Ortaklığının giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı var ise bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde 4721 sayılı TMK'nın yürülüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı varsa taşınmazın 14.03.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir. İntifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakati aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmelidir....
İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK'nın 700. maddesi uyarınca "Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder." Bu nedenle TMK'nın 700. maddesi gereğince inceleme yapılması gerekirken mahkemece ....'nın davaya dahil edilmemesi ve lehine olan intifa hakkı konusunda bir karar verilmemesi doğru olmamıştır....
Davalı, intifa hakkının bayilik sözleşmesinin temini amacıyla verildiğini, taşınmazın hala boş olduğunu ve davacıya ait demirbaşların da taşınmazda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı-karşı davacı ise; kooperatifin 30.05.2005 tarihli genel kurulunda dava konusu taşınmazda akaryakıt istasyonu açmak ve işletmek üzere yönetim kuruluna yetki verildiğini, bu yetkiye istinaden taşınmazda işletilecek akaryakıt istasyonu ile ilgili bayilik sözleşmesinin ön koşulu olarak 06.06.2005 tarihinde intifa hakkı tesis edildiğini, davacı tarafından intifa bedelinin ödenmediğini, sözleşmenin imzalanması amacıyla gönderilen ihtarnameye cevap verilmediğini, davacı lehine tesis edilen ipoteğin de kaldırılmadığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan ipoteğin kaldırılması ve intifa hakkının iptali isteğinde bulunmuştur....
Akaryakıt) tarafından düzenlenen “Gayri Maddi Hak Bedeli” açıklamalı faturalar karşılığında davalı tarafa ödenmiş olduğunu, fatura içerikleri ile de sabit olduğu üzere bedellerin bayilik kapsamında değil intifa hakkı kapsamında ödenmiş olduğunu, gayri maddi hak bedeli açıklamasının bu faturalara konu bedelin intifa hakkı kapsamında ve müvekkiline sağlanan kullanım hakkı karşılığında, intifa süresi ile orantılı olarak davalı makile ödendiğinin tereddüte mahal vermeyecek şekilde ortaya koymakta olduğunu, vergi hukukunda da intifa hakkı gibi taşınmaz kullanım hakkının Gayri Maddi Hak olduğunun kabul edilmekte olduğunu, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 56. maddesi kanunun 4. maddesine aykırı olan anlaşma ve teşebbüs birliği kararlarının geçersiz olduğunu ve bunun sonuçlarını açıklamakta olduğunu, maddedeki istisnai hükmün Borçlar Kanunu'nun 81 (Eski 65.) maddesinin uygulanmayacağı konusunda olduğunu, BK m 65' e göre yasaya aykırı bir amaçla verilen şeylerin sebepsiz zenginleşmeye dayanarak...
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirket lehine 15 yıl süreyle intifa hakkı tesis edilen taşınmaz üzerindeki akaryakıt satış istasyonunun davalı şirket tarafından müvekkilinin bayii olarak işletilmesi hususunda bayiilik sözleşmesinin akdedildiğini, ancak yapılan anlaşmaların Rekabet Kurumu’nun tebliğ ve kararları doğrultusunda öngörülen zamandan önce sonlandığını, davalıya intifa hakkının süresi sonuna kadar ifa edileceği inancıyla intifa bedelinin ödendiğini, ödenen tutarın kullanılmayan döneme isabet eden kısmının iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 24.000,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Adana 3.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 17.03.2009 gün, 2009/2326-3306 sayılı, 14.Hukuk Dairesinin 20.03.2009 gün, 2009/3571-3536 sayılı, 18.Hukuk Dairesinin 26.04.2010 gün, 2010/3640-6187 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, vakıf taşınmazından vakıf evladı lehine sükna hakkının kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 18.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 18.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde davacının dava dilekçesinde 'miras ve paylaşmadan doğan hakkının mahsuben mülkiyet hakkı tanınması veya intifa hakkı tanınmasını' talep ettiği, davanın ilk olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açıldığı, mahkemece davanın 'miras hakkını mahsuben mülkiyet hakkı tanınması veya intifa hakkı tanınması' olarak nitelendirilerek görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, yargılamaya ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde devam edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının talepleri açık olmadığı halde açıklatma yapılmamıştır....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun yukarıda metnine yer verilen hükümlerinden emlak vergisini taşınmazın sahibinin ödeyeceği, intifa hakkı tesis edilmesi halinde emlak vergisini malik yerine intifa hakkı sahibinin ödeyeceği,ancak taşınmaz malikinin ve intifa hakkı sahibinin bulunmaması halinde taşınmaza malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği sonucuna varılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümü; üst hakkı sahibinin inşa ettiği binalar yönünden Emlak Vergisi Kanunu'nun 3. maddesi kapsamında mükellef olarak nitelenip nitelenemeyeceğine bağlı bulunmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun üst hakkına ilişkin hükümleri değerlendirildiğinde, bir üst irtifakına dayalı olarak başkasına ait bir arazinin altında veya üstünde sürekli kalmak üzere inşa edilen yapıların mülkiyetinin, irtifak hakkı sahibine ait olduğu kuralına yer verilerek, üst hakkı sahibine inşa ettiği binalar yönünden malik olma yetkisi verilmiştir....
Taraflar arasında yapılan protokol ve iş planı gereğince davacı şirketin davalı ...Ş'nin A tipi %49 oranında A tipi pay sahibi ortağı oldukları bu hisseler üzerine B tipi hisse pay sahibi lehine intifa hakkı kurulduğu, intifa hakkı sözleşmesinin III.Sözleşme şartları bölümünün 3.maddesi uyarınca intifa hakkı kapsamında intifa hakkı sona erene kadar payın sahibine tanıdığı tüm haklar intifa alana ait olduğu, 5.maddesi uyarınca intifa hakkının yeni hastane inşaatının eksiksiz şekilde ve istenilen standartlarda yapılması ve teslim edilerek faaliyete geçmesi halinde sona ereceğinin düzenlendiği anlaşılmakla, taraflar arasındaki protokol, sözleşme ve intifa hakkı sözleşmesi hükümleri, intifa hakkının kullanımı ile ilgili taraflar arasında Konya Asliye ......
Ortaklığının giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı var ise bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde 4721 sayılı TMK'nın yürülüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı varsa taşınmazın 14.3.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir. İntifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakati aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmelidir....