İntifa hakkının imar uygulamasından önce tesis edilmesi karşısında az yukarıda değindiğimiz hakkın kötüye kullanılması olgusunun varlığı olasılığını ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca, 52 ve 53 parsel malikleri imar uygulamasının iptali için idari yargıda dava açmışlar, davacı tarafta ortaklığın giderilmesi davası açmıştır. Bu davalar derdest iken, intifa hakkının terkini istemi ile 09.04.2003 tarihinde de eldeki dava açılmıştır. Dava görülmekte iken de, idari yargı imar uygulamasını iptal etmiş ve karar kesinleşmiştir. İntifa hakkının terkini davasının açıldığı tarihte idari yargıdaki davalardan davacının haberdar olmadığından söz etmek mümkün değildir. Ortaklığın giderilmesi davasında da idari yargıdaki dava dikkate alınmıştır. Davacının intifa hakkının terkinini idari yargıdaki davanın sonucunu beklemeden eldeki davayı açması davanın konusuz kalabileceği riskini ... kabul etmesi anlamına da gelmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış, davalı ise karşı dava ile intifa hakkının terkini ve tazminat istemiştir. Karşı davacının taşınmaz üzerindeki intifa hakkının terkini istemi, intifa hakkı sahibinin şahsına bağlı irtifak haklarından olduğundan HUMK.nun 13/2 maddesi gereğince irtifak hakkı iddialarına dair davaların irtifak hakkının bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. İrtifak hakkının bağlı bulunduğu taşınmaz ... ilçesi idari sınırları içerisinde olduğundan, mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi yerine davanın esastan karara bağlanması, kamu düzeni ile ilgili yetki kuralına aykırılık teşkil ettiğinden doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ve karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, 12.6.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
terkini gerektiğini ileri sürerek taşınmazlar üzerindeki davalı lehine olan intifa hakkının terkinini talep etmiştir....
Şti'ne ödendiği iddia edilen intifa ivazının talep edildiğini, ödeme yapılmadığı takdirde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaparak taşınmazı satışa çıkaracağını belirterek ve intifa hakkını terkin etmeyerek davacıya baskı yaptığını, davalı tarafından intifa hakkının terkini için davacı şirketin vekillerinden olan avukata intifa hakkının terkini için vekaletname verilmesinin de davalının kötüniyetli olduğunu ispat ettiğini, zira Avukatlık Kanununun 38. maddesinin b bendi gereğince davacı şirket avukatının davalının vekili olarak işlem yapamayacağını, işlem yapması halinde Avukatlık Kanunun uyarınca suç işlemiş olacağını; davacının,davalının intifa hakkını terkin etmemesi nedeniyle zarar gördüğünü ileri sürerek; intifa hakkının hükümsüzlüğünün tespiti ile tapu kaydından terkini isteğiyle eldeki davayı açmıştır....
Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse veya yarar ortadan kalkmış ise malik bu hususları ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının süresinden önce sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona erme sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796 vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin (TMK.m.785) bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir....
Davalı muris Nurettin’in ikinci eşi olduğunu, murisin mülkiyetindeki 80 ada 11 sayılı parselde mevcut 32/300 paya iradi olarak intifa şerhi konulduğunu, murisin ehliyetli olduğunu, intifa hakkının da bedelli olarak tesis edildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece intifa konusu bedelle gerçek bedel arasında aşırı bir fark bulunduğu gerekçesiyle davalı lehine olan intifa hakkı şerhinin terkinine karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesine göre intifa hakkı sahibine konusu üzerinde tam bir yararlanma yetkisi sağlar. İntifa hakkının kaldırılmasının sebepleri ise yasanın 796.maddesinde sayılmıştır. Buna göre intifa hakkının terkini yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması ile, sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi yada ölümü gibi diğer sona erme sebepleri halinde mümkündür. Kuşkusuz Borçlar Kanununun genel hükümlerine dayanılarak da hak yolsuz tescil edilmişse terkini istenebilir....
Petrol Ürünleri ...nin ise bayi olduğunu, davalıların taşınmazı satın aldıktan sonra bayinin taşınmazdan çıkartıldığını ve intifa hakkına konu taşınmazın kullanılmasının engellendiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi isteminde bulunmuşlardır. Birleşen davada ise, taşınmaz maliki davacılar ... ve Sadrettin Işık intifa hakkının terkinini istemişlerdir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi davasının açılmamış sayılmasına, intifa hakkının ise terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davacı(birleşen davanın davalısı) ... Petrol Ürünleri A.Ş. ve davacı ...Ş. temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre elatmanın önlenmesi davasının davacıları ... Petrol Ürünleri A.Ş. ve ... Petrol Ürünleri ...nin temyiz istemlerinin reddi gerekmiştir. 2-İntifa hakkının terkini davası yönünden davalı ...Ş.nin temyizine gelince; Davalı yargılama aşamasında 31.08.2010 tarihinde taşınmaz maliki ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen intifa hakkının terkini davasında ... 3. Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın kira ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince ise taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. HMK'nın 8. maddesinde, kira sözleşmesine dayalı her türlü davaya sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 27.05.2011 gününde verilen dilekçe ile İntifa Hakkının Terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.04.2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan intifa hakkının terkinine karar verilmiştir. Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir Taşınmaz üzerinde 4721 sayılı TMK'nın yürülüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı varsa taşınmazın 14.03.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir....
davalı tarafından feshedildiğini, bu nedenle intifa hakkının konusunun kalmadığını ileri sürerek intifa hakkının iptali ile tapu kaydından terkinini istemiştir....