Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık genel mahkemede açılıp görülen, halen evli eşler arasında inançlı işlem ve şahsi hakka dayalı tapu iptali tescil olmazsa alacak isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada mal rejiminden kaynaklanan talep olmadığı dava dilekçesinde açıklandığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 25.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : TAPU İPTALİ VE TESCİL KARAR : İzmir 11....

    Davanın inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu yönündeki hukuki nitelendirmenin yasaya ve hukuka uygun olmadığını, davacıların taşınmazı TOKİ’de kendi adlarına değil de neden davalı kızları adına aldıklarını dava dilekçesinde hiçbir surette açıklayamadıklarını, yapılan bu işlemin inançlı işlem değil muvazaa olduğunu, hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak dava açamayacağını, 3. Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin mevcut olmadığını, müvekkilinin iradesinin sakatlanmak suretiyle (davacı babasının baskısı sonucu) yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilen ve TOKİ’ye sunulmak üzere banka şubesine yazılan 06.05.2013 tarihli belgeyi verdiğini, ancak bu belgenin taraflar arasında inançlı işlem bulunduğunu göstermediğini ve davanın ispatlanamadığını ileri sürmüştür. C....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, BEDEL TAHSİLİ Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil mümkün olmadığı takdirde bedel isteği davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.04.2006 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir. Asıl ve birleşen davanın davalıları davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 7.2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar....

            DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak istinaf edenin sıfatına göre yapılan inceleme neticesinde; Dava, inanç sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde bedel istemine ilişkin olup, davacı taraf yargılama sırasında 07.10. 2019 tarihli dilekçesiyle, tapu iptal ve tescil talebinden vazgeçmiş, sadece dava konusu taşınmazlardaki 1/4 payın bedelini istemiştir. Her ne kadar davacı taraf bu dilekçesindeki talebini tam ıslah talebi olarak nitelendirmiş ise de, yapılan işlem tam ıslah değil, bir kısım taleplerden vazgeçilmesidir....

            Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; İnançlı işleme dayalı tescil isteminin dinlenebilmesi için öncelikle davacının yazılı birbelgeye dayanması gerekmektedir. Bir başka deyimle, inançlı işlemin tanık ifadeleri ile kanıtlanması olanaklı değildir. Ne var ki, HUMK.nun 292/1 maddesi uyarınca, yazılı delil başlangıcı niteliğindeki bir belgenin bulunması halinde, yazılı belge ile ispatı gereken hususun tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. HUMK.nun 292/II.maddesine göre yazılı delil başlangıcı, iddianın tamamen ispatına yetmemekle birlikte, bunun vukuuna delalet eden ve aleyhine ibraz edilmiş olan taraftan sadır olmuş bulunan belgedir. Bu nedenle, davacının dayandığı 26.6.2001 günlü sözleşmenin yazılı delil başlangıcı olarak kabulü mümkün değildir....

              Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, istinaf ilamının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın eksik ve hatalı olduğunu, kadastro tespitinden sonra var olan hukuki duruma dayanarak dava açıldığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 3.3....

                olarak müvekkili tarafından alındığını, davacının hata, hile ve gabine dayandığını ve davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, iddiaların haksız olduğunu, resmi senedin esas alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiş, mahkeme tarafından tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine, terditli tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş, karar hakkında davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu