Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Adli sicil arşiv kaydının silinmesi istemine konu mahkûmiyetin suç tarihlerinin, “19.06.2008, 20.07.2008 ve 19.08.2008 ” olması nedeniyle, olayda, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesi hükmünün değil, 9 ve 12. maddeleri hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun “adli sicil bilgilerinin silinmesi” başlıklı 9/1-m maddesinde, “Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikâyetten vazgeçme veya etkin pişmanlık” halinde adli sicil bilgilerinin arşiv kaydına alınacağı öngörülmüş, “adli sicil ve arşiv bilgilerinin silinmesi” başlıklı 12. maddesinde ise, “(1) Arşiv bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine ve her halde kaydın girildiği tarihten itibaren seksen yılın geçmesiyle tamamen silinir./ (2) Fiilin kanunla suç olmaktan çıkarılması halinde, bu suçtan mahkûmiyete ilişkin adlî sicil ve arşiv kayıtları, talep aranmaksızın tamamen silinir./ (3) Kanun yararına bozma veya yargılamanın yenilenmesi sonucunda verilen beraat ve ceza...

    Banka sorgu kaydının silinmesine yönelik talepte ise hasımsız olarak açılan çek iptali davası ile birlikte işbu talebin ileri sürülemeyeceği, mahkememizce bankanın taraf olarak gösterilmediği işbu davada doğrudan kaydın silinmesi yönünde bir hüküm kurulamayacağı, davacı tarafça ilgili bankaya karşı yöneltilecek tespit, menfi tespit veya varsa zarar tazmini gibi bir talep ile açılacak davada tarafların kusur durumu ve bankaca oluşturulan kaydın silinmesi gerekip gerekmeyeceği hususlarının tartışılabileceği anlaşılmıştır. Yukarı açıklanan nedenler ile çeklerin iptali talebi yönünden hem keşidecinin talep hakkı olmaması hem de boş yaprakların kıymetli evrak vasfını haiz olmaması nedeniyle, sorgu kaydının silinmesi ile ilgili talep yönünden ise hasımsız olarak açılamayacak olması nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Karar tarihinden önce 11.04.2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 2 nci maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 12 nci maddesinin birinci fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği ve aynı Kanun'un geçici ikinci maddesi uyarınca arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı dikkate alındığında, 11.04.2012 tarihinden itibaren adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden adli sicil arşiv kaydının silinmesine karar verilmesi, Kanun'a aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür. III. KARAR 1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE, 2. ... 6....

        İİK.’nun 153. maddesine dayalı olarak, ipoteğin fekki için icra müdürlüğüne başvurduğunu ancak ipotek alacaklısının icra dosyasına depo edilen bedeli almaktan ve ipoteği fek etmekten kaçındığından icra mahkemesinde ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, icra müdürlüğü dosyasında ipotek alacaklısına muhtıranın tebliğine ilişkin belgenin bulunmadığı ve ipotek alacaklısının depo edilen bedele itiraz ettiğinden ve uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle talebin reddine karar verildiği görülmektedir. Dava, İİK.nun 153.maddesi hükmüne dayalı olarak ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İncelenen Avcılar Tapu Sicil Müdürlüğünün 30.12.1994 tarih ve 1100 sayılı ipotek akit tablosu içeriğine göre ; ipoteğin 25.000.000 TL için (1 ay vadeli olarak faizsiz) tesis edildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç ( karz ) ipoteğidir....

          ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiğini, davacı müvekkilinin, şirketin tasfiyesi için gerekli tüm hukuki işlemleri tamamlamış ise de şirket ortağı dava dışı ...’nın yurt dışında olması ve kendisine hiçbir şekilde ulaşılamaması nedeniyle şirketin tasfiye sonu bilançosu ortaklar kurulunca tasdik edilemediğini, şirketin ticaret sicil kaydının terkin edilemediğini, Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas ve ... Karar sayılı dosyasında verilen şirketin feshine ve tasfiyesine dair kesinleşmiş mahkeme kararına istinaden şirketin sicil kaydının silinmesi için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne başvurulduğunu ancak kararının şirketin tasfiye sonu bilançosunun kabulü ve şirket sicil kaydının silinmesi hükümlerini içermemesi nedeniyle bu başvurunun yazılı olarak reddedildiğini, bu nedenlerle taleplerinin kabulü ile İstanbul Ticaret Odasına ... sicil numarası ile kayıtlı Davalı Tasfiye Halinde ......

            Sulh Ceza Mahkemesinin 22.05.2007 tarihli ve 2006/348 esas, 2007/423 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın arşiv kaydının silinmesi talebinde bulunması üzerine, talebinin kabulü ile arşiv kaydının silinmesine ilişkin İstanbul (Kapatılan) 21. Sulh Ceza Mahkemesinin 16.05.2019 tarihli ve 2006/348 esas, 2007/423 sayılı ek kararını kapsayan dosya incelendi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile şerhin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.10.2004 tarih 4558-10774 sayılı bozma kararında özetle: "Çekişmeli ... ... Mahallesi 3166 ada 4 parsel hakkında önceki bozma kararına uyularak 2/B madde sahasında kalan tapu kaydının iptaline ve Hazine adına tesciline, gerçek kişinin şerhin silinmesi davasının reddine krar verilmişse de, uzman bilirkişi raporunda taşınmazın (B) bölümünün (181 m2) 2/B alanı olduğunun, (A) bölümünün (87 m2) orman tahdidi dışında kaldığının belirlendiği, bu nedenle, yalnızca ve (B) bölümünün tapusunun iptaline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

                Köyü 732 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının yörede 1948 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, orman sınırları içinde kalan kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini, davalının bu yere el atmasının önlenmesini, bu bölüm üzerinde bulunan tüm şehlerin iptalini istemiştir. Mahkemece, davalı ... hakkında açılan davanın ,tapu kayıt maliki olmaması nedeniyle reddine; çekişmeli parselin (A) ve (B) ile gösterilen toplam 260 m2 yüzölçümündeki bölümlerinin davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline, bu bölümün tapu kaydı üzerindeki davalı ... tarafından konulan ipotek şerhinin silinmesine, kalan kısmın tapu kaydının davalı ... üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ... A.Ş. tarafından temyiz edilmekle dairece orman yönetiminin temyiz itirazları kabul edilerek, (Dosyaya çekişmeli ......

                  Petrol ve Petrol Ürünleri Akaryakıt Madeni Yağ İnşaat Nakliyat İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin davacının iradesi ve bilgisi dışında kurulduğu iddiasıyla şirket merkez ve şube kaydının silinmesi istemine ilişkin olduğu, dava dosyasının derdest olup duruşmasının 02/11/2022 tarihine talik edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizin işbu 2022/503 Esas sayılı dosyası ile Ankara ...Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosyasının birlikte incelenmesi sonucunda; davaların ... ... Petrol ve Petrol Ürünleri Akaryakıt Madeni Yağ İnşaat Nakliyat İthalat ve İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin davacının iradesi ve bilgisi dışında kurulduğu iddiasıyla şirket merkez ve şube kaydının silinmesi istemine ilişkin olduğu, iki dosya arasında hukuki ve fiili bağlantının bulunduğu, toplanacak delillerin aynı nitelikte olduğu anlaşılmıştır....

                    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Dosya kapsamına göre, karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği ve anılan Kanun'un geçici 2. maddesi uyarınca arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı nazara alındığında, 11/04/2012 tarihinden itibaren adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine...

                      UYAP Entegrasyonu