ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 23/06/2021 NUMARASI: 2020/294 Esas - 2021/370 Karar DAVANIN KONUSU: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR TARİHİ: 24/02/2022 TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dava konusu olan, davalı ...Ticaret A.Ş.'den, bedeli tamamen ödenerek, müvekkili tarafından satın alınan ve adına tescilli İstanbul ili Esenyurt İlçesi ... Köyü ... ada ... parselde yer alan ... Blok ... :...D:... nolu bağımsız bölüm üzerinde yer alan, diğer davalılar ... A.Ş. ve ... A.Ş. tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileriyle birlikte terkin edilerek ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirimi ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar ... T.A.Ş. Ve ... A.Ş....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydında düzeltim davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabûlüne dair hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyizi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili; davacı banka ile müşterisi arasında imzalanan “Genel Kredi Sözleşmeleri”ne istinaden kullandırılan kredinin teminatı olarak banka lehine davalı ...’e ait ...-Turgutreis/ ...Mevkiinde bulunan 5078 sayılı parseldeki taşınmazlar üzerinde ipotekler tesis edildiği, ipoteğe konu gayrimenkûllerden sadece 1. kat 2 no’lu bağımsız bölüm üzerindeki ipotek şerhinin fekki talep edildiği hâlde, zemin kat 1 no’lu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin de kaldırıldığından bahisle Tapu Müdürlüğünce hatalı terkin edilen ipoteklerin aynı dereceden tekrar tesisine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Davalı vekili, davacının banka lehine taşınmazı üzerine ipotek tesis edildiğini, resmi senette davacının açıkca, dava dışı şirketin borçlu olduğu, kefil olduğu, müteselsil kefil olduğu doğmuş ve doğacak borçlardan dolayı ipotek miktarı kadar sorumlu olduğu hakkında taahhüt verdiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere göre, dava dışı ... şirketinin kefil olarak sorumlu olduğu krediden dolayı davacı şirketin de verdiği ipotek ile sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz üzerine Dairemizin 22/11/2016 tarih 2016/3782 Esas 2106/15020 Karar sayılı ilamı ile “ Davacı, ipoteğin fekki istemiyle dava açmıştır. İpotek akit tablosunda davacının dava dışı ... Turizm Tic. Ltd. Şti.’nin yararına davalı bankaya taşınmaz ipoteği verdiği görülmektedir....
Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 06.01.2006 tarihli ve 327 yevmiye no'lu ipotek resmi senedi içeriğinden ipoteğin, doğmuş veya doğacak muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak 136.000,00 TL bedelle Anadolubank A.Ş. lehine tesis edildiği görülmektedir. Davacı, davalı banka lehine, 136.000,00 TL ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun tamamını süresinde ödediğini ancak talebine rağmen davalı banka tarafından ipoteğin terkin edilmediğini belirterek, davalı bankaya borcu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep etmiş, ipoteğin fekki için davacı tarafından 136.000,00 TL dava değeri gösterilip dava açılmıştır....
Dava, taşınmaz üzerindeki ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, bunun mümkün olmadığı takdirde rayiç değerinin tespiti ve tahsili talebine ilişkin olup, davacının öncelikli talebi ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin olduğundan, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesine aittir....
Bağımsız bölüm no 117 taşınmazı davalıdan satın aldığını, satış bedellerini ödediğini, satış bedelinin tamamının ödendiğini davalı T3 Koza şirketinin bu durumu kabul ettiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşme gereğince taşınmazın 30/11/2017 tarihinde müvekkiline teslim edilmesi kararlaştırılındığını, ancak teslimatın gerçekleşmediğini, geç teslim nedeniyle kira kaybı meydana geldiğini, müvekkil lehine tapuda tescil yapması gerektiğini, ancak davalı T3 koza şirketinin müvekkilinin haberi ve bilgisi olmadan, bankaya şirketlerinin kerdi temini için satış vaadi sözleşmesi ile müvekkil adına kaytı ve tescil edilmesi gereken taşınmazın üzerine, banka lehine ipotek tesis etttiğini, davalının alacaklıları tarafından müvekkil adına tescil edilmesi gereken taşınmazın kaydına haciz şerhi konulduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve davalıdan kaynaklanan tüm ipotek ve hacizlerin kaldırılmasına, müvekkilinin ödemelerini yaptığı taşınmazın, ipotek ve hacizlerden arındırılarak...
gösterdiğini, kredi sözleşmesindeki imzaya itiraz ettiklerini iddia ederek; --------- dosyasına borçlu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilecek bayilik sözleşmesi ile diğer sözleşmelerin teminatı olarak müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerine davalı lehine 100.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği halde müvekkili ile davalı şirket arasında her hangi bir sözleşme kurulamadığını, dayanağı bulunmayan ipoteğin çekilen ihtara rağmen kaldırılmadığını belirterek müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığının tespiti ile müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin terkinine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
CEVAP: Davalı vekili; borcun muaccel olmasıyla birlikte ipotek veren tarafından, ipoteğin fekki talebinde bulunulması ve müvekkilinin alacağının engellenmeye çalışılmasının kötüniyetli olduğunu, müvekkili tarafından kanuna uygun şekilde muacceliyet ihbarı ve ödeme talebinde bulunulduğunu, ipotek sözleşmesi 2/2 maddesi uyarınca ipotek konulan taşınmazın borcu karşılamaya yetmemesi halinde ... tarafından borcun tamamına kefil olunacağının taahhüt edildiğini, kaldı ki, taşınmaz üzerine 220.000-TL bedel ile ipotek tesis edilmiş olup, taraflarınca davacıya gönderilen ihtarname ile 193.981,97-TL bedelin muaccel hale geldiğini ve müvekkilinin alacağı ile sınırlı talepte bulunduğunu, davacı tarafça ipotek bedelinin ödendiğine dair bir dekont sunulmadığını, davacının ipoteğin fekki talebinin yerinde olmadığını, davaya konu ipoteğe ilişkin ipotek sözleşmesinde taraflarca Bursa Mahkemeleri ve Bursa İcra Dairelerinin yetkisinin kabul edildiğini, belirterek öncelikle yetki sözleşmesi nedeniyle mahkemenin...
ya ipotek alacağının temliki işlemini dikkate alarak bu alacağa ilk sırada yer vermesinin hatalı olduğunu, ortadan kalkan bir ipotek alacağının temlikinin mümkün olmadığını, bu işlem yeni bir ipotek tesisi kabul edilse dahi 19.08.2013 tarihinde temlik edilmiş olduğu kabul edilerek tüm hacizlerden sonra sıra cetvelinde yer alması gerektiğini, ayrıca ipoteğin temliki işleminin muvazaalı olduğunu, zira borçlu ...'dan taşınmazı ...'ın ondan da ...'nın satın aldığını, ipotekli ve hacizli bir taşınmazın bu şekilde satın alınmasının ve ipoteğin temliki bedelinin temlikten üç gün önce borçlu hesabına yatırılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....