Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesindeki anlatımlar ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde davanın İDM'nin nitelendirdiği şekilde inançlı işlem temel hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere malvarlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye "inanan" adı verilir....

Davacı tarafça açılan inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine dayalı bir davadır. Dosyaya yansıyan bilgi, belge ve deliller dikkate alındığında tedbir kararı verilebilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat şartının gerçekleştiğinden bahsetmek mümkün değildir. Yerel mahkemece yaklaşık ispat şartı yokluğu nedeni ile tedbir talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yok ise de gerekçede belirtilen İİK'nın 281/1 maddesine dayalı olarak değerlendirmenin yapılması yerinde değildir. Davacı tarafça açılan dava inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescile yönelik davadır. Tedbire ilişkin değerlendirmenin HMK'nun 389 ve devamı maddelerince yapılması gerekir. Yerel mahkemenin verdiği karar gerekçesi yerinde değil ise de sonuç itibari ile tedbir talebinin reddi yerindedir. Bu nedenlerle davacılar vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu hususlar yerinde değildir....

İnanç sözleşmesi, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak yazılı delille kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Somut olaya incelendiğinde; davacı davaya konu taşınmazları kendisinin 96.000TL'ye satın aldığını davalının kardeşi olup taşınmazların 1/2 tapusunun davalı üzerine yapıldığını bedelini ödemediğini sonradan da ödemediğini iddia etmekle davanın inançlı temlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı davacı anlatımına göre satış bedelinin ödenmemesinden ötürü tapu iptal ve tescil istemi olup tapuda yapılan satış resmi şekilde yapılmış olmakla davacının toplanan delillere göre mahkememizce tapu iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmiştir....

Aile Mahkemesinin 2021/224 Esas - 2012/512 Karar sayılı dosyası, tapu kaydı, kira kontratosu, fen bilirkişisi raporu ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, terditli olarak ödenen bedel ile yapılan zorunlu ve faydalı masraflar bedeli tahsili istemine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere malvarlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.05.2015 gününde verilen dilekçe ile inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil veya alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın alacak talebi yönünden kabulüne dair verilen 28.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Davalının, şirket adına ve ortaklar hesabına Kooperatife üye olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen 3. şirket ortağı olarak açıklanan Muammer DOĞAN kişi ile ilgili iddiaları ve açıklamaları da kabul etmediklerini. Davacının tapu iptal ve tescil ve ayrıca terditli talep edilen parasal tazminat taleplerinin ret edilmesi gerektiğini. Taşınmaz tapu kaydına konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Korkuteli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12/11/2020 tarih ve 2020/274 Esas sayılı ara kararı ile; Davalı vekilinin tedbire ilişkin yapmış olduğu itiraz talebinin reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.07.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemec dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemi olarak nitelendirilmiştir. Davacı istinaf itirazlarında inançlı işleme dayanmadıklarını, dava konusu taşınmazın prim alacaklarına karşılık kendisine taahhüt edildiğini ileri sürmüştür. Dava dilekçesinde ileri sürülen maddi vakıalar ile dava konusu taşınmazın kendisine prim alacağı karşılığı verildiğini bu hususta sözlü anlaşma olduğunu ve zilyetliğin devredildiğini, mülkiyeti nakil borcu bulunduğunu belirttiği görülmüştür. Bir davada maddi vakıaları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelemeyi yapmak hakime attir. Dava dilekçesinde ileri sürülen maddi vakıalar çerçevesinde davanın sözlü ve harici anlaşmaya dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. TBK 237. Madde (eski BK 213) uyarınca taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi şarttır hükmünü düzenlemiştir....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.09.2014 gününde verilen dilekçe ile inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....

        Hemen belirtmek gerekir ki, Mahkemece ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili olarak nitelendirildiği gözetilerek HMK’nın 140 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince uyuşmazlığın bu hukuki sebep esas alınmak suretiyle çözümlenmesi gerekeceği kuşkusuzdur. 3. Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince davanın inançlı işlem olarak nitelendirilmesinde, taşınmazların 25.05.2016 tarihinde ...'e temlik edildikleri ve davanın 21.11.2016 tarihinde açıldığı gözetilerek HMK'nın 124 üncü maddesinin uygulanmamasında ve dahili dava yoluyla kimseye taraf sıfatı kazandırılamayacağı belirterek kayıt maliki ... yönünden inceleme yapılmamasında bir isabetsizlik yoktur. 4. Diğer taraftan, davacılar aslilik - ferilik ilişkisi kurulmak suretiyle tapu iptali ve tescil isteğinin mümkün olmaması halinde davalılardan tazminat isteğinde bulunmakla taleplerini terditli olarak ileri sürmüşlerdir....

          UYAP Entegrasyonu