Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı aile konutu olan taşınmazın, davalı eşi tarafından diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce, "...dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılarak, aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenerek, bu bölümle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhinin konulmasına karar verilmesi gerekirken, bu yönler nazara alınmadan davacının ipotek işleminden sonradan haberdar olduğundan bahisle yetersiz gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesi ile bozulmuştur. Davalı banka karar düzeltme talep ederek, dava konsu taşınmazın 13.3.2013 tarihinde cebri icra ile davalı bankaya ihale edildiği ve davanın konusuz kaldığından bahisle bozma kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    Davalı vekili, ipoteğe ilişkin eş rıza beyanının davalının eşi kefil ... tarafından imzalandığını, bu nedenle husumetin eşe yöneltilmesi gerektiğini, ipoteğin mahkeme kararı ile fekkedildiğini, yargılama giderlerinin müvekkili tarafından davacıya ödendiğini, ipotek tesis tarihinde aile konutu şerhi bulunmadığını, ruhsal sıkıntıya müvekkilinin değil davacının eşinin sebep olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının eşi olan dava dışı ... adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu olduğu anlaşılan taşınmazla ilgili olarak, eş ... tarafından üçüncü kişinin bankaya olan borçlarına teminat olmak üzere, taşınmazın tapu kaydına davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, bu işlemler yapılırken davalı banka çalışanı Mahmut isimli kişi tarafından tapu maliki olan ...'...

      Türk Medeni Kanunu madde 194. hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğı için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur....

      ipotek tesis ettiklerini, ipoteğin geçersiz olduğunu belirterek ipoteğin kaldırılmasına ve gayrimenkul üzerinde aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Kat soldaki daire olan bağımsız bölüm ile sınırlı olacak şekilde aile konutu şerhi konulmasına, ipoteğin dava konusu ... İli ... İlçesi ... Mah. 365 ada, 11 parsel 2....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış ipoteğin kaldırılması ve Aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. 1- Davalı T4 vekilinin adli yardım talebi yönünden yapılan incelemede; İstinaf başvurusunda bulunan davalı istinaf dilekçesinde adli yardım isteminde bulunmuştur....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/313 ESAS DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması (Çekişmeli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan Ahmet'in eşi olduğunu, ticaret yapmakta iken borçlandığını, kendisinin haberi olmada 2015 yılından bu yana ikamet ettikleri konutu diğer davalı Oktay'a devir göstererek bankadan kredi kullandığını belirterek davalı Oktay adına yapılan devrin iptali ile davalı eşin muvafakat etmesi halinde davacı adına tescil edilerek taşınmaz üzerine aile konutu şerhi verilmesini talep etmiştir....

        Sokak Emlakbank Blokları C-2 Blok Kat 6 No: 26 Etlik ... adresli taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini, ipoteğe ilişkin davalı eşinin ve kendisinin bilgisinin olmadığını, belirtilen taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını, bu nedenle davaya konu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını, tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını, taşınmazın 3. kişilere satış ve devrinin önlemesi için taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı ......

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/765 ESAS DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıdan 2015 yılında sözleşme ile satın aldığı taşınmazın tapusunun davalı tarafından müvekkiline devredilmediği gibi, çektiği krediye teminat olarak davalı bankaya ipotek verildiğini, işbu taşınmazın müvekkili tarafından aile konutu olarak kullanıldığını belirterek, davalı adına tapu kaydının iptal edilerek, müvekkili adına tescili, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasın, ayrıca dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....

          ın adına kayıtlı, aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine diğer davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin rızası dışında tesis edildiğini ileri sürerek kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Mahkemece ipotek tesis edilen taşınmazın ipotek alacağına karşılık cebri icra yolu ile satıldığı ve davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esası hakkında karar verilmemiş, davacının dava tarihi itibariyle haklı olduğu kabul edilerek, davacı kadın lehine nispi vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmiştir. Dosya kapsamından davaya konu taşınmazın 25.11.2011 tarihinde cebri icra yolu ile satıldığı, davacının dava tarihi itibarıyla dava açmakta haklı olmadığı anlaşılmaktadır. O halde davalı banka lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davalılardan tahsiline karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu