WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in, müvekkilinin açık onayını almaksızın tapuda adına kayıtlı fakat tarafların müşterek ve aile konutu olarak kullanılan dava konusu gayrimenkul üzerine diğer davalı şirket lehine ipotek tesis ettiğini, ipotek tesis edildiği zaman aile konut şerhi mevcut değilse de müvekkilinin ipotekten haberi olmaksızın 02.10.2018 tarihinde tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi işlettiğini, ipotek tesis etmeden önce ve tapu işlemlerini sırasında davalı şirket ipotek alacağı taşınmazın aile konutu olduğunu basiretli bir tacir gibi davranarak bilmesi gerekirken bu yeri konut olmasına rağmen ve yasanın ön gördüğü eşin muvafakatını almadan ipotek olması ipoteğin geçersiz olmasına sebebiyet verdiğini belirterek aile konutu olarak kullanılan ve aile konut şerhi tapu kaydına işletilen taşınmazın tapu kaydındaki 300.000,00 TL bedelli ipoteğin ve icra müdürlüğünce konulan ipoteğin paraya çevrilme şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

    talep etmiş, mahkemece aile konutu şerhi ile ilgili hüküm kurulmuş ancak ipoteğin geçersizliğinin hüküm altına alınması talebi ile ilgili karar verilmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, açılan davada davalı eşi adına kayıtlı taşınmazın aile konutu olduğunu, taşınmaz üzerine davalı tarafından diğer davalı ... lehine ipotek tesis edilirken rızasının alınmadığını ileri sürerek; davalı ... lehine konulan ipoteğin kaldırılması ile taşınmazın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. İpoteğin kaldırılmasına ilişkin istekler ayni hakla ilgili olduğundan nispi harca tabidir. İpotek bedeli üzerinden nispi harç alınması gerekir. Dava dilekçesinde harca esas değer 30.000 TL. gösterilmiş ve bu miktar üzerinden nispi harç yatırılmıştır. Oysa ki kaldırılması talep edilen ipotek bedelinin 100.000 TL. olduğu görülmektedir....

        Köyü 132 ada 4 parsel sayılı taşınmazın otuz yıldır aile konutu olduğunu, davacının açık onayı olmaksızın diğer davalı lehine aile konutu üzerinde 24.05.2012 tarih ve 255 yevmiye numaralı ile ipotek tesis edildiğini, yasal mevzuat ve yargı içtihatları gereğince diğer eşin açık rızası olmadıkça malik olan eş tarafından aile konutu üzerinde ipotek tesis edilemeyeceğini, davalı bankaya hiç gitmediğini, ipotek için banka görevlisinin huzurunda bizzat imza atmadığını, bir imza var ise kendisine ait olmadığını, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne Burdur İli, Altınyayla İlçesi, ... köyü, 132 ada, 4 parselde kain taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, gayrimenkulün üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

          GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu bağımsız bölümü müvekkili ile davalı Recep'in aile konutu olarak kullandıklarını, davalı Recep'in müvekkilinin açık rızası ve onayı olmaksızın tapuda davalı Recep adına kayıtlı fakat tarafların aile konutu olan dava konusu gayrimenkul üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis ettiremediğini, davalı bankanın eksper vasıtası ile kıymet takdiri yaptırırken gayrimenkulün aile konutu olarak özgülendiğini bilecek durumda olduğunu belirterek dava konusu gayrimenkul üzerine aile konutu şerhi konulmasına, gayrimenkul üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

            Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “Kurucu” değil “Açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “Emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “Belirli olan” bir işlem için verilebilir....

              Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

                GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalılardan T4 ile evli olduğunu, tapuda eş adına kayıtlı olan ve davaya konu ipoteğin bulunduğu Konya İli Meram İlçesi Kürden Mahallesi 4682 ada 147 Parsel E Blok 1 numaralı bağımsız bölümün aile konutu niteliğinde olduğunu, davalının, müvekkilinin onayını, rızasını, muvafakatini, açık rızasını almadan ipotek tesis ettirdiğini, konutun aile konutu olduğunu, davalının konutu banka lehine ipotek ettirdiğini, bu işlem sırasında müvekkilinin rızasının alınmadığını belirterek dava konusu taşınmaza ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, taşınmazın ipoteğinin paraya çevrilmesine, başlatılabilecek icra takibinin durdurulmasına, ipoteğin kaldırılmasına, konuta aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

                Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü “aile birliğinin’’ korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu