WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. tarafından açılan ipoteğin fekki davasının reddine, davacı ... tarafından açılan ipoteğin fekki davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacılardan ... ipoteğin terkini ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, diğer davacı ...Ltd. Şti. borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece talep gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, menfi tespit konusunda davası bulunmayan ...'in talebinin reddine, ipoteğin fekki talebi bulunmayan ...Ltd. Şti.'nin ipoteğin fekki davasının reddine karar verilmesi 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

    süresince ipotek konulan taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satılarak başkasına devrinin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      A.Ş’nin aleyhine değerlendirilemeyeceği henüz doğmamış alacak için ipotek vermenin mümkün olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davanın aldatma iddiasına dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, ipoteğin tesis edildiği tarihten itibaren 1(bir) yıl içinde ipotek sözleşmesi ile bağlı olunmadığı hususu davacılar tarafından bildirilmediği, başka bir anlatımla 1 yıllık süreden sonra dava açılmış olduğundan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 39/1maddesi uyarınca ipotek akdinin geçerli olmasına, ipotek akdinde ipoteğin fekki... A.Ş. tarafından bildirilinceye kadar süresiz olarak düzenlenmiş bulunmasına, davalı şirketler arasında alım satım sözleşmesi ve sonuçlarının bu davanın konusunu oluşturmaması nedeniyle yerel mahkeme gerekçesinde yer alan “faturanın ......

        Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde, borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa, icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir" hükmüne yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan da, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nın 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. (Yargıtay 12....

        Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davacının dava konusu ipoteğin fekki talebinde ödeme iddiasında olmayıp, ipoteğin ... 'nin yazısı nedeniyle fekki gerekirken işlem yapılmamış olduğu nedenine dayandığı ancak ... tarafından ipoteğin fekki için fek mektubu yazılmış olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 15.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava ipoteğin fekki davası olup, dava açıldıktan sonra davalı banka tarafından ipotek fek edildiği için konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına davalının yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefi ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibidir. Davacı taşınmaz sahibi davalı bankaya ipoteğin fekki gerektiğini belirterek yazılı olarak fek talebinde bulunmuş davalı banka makul sürede ipoteği fek etmediğinden işbu dava açılmıştır. Davalı banka, davacıya ipotek fek harcını yatırması halinde ipoteğin fek edileceğini bildirdiğini savunmuş ise de bu savunmasını ispatlayamamıştır. Bu durumda davalı banka davanın açılmasına sebebiyet vermiş ve dava devam ederken fek harcı davacı tarafından yatırılmak suretiyle ipotek davalı banka tarafından fek edilmiştir....

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davadışı bir şirketin davalı bankaya olan borçlarına karşılık iki adet taşınmazını ipotek verdiğini, ipoteklerin “fekki alacaklı banka tarafından bildirilinceye kadar” süreli olarak tanzim edildiğini, ipotek lehtarı davalı bankanın 23.11.2001 tarihli ve 027210 sayılı yazısı ile ipoteklerin fek edildiğini, ...Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirdiğini, müvekkilinin bankanın işlemine güven duyarak alacak-borç ilişkisini talep etmediğini, bu arada davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, oysaki davalının MK’ nun 1014.maddesi uyarınca ipotek hakkından vazgeçtiğini, davalı tarafından fek edildiğini, tapu kaydındaki ipoteğin hükümsüz ve yolsuz olduğunun tespitine, fek edilen ipoteğin tapu kaydından terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirildiği halde ipoteğin terkin edilmediğini, daha sonra belediye encümen kararı ile 20/05/2005 tarihinde ödenen 102,44 TL mahsup edilerek ipotek bedelinin 163.379,46 TL olarak güncellendiğini, yapılan bu işlemin batıl olduğunu, ipotek bedelinin ödendiğini ancak ipoteğin fekkedilmediğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, davacı tarafça her ne kadar ipotek bedelinin tamamının ödendiği iddia edilse de ipoteğin, ipotek bedeli ödenmediği için fekkedilmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin fekki isteğine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....

                Bilindiği gibi ipotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek, taşınmaz maliki ve alacaklının rehin sözlemesi düzenlemeleri ve bunu Türk Medeni Kanunununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi ile tesis edilir. İpotek bedelinin rehin sözleşmesinde kararlaştırılan kuşullarda ödenmesi halinde, ipoteğin terkini gerekir. Alacaklı ipoteği terkin ettirmezse, ona karşı yöneltilecek davada, ipoteğin fekki istenebilir. Eldeki davada da 10.000 Osmanlı Lirası karşılığı davacı taşınmazı üzerinde ipotek tesis edilmiştir. Ne var ki, 1919 (1335) yılında tesis edilen ipotek alacaklısının halen var olup olmadığı saptanmadığı gibi, ticaret sicilinde kaydına da rastlanmamıştır. Bunun doğul sonucu olarak da bedelin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi olanağı da bulunmamaktadır....

                  CEVAP Davalı; davacının davayı açmadan önce ipoteğin kaldırılması için bankaya bir başvurusunun bulunmadığını, üst sınır ipoteklerinin bir çerçeve sözleşme niteliğinde olup, davacının davalı bankayla olan her dönemdeki kredi ilişkilerinin teminatını oluşturduğunu, davacı belli bir dönemde kredi ilişkisini ödeme ile bitirse de davacının talebi olmaksızın doğrudan ipoteğin fekki yoluna gidilmediğini, davacının daha sonra yeniden krediye ihtiyaç duyması durumunda varolan ipotek teminatı ile kredi kullandırıldığını, davacının ipoteğin fekkine ilişkin talebi olsaydı ipotek fek ücreti ve masrafları kendisinden tahsil edilerek ipoteğin fekki yoluna gidileceğini belirterek, davanın öncelikle arabuluculuk dava şartı yokluğundan usulden reddini, esasa girilmesi durumunda ise davanın esastan reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Harçlar Kanunu'nun ek-4....

                    UYAP Entegrasyonu