tan üzerinde... lehine ipotek bulunan taşınmazı satın aldığını, ipoteğin kaldırılması için banka müdürü davalı ... ile Müdür Yardımcısı ...'nin belirttiği bedelin anılan davalılara bırakıldığını, ancak ipoteğin kaldırılmadığı gibi bu süreçte davalı ... lehine kredi çalışmaları yapıldığını belirterek, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; davacının elden ödeme yaptığı iddiasının doğru olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Davalı ...; davanın reddini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; yargılama aşamasında dava konusu ipotekli taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibi nedeniyle ihale sonucu davadışı 3. kişiye satıldığı, ipoteğin fekki yönünden davanın konusuz kaldığı, davacı yargılama aşamasında davasını bedel davasına dönüştürdüğünü beyan etmiş ise de usulüne uygun olarak açılmış bir eda davasının bulunmadığı, ...'...
Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelip de kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamıyla yatırırsa, icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir. Bu karar tapu dairesine tebliğ edilerek ipotekli taşınmazın siciline geçirilir" hükmü yer almaktadır. Anılan madde uyarınca, ipoteğin fekki için, ipoteğin, tarafların özgür iradeleri sonucu konulmuş olması, ipotek bedelinin fer'ileri ile birlikte icra müdürlüğüne ödenmesi ve alacaklının da parayı almaktan makbul bir sebep ileri sürmeksizin kaçınmış olması gerekir....
Şti'nin doğmuş borcunun teminatını teşkil etmek üzere davacı T1 maliki bulunduğu taşınmaz üzerinde müvekkil şirketi lehine toplamda 146.624,71- TL bedelle, ipotek lehtarı alacaklı tarafından fekki bildirinceye kadar hüküm ifade etmek üzere ipotek tesis edildiğini, davacı yanın müvekkil şirkete halen borcu bulunduğunu, iş bu sebeple; davacı tarafın borcun tamamını ödediğini belirtip ipoteğin kaldırılması talebinde bulunmasının haksız olduğu aşikar olduğunu, açıklanan nedenlerle İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkemesi kararının icrasının tehirine, haksız davanın reddine, masraf ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, ipoteğin kaldırılması (fekki) istemine ilişkindir....
İpotek, alacağın varlığına bağlı olduğundan Türk Borçlar Kanunun 131. Maddesinde alacağın son bulması ile ipotek hakkı da ortadan kalkacağı belirtilmiştir. Yani ipoteğin fekki için borcun tamamının ödenmiş olması gerekmektedir. Fakat huzurunuzdaki somut olayda davacının eşi T3'ın tarafımıza borcu bulunmaktadır. Borç ilişkisine ilişkin alacak cari hesabı ek beyan olarak mahkemeniz dosyasına sunulacaktır. İşbu sebeple davacının ipoteğin fekki talebinin reddi gerekmektedir. Zira Yargıtay borcun ödendiğini iddia ederek ipoteğin fekki davası açılan durumlarda alacağın ödenip ödenmediği hususunun titiz bir şekilde irdelenmesini istemektedir." şeklinde beyanda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile; Niğde ili Bor ilçesi 1387 Ada 1 Parsel Blok C-3 2....
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 04/11/2019 KARAR TARİHİ : 15/06/2021 YAZIM TARİHİ : 25/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ...'ın mülkiyeti ....... ait olan Gaziantep İli Şehitkamil ilçesi Gazi Mahallesi....... ada, ..... parsel ... Kat ve ... nolu bağımsız bölüm de kayıtlı mesken olan taşınmazı 09/12/2013 tarihinde satın aldığı satın alınma esnasında taşınmaz kayıtlarında davalı ... lehine 08/01/2010 tarih ve .... yevmiye nolu ipotek bulunduğunu, müvekkilinin dava dışı ........ dan bu ipotek kaydıyla aldığını, taşınmaz üzerinde tesis edilen ipotek değerinin 171.000 TL olduğunu, taşınmaz satın alındıktan sonra bu ipoteğe konu borcun davalı ......
eksiklik tamamlatmadan davanın karara bağlandığını, ipoteğin kaldırılması davalarında "ipotek miktarına göre nispi vekalet ücretine hükmedilmesi" gerektiğini, ancak mahkemece ipotek miktarına göre eksik harcı tamamlatmamış olduğundan, ipotek bedeli üzerinden değil de davada yatırdıkları harç bedeli üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedildiğini, bu nedenle davacı lehine hükmedilen nispi vekalet ücretinin eksik ve hatalı olarak hesaplandığını, doğrudan davacı tarafından bankaya verilen ipoteğin davacının borçlarının sona ermediği gerekçesiyle kaldırılmaması söz konusu iken, dava konusu olayda müvekkilinin bankaya hiç bir borcu olmamasına, aksine banka tarafından ipoteğin kaldırılması taahhüdü verilmesine rağmen ipoteğin kaldırılmaması ve üstüne üstlük taşınmaza haciz şerhi işlenerek satışa çıkarılmasının söz konusu olduğunu, bu sebeple manevi zararın oluştuğunu, dava konusu olayla örtüşen Yargıtay 11....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasından borçlu olunmadığının tespiti, davacı adına kayıtlı taşınmazda bulunan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Yukarıda özetlenen dava; İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasıdır. Davacı vekili tarafından her ne kadar İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davası açılmış ise de; Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu 11/10/2021 tarihli cevap dilekçesi ile davacının müvekkillerine herhangi bir borcunun bulunmadığını, davaya konu ipoteğin fekkinde müvekkil şirket açısından bir sakıncanın bulunmadığı, tarafları aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi şeklinde taleplerinin olduğunu, davacı vekilinin de 11/11/2022 tarihli duruşmasında yargılama ve vekalet ücreti taleplerinden vazgeçtiklerini, bu nedenle davadan feragat ederek davanın kabul nedeniyle kabulünü talep ettikleri anlaşılmıştır....