DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Dairemizce istinaf sebepleri ve kamu düzenine aykırılık hali bulunup bulunmadığı re'sen nazara alınarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Bu davanın da dayanağını oluşturan inançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil karşı dava ise, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında mahkemece, davanın ecrimisil isteği bakımından reddine, karşı davanın ise tazminat isteği yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davacı, 11911 ada 55 parsel sayılı taşınmazda 20/60 arsa paylı 1. kat 3 nolu meskeni; 22.12.1993 tarihinde edindiğini; davalının bu taşınmazı boşaltmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini; 5 yıllık ecrimisilin tahsilini istemiştir....
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat istemlerine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....
e tapuda devredildiğini ileri sürerek, öncelikle anılan bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmadığı taktirde şimdilik rayiç bedeli olarak 130.000,00 TL'nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama aşamasında talebini ıslahla 135.000,00 TL'ye arttırmıştır. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; inançlı işlemden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın satın alınması için davalıya ödenen bedellerin tahsili isteğine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.12.2012 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hakdüşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, bedellerini ödeyerek satın alıp adına tescil ettirdiği eşi...'ün 16 parça taşınmazdaki paylarını aralarında boşanma davası görüldüğü dönemde mal kaçırmak amacıyla davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini, satışın gerçek olmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmaz paylarını bedelini ödeyerek satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının inançlı işleme dayalı iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Davanın niteliği itibariyle, inançlı işlem ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedelin tahsili davası olduğu, 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda davacının inançlı işleme yönelik iddiasını yazılı belge ile ispat edemediği, davalı ...'ın da vekalet görevine aykırı davranmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar, Dairece; "Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davada, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası yönünden, vekaletin, davacının iradesine aykırı olarak ve zararlandırma kastıyla kullanıldığı iddiası kanıtlanamadığına göre; davacının temyiz itirazlarının yerinde olmadığı '' gerekçesi ile hüküm onanmış, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur....