Kaldı ki; somut olayda hiçbir şekilde gizli bağışta bulunmamaktadır. 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının tarafların sıfatı ve inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil isteği nedeniyle mutlak surette araştırılıp tartışılması gerekir. Kural olarak, davacının, tapu memuru huzurunda, bedel göstererek, resmi sözleşmeyle, davalıya yapmış olduğu temlik geçerli bir satıştır. Mahkemenin öncelikle inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasının koşullarının oluşup oluşmadığı, ispatlanıp ispatlanmadığı üzerinde durulması, koşulları varsa iptal ve tescile, yoksa taşınmazın temlik edildiği tarih, eldeki davanın açıldığı tarih dikkate alınarak bedel konusunda araştırma ve inceleme yapılarak davacının isteklerinin irdelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; belirtilen şekilde araştırma, inceleme ve niteleme yapılmadan kısmen kabul kararı verilmesi bu gerekçelerle doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ve dava dışı kardeşleri ... ve ... ile bir araya gelerek 24.06.2002 tarihinde dava konusu taşınmazı satın aldıklarını, kendisiyle birlikte davalı ve dava dışı ...’ın, ... Deniz ve Kara Araçları Tur. İnş. Tic. Ltd....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/365 E. ve 2011/241 K. sayılı dosyasına inançlı işleme dayalı olarak açılan tapu iptal tescil istekli davanın kabulle sonuçlandığı ve kararın kesinleşerek, mahkeme hükmünün 19.12.2012 tarihinde tapuya yansıdığı anlaşılmaktadır. Öte yandan inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davaları sonucu verilen kararlar yenilik doğurucu değil, açıklayıcı nitelik taşımakta olup, işlemin tarafı olan kişinin iyiniyetli olduğundan sözetme olanağı da yoktur ve tarafı bulunduğu işlem yok hükmündedir. Bu suretle oluşan tescil de yolsuz tescil niteliğinde olduğundan geçmişe yönelik ecrimisil talep edilebileceği de kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece davalıların kullanım durumu da araştırılmış değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve alacak KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde vekil edeninin yabancı uyruklu olduğunu, uyuşmazlık konusu 138 ada 4 parsel sayılı taşınmazı satın almak üzere yapılan görüşmede ve maliki vekili ile aralarında düzenlenen 21.5.2008 tarihli harici satış sözleşmesi sırasında davalının tercüman olarak bulunduğunu, tapuda devrin bedelinin tamamen ödenmesi sonrası vekil edeninin yabancı olması nedeniyle gerekli prosedürün tamamlanmasıyla yapılacağının kararlaştırıldığını, belirlenen satış bedeline ilişkin bir kısım ödemenin senet tarihinde, kalan kısmın banka havalesiyle satıcıya ulaştırılmak üzere davalıya gönderildiğini, ne var ki nizalı taşınmazın tapuda davalı adına devralındığının anlaşıldığını açıklayarak, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının...
Mahkemece, 103 ada 21 parsel sayılı taşınmazla ilgili tapu iptal ve tescil, 103 ada 19 parsel sayılı taşınmazla ilgili ecrimisil, 118 ada 10 parsel sayılı taşınmazla ilgili ecrimisil ve elatmasının önlenmesi taleplerinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “... 103 ada 19 parsel yönünden temyiz dilekçesinin reddine, 118 ada 10 parselle ilgili hükmün onanmasına....103 ada 21 parselle ilgili davadaki iddianın inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkin olduğu gözetilerek yukarıdaki ilkeler ve açıklamalar uyarınca incelenip değerlendirmeye tabi tutulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere, yanılgılı hukuki nitelendirme ile sonuca gidilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2013 NUMARASI : 2008/389-2013/502 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil, tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece, davalı Mehmet Şirin hakkındaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin kabulüne, tapu iptal tescil ile muarazanın giderilmesi ve eşyaların durum tespitine ilişkin isteklerin reddine ilişkin olarak verilen karar davalı (birleşen davanın davacısı) M.. Ö.. vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.05.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı M.. Ö.. ve vekili Avukat geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı M.. K.. vekili Avukat, davacı M.....
Hukuk Dairesi'nce temyiz talebinin reddine dair ek karar verilmiş olup bu ek kararın davalılar birleştirilen davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar-birleştirilen davalılar vekili, müdahalenin meni ve ecrimisil talebinde bulunmuştur. Davalılar-birleştirilen davacılar vekili, asıl davanın reddini savunmuş, birleştirilen davada inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Yerel mahkemece asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, davacılar-birleştirilen davalılar vekili istinaf talebinde bulunulması üzerine, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 326 parsel sayılı taşınmazın yapılan yazılı protokol uyarınca davalı ...'a teminat olarak devredildiğini, Vakıf'ın taşınmazı protokole aykırı ve danışıklı olarak diğer davalıya satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali tescil veya tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalı davanın reddini savunmuştur. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece “...Böylesi bir belge taşınmazın mülkiyetinin devri bakımından, davacı ...’a öncesinde taşınmazda mülkiyet hakkı sahibi olmadığı için taşınmazını inançlı işlemle devreden malikler gibi inançlı işleme dayalı olarak iptal ve tescil davası açma yönünde bir hak bahşetmeyeceği gibi inançlı işlemden kaynaklanan sebeple iptal tescil istendiğine göre taşınmazın naklinden kaynaklanan nedene dayalı olarak bir tazminat istemesine de yasal olanak bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 03.04.2015 gününde verilen dilekçe ile inançlı işlemden kaynaklı tapu iptali ve tescil veya tazminat, itirazın iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 09.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat ve icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı 16/07/1996 tarihinde ... Başkanlığı ile imzaladığı sözleşme ile davalı kızı adına daire satın alıp onun adına tescil ettirdiğini, daha sonra ihtiyacı olduğundan daireyi satmasını talep ettiğini ancak davalının yanaşmadığını, bunun üzerine daire için ödediği 74.820,22TL'nin tahsili amacıyla ... ......
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ecrimisil, elatmanın önlenmesi ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Asıl davaya konu elatmanın önlenmesi talebi yönünden; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 683 üncü maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü elatmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Birleşen davaya konu inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemi yönünden; İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir....