Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir. Şayet, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse, malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa bedelinin artırılmasını ve hatta kendisi için çekilmez hale gelmişse bu hakkın terkinini isteyebilir. Böylesine durumlarda intifa hakkı sahibinin bu hakkı kullanmakta direnmesi hakkın kötüye kullanılması sayılacağından korunamaz....
Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir. Şayet, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse, malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa bedelinin artırılmasını ve hatta kendisi için çekilmez hale gelmişse bu hakkın terkinini isteyebilir. Böylesine durumlarda intifa hakkı sahibinin bu hakkı kullanmakta direnmesi hakkın kötüye kullanılması sayılacağından korunamaz....
Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796. v.d. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir....
Noterliğince düzenlenen 20 Haziran 2013 tarih ve 19640 yevmiye nolu ihtarnamenin 3. maddesinde taşınmaz üzerindeki intifa hakkının terkini için Harçlar Kanunu'nun 58. maddesi hükmüne göre terkin harcının lehine işlem yapılan taşınmaz maliki tarafından ödenmesi gerektiği, bu nedenle terkin işlemini yapmak üzere vekil tayin edilecek bir şahıs adının bildirilmesi gerektiği belirtilmiş, davalılar tarafından söz konusu ihtarmameye karşı Kayseri Onuncu Noterliğince düzenlenen 28.06.2013 tarih 18956 yevmiye nolu cevabi ihtarnamede intifa terkin işlemi yapmak üzere vekil tayin edilecek kişi olarak ... ile ... vekaletname düzenlenmesi ve müvekkil şirketlere ulaştırılması halinde intifa terkin işlemi gerçekleştirilecektir denildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafın cevabı ihtarnamede ismi belirtilen ... ve ... adına tapudan intifa hakkının terkini işlerini yapmak üzere Ankara 63....
Şti ile davalılar arasında yapılan bayilik sözleşmesi gereğince taşınmazları üzerinde davalılar lehine intifa hakkı tanıdıklarını, dava dışı ...'in taşınmazdaki hissesini müvekkillerinden ...'e devrettiğini ancak vekaletnamede imzası bulunanlardan ...'in temyiz kudretinin bulunmamasından dolayı vekaletname ile tanınan intifa hakkının geçersiz olduğunu, ileri sürerek intifa hakkının terkinine, bayilik sözleşmesinin feshine, şimdilik 10.000 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren davalılardan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacıların Şişli 3. Asliye Hukuk 2009 /78 Esas sayılı dosyasında davalılar ... Petrolleri A.Ş. ve ... aleyhine açtıkları dava aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle yukarıda anılan dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir. Davalılar .....
Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik arasında hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.08.2008 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkı terkin edilerek, ortaklığın satış yoluyla giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; intifa hakkının terkini isteminin reddine dair verilen 12.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan ... ve diğer davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 1388 ada 14 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki davalı ... lehine tesis edilen intifa hakkının terkini ile ortaklığın satış yoluyla giderilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, intifa hakkının terkini koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmişlerdir....
terkini gerektiğini ileri sürerek taşınmazlar üzerindeki davalı lehine olan intifa hakkının terkinini talep etmiştir....
Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796. vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir. Doktrindeki hakim görüş de bu doğrultudadır. (Bkz.Prof.Dr.Şeref Ertaş. Eşya Hukuku Ankara 2004.s.463). Ayrıca intifa hakkının, iradeyi sakatlayan geçersizlik sebepleri ya da danışıklı işlem iddiasıyla terkini de istenebilir....
İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796). Kanuni intifa hakları hariç (TMK m. 495 v.d.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir....