Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının ipotek ve tüm takyidatların fekki talebi dikkate alınarak haciz ve diğer takyidat lehtarlarının davaya katılımının ve taraf teşkilinin sağlanması amacıyla davacı tarafa haciz ve tüm takyidat lehtarı aleyhine birleştirme talepli dava açmak üzere süre ve kesin süre verilmesi açıldığı taktirde bu davayla birleştirilmesi bu şekilde davada taraf durumunu almayan tüm haciz ve takyidat lehtarlarının davada taraf olmalarını ve davaya katılımlarını sağlamak ve taraf teşkili sağlandıktan sonra tüm delillerin değerlendirilmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde davacının tüm haciz ve takyidatların fekki talebi hakkında bir hüküm kurulması gerekir....

Hukuk Dairesi Başkanlığının 27.09.2013 tarih, 2013/3213 Esas ve 2013/5831 Karar sayılı kararında; üçüncü kişilerin, iyiniyet kuralından yararlanamayacakları ve arsa üzerinde üçüncü kişiler lehine konulan haciz, ipotek ve takyidatların kaldırılması gerektiğinin ifade edildiği, belirtilen hususlar ışığında, dosya kapsamındaki bilirkişi raporu ve tüm deliller ile yerleşik Yargıtay içtihatları da dikkate alındığında, dava konusu taşınmaz üzerindeki mevcut ipotek, haciz ve her türlü takyidatın kaldırılmasının gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesinin, haciz, ipotek ve takyidatların devamına ilişkin kararı doğrultusunda herhangi bir gerekçelendirmesinin bulunmadığı, mahkemeler tarafından verilen kararların ve hukuki sebeplerin açıkça belirtilmesinin gerektiği, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından herhangi bir gerekçelendirme yapılmadan taşınmaz üzerindeki haciz, ipotek ve takyidatların devamına ilişkin karar verilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesi...

    DELİLLER : Tapu kaydı Sözleşmeler Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipotek, haciz ve takyidatların fekki istemine ilişkindir. İpotek, haciz ve takyidatların fekkine ilişkin davalar taşınmazın aynına ilişkindir. Uyuşmazlık taşınmazın aynına yönelik olup 6502 Sayılı Yasanın 73/A-1- d maddesinde açıkça yazılı olduğu üzere tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz. İpoteğin fekkine ilişkin iş bu dava 6502 Sayılı Yasanın 73/A.1.d maddesi gereğince zorunlu arabuluculuk kapsamı dışında kalmakla yerel mahkemece hatalı değerlendirme ve gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçesi yerinde görülmekle kabulü gerekir....

    Mahkemece, davalının kabul beyanı nedeniyle davanın kabulüne, taşınmazlar üzerine takyidatların yasal olarak konulduğu,taşınmazlar üzerinde alacaklı olan şahıslar ya da kurumlar davaya dahil edilmeden yokluklarında konulmuş olan haciz ve ipoteklerin kaldırılmasının hakkaniyete uygun düşmeyeceği, alacaklıların hak kaybına uğrayacakları gerekçesiyle, taşınmazlar üzerindeki tüm haciz, ipotek ve tahdidatların kaldırılması talebinin reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...Hâl böyle olunca, davaya konu taşınmazlar üzerindeki ipotek, haciz vb. takyidatın lehine tesis edildiği kişiler veya tüzel kişiler bakımından 6100 sayılı HMK'nun 124/4. maddesinin de değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir....” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama aşamasında ... ve ... tarafından asli müdahale talebinde bulunulmuş, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir...

      İcra Müdürlüğünün 2014/815 esas sayılı dosyasındaki alacağa yönelik miktarının taşınmazın sahibi tarafından ödendiği ve ipoteğin fekk edildiği, dava konusu ipotek fekk edilmiş olup takibe ve davaya sebep olan davacının davası bu yönüyle konusuz kaldığından davacı vekili tarafından da 05/04/2018 tarihli oturumda da belirtiltiği üzere dava dilekçelerinde ipoteğin fekki talep edilmiş ise de konusuz kaldığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ve alınan 05/12/2017 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda diğer taleplerinin de reddine yargılama giderlerinin davalıya yüklenilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF BAŞVURU : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafından borçlu olmadığını tespiti ve borca konu gayrimenkul ipoteğin kaldırılmasının talep edildiğini aynı konu ile ilgili müvekkilinin davacı aleyhine açmış olduğu İstanbul 37....

