Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B.İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ile davacının akraba olmasından kaynaklı güven duygusu bulunduğunu, bu güvene dayanarak dava konusu yere ilişkin inanç sözleşmesi gerçekleştiğini, inanç sözleşmesinin şartının gerçekleşmesine davalı ile anlaşarak, tapu müdürlüğüne giderek, 22607 numaralı başvuru ile taşınmazın devri hususunda başvuru yaptıklarını, bu hususun inançlı sözleşmenin ispatı açısından yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, buna dayalı olarak iddialarını ispatta tanık deliline başvurulmak istendiğini, davanın inanç sözleşmesine dayalı olarak açılmış tapu iptal ve tescil davası olsa da, HMK madde 141 gereğince irade fesadı haline dayalı olarak tapu iptal ve tescil davasının mevcut olduğunu, davalı hile ve desise ile söz konusu tapuyu kendi üzerine geçirdiğini ve iade etmediğini, sunmuş oldukları dilekçenin ön inceleme duruşmasına geçilmeden önce kanunen serbestçe tasarruf edilen zaman diliminde işleme alınmış olup iddiayı genişletmiş bulunduklarını...

    Öncelikle İlk Derece Mahkemesi tarafından dava dosyası istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş ise de; dairemizin işbölümünün yapılan incelenmesinde dairemizin taşınırlara ilişkin herhangi bir görevinin bulunmadığı, inançlı işlemler yönünden de özellikle sırf tapu kaydının iptali ve tescili talepli davalar ile görevlendirildiği, kaldı ki inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davalarının da 05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile hukukumuza girdiği ve bu içtihadı birleştirme kararının da yalnızca taşınmazlara yönelik olduğu hususunda tartışma bulunmamaktadır. Buna göre dairemizce, eldeki uyuşmazlığın hangi hukuk dairesinin görevine girdiği hususu Yargıtay uygulaması da incelenmek suretiyle ele alınıp değerlendirilmiştir. Yargıtay 4.H.D.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık inançlı işleme dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, davacının kayden mülkiyet hakkı bulunmaksızın inançlı işleme dayalı kişisel haktan kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine,07.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak yukarıda da belirtildiği gibi olayları açıklamak taraflara; nitelendirme hakime ait olup davacı tarafın açıklamalarına göre dava; inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup mahkemece hile hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi ve bu nedenle hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece, eldeki davanın inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak değerlendirilip bu kapsamda inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı nitelendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 3 parsel sayılı taşınmazı davalı yeğenine inançlı işlemle temlik ettiğini, karşılığında davalının kira ödemeyi vadettiğini ancak ödemediğini, davalının, banka hesabından 28.450 Euro çekerek araç aldığını ayrıca yine hesabından 3.350 Euro çektiğini ancak halen ödemediğini ileri sürerek çekişme konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline,1000 TL birikmiş kira alacağının davalıdan tahsiline, davalı adına alınan aracın trafik tescilinin iptali ile tesciline, ayrıca davalı tarafından çekilen 3.350 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davalarında tanık dinlenmesinin mümkün olmadığını, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

            Hukuk Dairesinin 2011/9787 Esas, 2011/13227 Karar sayılı kararı örnek alınarak, davacının taşınmazda hiç bir aşamada malik olmadığı, bu nedenle inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasını açamayacağı gerekçesi ile davanın reddine yönelik karar verilmiştir. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2011/9787 Esas, 2011/13227 Karar sayılı kararında; "...05.2.1947 tarih, 20/6 sayılı İ.B.K.’nda öngörülen nitelikteki, protokol başlığını taşıyan 24.01.2009 tarihli sözleşme inançlı işlemin belgesi olarak kabul edildiğinde, bu belgeye dayalı olarak iptal tescil isteme hakkının davacı ...’a ait olmadığı, ...’ya ait olacağı tartışmasızdır...." şeklinde değerlendirme yapılarak davacının inanç sözleşmesinin tarafı olmadığı gerekçesiyle inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasını açamayacağı belirtilmiştir. Somut olayda, yukarıda belirtildiği gibi taraflar arasında yapıldığı ileri sürülen sözlü inanç sözleşmesinin olduğu iddiası ileri sürülmektedir....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, tarafların hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar....

              Karar, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki; toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının Reddine....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14 Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,29.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu