Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklısı ile ipotek borçlusu ve alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan takyidatlardan arındırılmış tescil, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 28/11/2019 tarihli kararı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İş bu dava, yüklenici temlikine dayalı davacı adına tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğindeki ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Somut olayda davacı taraf, davalı .......... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'den bedelini tamamen ödeyerek İstanbul İli, ...... İlçesi, ...... Mahallesi, ..... Ada, ...... Parselde kayıtlı, ....... Projesinde yer alan (B) Blok, 625 nolu asma katlı dükkan nitelikli bağımsız bölümü satın aldığını, davalı finans-kuruluşları ....... bank A.Ş ve ....... Kiralama A.Ş tarafından konulan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığını, bu sebeple hukuki ayıp niteliğindeki ipoteklerin ve hacizlerin fekkini talep etmiştir....
Davalı Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili Bankanın hem Bankacılık mevzuatı gereği hem de kendi mevzuatı gereğince basiretli bir tacir gibi hareket ederek kredi kullandırdığını ve ipotek tesis ettiğini, ipotek tesis işleminden önce tapu kayıtlarını incelediği gibi bununla da yetinmeyerek ipotek tesis edilecek taşınmaz hakkında ekspertiz incelemesi yaptırarak rapor düzenlettiğini, anılan taşınmaz hakkındaki ekspertiz raporunda da dava konusu taşınmazın davacıya satıldığını gösterir herhangi bir emare ve şerh işlendiğine yönelik bir tespit bulunmadığını, müvekkili bankanın objektif iyi niyet ve kendisinden beklenebilecek dikkat ve özen yükümlülüğünü fazlasıyla yerine getirdiğini, belirterek dava konusu 46 numaralı bağımsız bölümün davalı T3. adına kayıtlı olan tapu kaydının iptaline, davacılar adına tapuda kayıt ve tesciline, tüm ipotek ve müvekkili Bankanın haczinin fekkine şeklindeki kararının istinaf incelemesi yapılarak, usule ve yasaya...
İİK'nun 153. maddesinde; “İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse icra dairesi onbeş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir” düzenlemesi mevcuttur. İpotek alacaklısı, ipoteğin fekki talebi üzerine ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep İİK'nun 153. maddesinde yazılı "makul" sebep niteliğindedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ipoteğin fekki hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin ise reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ortaklarından ...'...
CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacının haciz ve ipoteklerin fekki ile taşınmaz üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırması için dava edilmesi gereken tarafın müvekkili şirket olmadığını, müvekkili şirketin inşaat sektörünün öncü şirketlerinden olup, ülke çapında tanınmış, itibarlı ve basiretli bir tacir olduğunu, ipoteklerin fekki davasının açılmasında hukuki yararın bulunmadığını, dava konusu açısından davada hasım gösterilemeyeceğinden husumet açısından davaya itiraz ettiklerini, öncelik ve ivedilikle ...bank ... ve ......
Ltd.Şti. ve ... vekili,Görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, ipotek tesisinin ... lehine olduğu için husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, davacının ipoteğin fekki talebi ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığını, davacının davalı şirketin ortağı olması sebebiyle daha 1 yıl dolmadan şirketin kar etmediği gerekçesi ile ortaklık payını protokolde belirtildiği şekilde devir ettiğini, 3. Kişi lehine konulan ipotekte davacının yasal sorumluluğunun devam ettiği için ipoteğin fekki isteminin yersiz olduğunu, ayrıca maddi ve manevi tazminat taleplerinin de koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ......
SAVUNMA Davalı vekili cevap dilekçesinde, kredinin kullanıldığı müvekkili bankanın.... şubesindeki kredi riskinin kapanması ertesinde ipoteğin fekkinin davacı tarafından talep edildiği ve davacıya ipotek fek ücretinin yatırılmasından sonra ipoteğin fek edileceğinin bildirildiğini ancak davacının ipotek fek ücretini yatırmaktan imtina etmesi nedeniyle ipotek fek işleminin gerçekleştirilemediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE Dava, kredi borcunun ödenmesine rağmen kredi teminatı olarak verilen ipoteğin davalı banka tarafından kaldırılmaması nedeniyle ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Mahkememizden verilen 2016/753 E. 2017/122 K....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/457 Esas KARAR NO : 2021/437 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 16/07/2020 KARAR TARİHİ : 20/05/2021 K. YAZIM TARİHİ : 20/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; halen müvekkili şirketin maliki olduğu ... ili, ... İlçesi, ... Mh. ... Mevkindeki ... parsel ...pafta, .. cilt ve ... sayfa numaralı taşınmaz üzerine 05/02/2014 tarihinde taşınmazın o tarihteki maliki ... tarafından davalı banka lehine 15.000.000,00 TL (onbeşmilyontürklirası) değe- rinde ipotek tesis edildiğini, bu ipotek belgesinde müvekkili şirket ile dava dışı ...'ın borçlu olarak gösterildiğini, ipotek belgesi ve resmi senette de görüleceği üzere taşınmazın o tarihteki malikinin ..... olduğunu, ancak .....'...
Davalı vekili, davacının banka lehine taşınmazı üzerine ipotek tesis edildiğini, resmi senette davacının açıkca, dava dışı şirketin borçlu olduğu, kefil olduğu, müteselsil kefil olduğu doğmuş ve doğacak borçlardan dolayı ipotek miktarı kadar sorumlu olduğu hakkında taahhüt verdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, dava dışı Karakardeşler şirketinin kefil olarak sorumlu olduğu krediden dolayı davacı şirketin de verdiği ipotek ile sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ipoteğin fekki istemiyle dava açmıştır. İpotek akit tablosunda davacının dava dışı Karakardeşler ..nin yararına davalı bankaya taşınmaz ipoteği verdiği görülmektedir....