      dava açma zorunluluğunun ortadan kalktığını, ilgili taşınmazın satımı için davalı müflis şirket ile müvekkili ile imzalanan sözleşmenin tarihinin 28/01/2014 olduğunu, dava konusu bağımsız bölümün tüm ince işleri dahil eksiksiz olarak tamamlanmış şekilde fiilen 03/07/2016 tarihinde müvekkiline teslim edildiğini, dava konusu bağımsız bölüm üzerinde ki tüm takyidatlar ve haciz şerhleri ise 14/01/2019 tarihinden tapuya şerh edildiğini, bağımsız bölüm kaydında yer alan ipoteklerinde tarihleri sırasıyla 25/10/2016, 29/03/2017 ve 02/11/2018 olduğunu, müvekkili ile davalı müflis şirket arasında ki sözleşmenin tarihi, taşınmazın fiili teslim tarihi ipotek şerh tarihleri ve haciz şerh tarihleri birlikte değerlendirildiğinde ipotek sahibi banka ve şirketin aleniyet kuralı gereği bu fiili kullanımdan ve haktan haberdar olduğunun kabulü gerektiğini, Bakırköy 1....

      Son taksit ödemesi esnasında, davalı bankadan, ipoteğin fekkini talep etmişse de, 4 YIL geçmesine rağmen ipotek fekk edilmediği, taraflar arasında imzalanan ödeme planı uyarınca, nasıl ki davacının taksitleri gününde ödemişse, ödemeler bitince de davalı banka, talep olmasa dahi ipoteği fekk etmekle yükümlü olduğu, Yargıtayın yerleşik içtihatları da, bu yönde olduğu, davacı tarafından konut kredisi borcunun tamamı ödenmiş ve ödemenin üzerinden 4 YIL zaman geçmesine rağmen ipotek fekk edilmediği, ipoteğin fekk edilmemiş olması nedeniyle iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğu, Kredi geri ödemesi bittikten sonra, bankaların ipoteği terkin etmekle yükümlü oldukları Yargıtay'ın yerleşik içtihadı olduğu, İstanbul, Beşiktaş, Ortaköy Mah., 1682 ada, 145 parsel, 18 numaralı bağımsız bölüm üzerine, 29.06.2009 tarih ve 7734 yevmiye numarası ile, davalı banka lehine tesis edilen 420.000,00 TL bedelli ipotek nedeniyle müvekkilimin borcu olmadığının tespitine, ipoteğin fekkine, yargılama giderleri...

      İcra Müdürlüğünün 2014/815 esas sayılı dosyasındaki alacağa yönelik miktarının taşınmazın sahibi tarafından ödendiği ve ipoteğin fekk edildiği, dava konusu ipotek fekk edilmiş olup takibe ve davaya sebep olan davacının davası bu yönüyle konusuz kaldığından davacı vekili tarafından da 05/04/2018 tarihli oturumda da belirtiltiği üzere dava dilekçelerinde ipoteğin fekki talep edilmiş ise de konusuz kaldığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ve alınan 05/12/2017 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda diğer taleplerinin de reddine yargılama giderlerinin davalıya yüklenilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF BAŞVURU: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafından borçlu olmadığını tespiti ve borca konu gayrimenkul ipoteğin kaldırılmasının talep edildiğini aynı konu ile ilgili müvekkilinin davacı aleyhine açmış olduğu İstanbul 37....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davada arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle davalı yüklenici temlik edilen taşınmaza yüklenicinin borcundan dolayı vaz edilen ipotek ve hacizlerin fekki talep edilmiş olmasına rağmen mahkemece ipotek ve hacizlerin devamına karar verildiğini, kabul anlamı taşımamakla beraber, yerel mahkemenin, haciz, ipotek ve takyidatların devamına ilişkin kararı doğrultusunda herhangi bir gerekçesinin bulunmadığını, mahkemelerin kararlarının gerekçeli olmasının zorunlu olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılarak taşınmaz üzerindeki haciz, ipotek ve tüm takyidatların kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        AŞ’den bağımsız bölüm satın alan davacının tapu iptal ve tescile yönelik talebinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; tapu kaydında satışa ilişkin şerh yahut beyan bulunmadığından, davalı haciz ve ipotek lehdarlarının işlemlerinde kötüniyetli olduklarının davacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Mahkemece davacının, bu konudaki delilleri araştırılarak haciz ve ipoteklerin kötüniyetli bir şekilde tesis edildiğinin kanıtlanamaması halinde haciz ve ipoteklerle yükümlü olarak tescil hükmü kurarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden tapu kaydı üzerindeki haciz, ipotek ve ihtiyati tedbir mahiyetindeki takyidatların tamamının terkinine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Maliye Hazinesi vekili ve davalı Tasfiye Halinde Türkiye ......

          UYAP Entegrasyonu