İpotek alacaklısı olan İstanbul Belediye Başkanlığı'nın temyiz başvurusunda, ipotek imar uygulaması sonucu konulduğundan İİK'nun 153. maddesinin uygulanamayacağını, bilirkişi aracılığı ile ipotek bedeli ve ferilerinin hesabı yapılmadan ve ipotek bedeli uyarlanmadan ipoteğin terkininin yapılmasının usulsüz olduğunu ileri sürdüğü görülmektedir. İİK'nun 153. maddesi uyarınca fekki istenen ipoteğin tarafların özgür iradeleri sonucu konulan ipotek niteliğinde olması gerekir. İmar uygulaması sonucu konulan ipoteklerle ilgili olarak anılan hüküm uygulanamaz....
bulunan ipotek bedelinin uyarlanması davasının red olunması çelişki doğurduğunu, bir mahkeme ipoteğin uyarlanması gerektiğinden, ipoteğin fekki talebini red ederken, diğer mahkeme ise ipoteğin uyarlanması talebini ret ettiğini, bu durumda ipotek alacağının tahsilinin imkanı kalmadığını, ipotek bedelinin tahsil edilebilmesi için bedelin uyarlanması ve günün ekonomik şartlarına uygun hale getirilmesi gerektiğini, bunun içinde ipotek bedelinin uyarlanması gerektiğini, bu yönde talebinin ret edilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, İDM tarafından verilmiş bulunan kararın bozulmasını, ipotek bedelinin 06.03.2018 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda uyarlanmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/19092 Esas sayılı dosyası ile 28/06/2018 tarihinde ipotek bedeli olan 200.000- TL'nin depo edildiğini ve ipotek alacaklısına muhtıra gönderildiğini, ipotek alacaklısının muhtıraya yönelik olarak İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/619 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, ancak davanın reddedildiğini, ipotek alacaklısı T3'ın ipotek senedinde belirlenmiş bulunan ipotek bedelini almaktan imtina ettiğini, ipotek bedeli depo edilmesine rağmen ipoteğin kaldırılmaması nedeniyle iş bu davanın açıldığını belirterek anılan bağımsız bölüm üzerinde tesis edilen ipoteğin İİK'nın 153. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ipoteğin fekki istemine yönelik açılan İstanbul 24....
Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir” düzenlemesi mevcuttur. İpotek alacaklısı, ipoteğin fekki talebi üzerine ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep İİK'nun 153. maddesinde yazılı "makul" sebep niteliğindedir. Somut olayda; ipotek lehtarının mirasçılarına icra müdürlüğünce İİK'nun 153. maddesine göre muhtıra çıkarıldığı, mirasçıların ipotek bedelinin günümüz koşullarına uyarlanmadığını bildirmiş olmaları karşısında ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunla hale getirdiğinden ipoteğin fekki anılan madde kapsamında talep edilemez....
İcra Müdürlüğü tarafından icra mahkemesine yapılan başvuru ile, ipotek borçlusunun ipotek bedelini yatırdığı, ipotek alacaklısının tebligata rağmen icra dairesine gelerek ipoteği kaldırmadığı, ipotek bedelini de almadığı belirterek, ipoteğin kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunda bir karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece, davanın kabulü ile, ... ili ... ilçesi ...Mah. 875 ada, 4 parsel, 9 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaz üzerinde tesis edilmiş bulunan 25.12.2006 tarih ve 16618 yevmiye numaralı ipoteğin İİK.nun 153. maddesi gereğince kaldırılmasına, ipotek bedelinin ipotek alacaklısı adına milli bir bankada saklanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.İpotek borçlusu tarafından ipoteğin fekki istemiyle icra müdürlüğüne 08.07.2014 tarihinde başvurulduğu, ancak yine icra dosyası içinde bulunan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı-Karşı Davalı ... vekili tarafından, davalı ... ve arkadaşları aleyhine 03.12.2004 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması, davacı...vekili tarafından ... aleyhine 08.04.2005 günü verilen dilekçe ile ipotek bedelinin artırılması, keza davacı ... vekili tarafından ... aleyhine 01.03.2005 gününde verilen dilekçe ile ipotek bedelinin artırılması istenmesi üzerine davalar birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; davacı ...'...
İcra Müdürlüğünün 2019/5065 esas sayılı dosyasına depo edildiğini, ipotek alacaklılarına muhtıra çekilerek ipoteğin kaldırılması talep edilmiş ise de davalıların ipotek bedelini kabul etmediklerini belirterek ipoteği kaldırmadıklarını, borcun ödenmiş olmasına rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını ve kaldırılması için de bir işlem yapılmadığını, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazdaki söz konusu ipoteğin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yapılan yargılama neticesinde, dava ipoteğin kaldırılması (fekki) istemine ilişkin olup, karar davalı T7 vekili davacı T1 vekili tarafından ipoteğin kaldırılmasını depo edilen bedelin iadesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince dava kabul edilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
Bilindiği gibi ipotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek, taşınmaz maliki ve alacaklının rehin sözlemesi düzenlemeleri ve bunu Türk Medeni Kanunununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi ile tesis edilir. İpotek bedelinin rehin sözleşmesinde kararlaştırılan kuşullarda ödenmesi halinde, ipoteğin terkini gerekir. Alacaklı ipoteği terkin ettirmezse, ona karşı yöneltilecek davada, ipoteğin fekki istenebilir. Eldeki davada da 10.000 Osmanlı Lirası karşılığı davacı taşınmazı üzerinde ipotek tesis edilmiştir. Ne var ki, 1919 (1335) yılında tesis edilen ipotek alacaklısının halen var olup olmadığı saptanmadığı gibi, ticaret sicilinde kaydına da rastlanmamıştır. Bunun doğul sonucu olarak da bedelin ödenip ödenmediğinin belirlenmesi olanağı da bulunmamaktadır....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre akit tablosu incelendiğinde davacının payı üzerinde davalı şirketten almış ve alacağı mal ve emtianın teminatını teşkil etmek üzere 2. derecede fekki alacaklı şirket tarafından bildirilinceye kadar süreli ve bila faizli 20.000 TL bedelli ipotek tesis edildiği, resmi senedin aksinin geçerli ve kesin delillerle kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması için yatırılan teminat bedelinin iadesi istemine ilişkindir. İpoteğin üst sınır ve teminat ipoteği olduğu konusunda bir ihtilaf yoktur. Bu durumda ipotek lehtarı davalının alacaklı olduğunu ispat etmesi gerekir. Bu durumda mahkemece davalının alacağına ilişkin deliller incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Mahkemece, ipotek bedelinin ödendiği kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Somut uyuşmazlıkta, incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 912.091,28 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. TMK'nın 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, davac...'nin malik olduğu arsa niteliğindeki 2751 parsel sayılı taşınmazda davacı....'...