Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, bu nedenle ipoteğin kaldırılmasına, taşınmaza aile konutu şerhi düşülmesine karar verilmesini talep etmiştir....

/İstanbul adresindeki gayrimenkulü aile konutu olarak kullandıklarını, tapuda davalı eş adına kayıtlı fakat tarafların müşterek maliki olduğu ve aile konutu olarak özgülenen dava konusu gayrimenkul üzerine, diğer davalı banka lehine ... ve Mustafa ... adına 29.12.2017 tarih ve 83598 yevmiye no ile tesis edilen ipotek ile aile konutu üzerindeki hakların, davacının açık izni olmaksızın sınırlandırıldığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince gayrimenkul üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, dava konusu taşınmazın kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2-Davacı cevaba cevap dilekçesinde özetle; banka tarafından sunulan muvafakat belgesini kabul etmediklerini, imzanın kendisine ait olmadığını belgenin sahte olduğunu iddia etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı ......

    in borcun ödenmeyen 30.000 TL'lik bölümünü kooperatife ödeyerek, alacaklının haklarına halef olduğu, davacının oturdukları aile konutu üzerine kardeşinin borcu sebebiyle ipotek konulduğunu 18.10.2010 tarihinde öğrendiği ve bundan sonra tapu kütüğüne "aile konutu" şerhi koydurduğu, davalı ... ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlayınca davacının 22.08.2013 tarihinde işbu davayı açtığı, anlaşılmaktadır. İpotek tesisine davacı eşin "açık olurunun" bulunmadığı tartışmasızdır. Ne var ki, ipotek davacının kardeşinin kullandığı kredinin teminatı için konulmuştur. Davacı bu durumu 2010 yılında öğrendiği halde hemen dava açmayıp, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlayınca 22.08.2013 tarihinde dava açmıştır. Bu hal, hakkın kötüye kulanılması niteliğindedir. Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken, dürüstlük kuralına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kulanılmasını hukuk düzeni korumaz (TMK.m.2). O halde davanın reddi gerekir....

      No: 33 / 7 Keşap adresindeki konuta aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir....

      Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “Kurucu” değil “Açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “Emredici” niteliktedir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2021 NUMARASI : 2020/550 ESAS, 2021/816 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması(Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduklarını, müvekkilinin işi gereği Irak'ta ikamet ettiğini, müvekkilinin aile konutu şerhi talebi ile tapuya gittiyse de talebinin yurt dışında olması nedeniyle reddedildiğini, ikametini müşterek konuta aldırmak istediğinde nüfus müdürlüğünün eşiyle birlikte müracaat etmesi gerektiğini bildirdiğini, ancak davalı eşin bundan imtina ettiğini, davalının taşınmazı devir işlemleri yapabileceğinden Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Anbar Mah. 2428 Ada, 6 Parsel , 6....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2021 NUMARASI : 2020/550 ESAS, 2021/816 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması(Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduklarını, müvekkilinin işi gereği Irak'ta ikamet ettiğini, müvekkilinin aile konutu şerhi talebi ile tapuya gittiyse de talebinin yurt dışında olması nedeniyle reddedildiğini, ikametini müşterek konuta aldırmak istediğinde nüfus müdürlüğünün eşiyle birlikte müracaat etmesi gerektiğini bildirdiğini, ancak davalı eşin bundan imtina ettiğini, davalının taşınmazı devir işlemleri yapabileceğinden Kayseri İli, Melikgazi İlçesi, Anbar Mah. 2428 Ada, 6 Parsel , 6....

        kaydında aile konutu şerhi bulunmamakla birlikte davalı bankanın korunmaya değer biçimde iyi niyetli kabul edilemeyeceği gerekçe gösterilerek '' davanın kabulü ile davaya konu Mersin ili, Yenişehir İlçesi, Bahçe Mah, 857 Ada, 93 Pafta, 193 Parsel, Kat: 4 , Numara:5 'te davalı T3 adına kayıtlı taşınmaza davalı banka tarafından konulan ipoteğin kaldırılmasına,'' karar verildiği, kararın usulüne uygun olarak tüm taraflara tebliğ edildiği, davalı banka vekilinin süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi yer almadığını, TMK'nun 1023. maddesi uyarınca müvekkili bankanın iyi niyetli kazanımının korunması gerektiğini, kötü niyetli olan davacının davasını ispat edemediğini, davacının söz konusu taşınmazın kaydına ipotek şerhi işleneceğinden/işlendiğinden haberdar olduğunu, yargılama aşamasında ibraz edilen ''aile konutunun ipotek verileceği hallerde diğer eşten alınacak yazılı rıza örneği'' başlıklı evrakı imzaladığını, içeriğinin boş olmasının...

        kaydında aile konutu şerhi bulunmamakla birlikte davalı bankanın korunmaya değer biçimde iyi niyetli kabul edilemeyeceği gerekçe gösterilerek '' davanın kabulü ile davaya konu Mersin ili, Yenişehir İlçesi, Bahçe Mah, 857 Ada, 93 Pafta, 193 Parsel, Kat: 4 , Numara:5 'te davalı T3 adına kayıtlı taşınmaza davalı banka tarafından konulan ipoteğin kaldırılmasına,'' karar verildiği, kararın usulüne uygun olarak tüm taraflara tebliğ edildiği, davalı banka vekilinin süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi yer almadığını, TMK'nun 1023. maddesi uyarınca müvekkili bankanın iyi niyetli kazanımının korunması gerektiğini, kötü niyetli olan davacının davasını ispat edemediğini, davacının söz konusu taşınmazın kaydına ipotek şerhi işleneceğinden/işlendiğinden haberdar olduğunu, yargılama aşamasında ibraz edilen ''aile konutunun ipotek verileceği hallerde diğer eşten alınacak yazılı rıza örneği'' başlıklı evrakı imzaladığını, içeriğinin boş olmasının...

        Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “Direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunu madde 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “Konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur....

          UYAP Entegrasyonu