Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile bu mümkün olmazsa bedelin tazmini istemine ilişkindir. Birleşen dava ise, inançlı işleme dayalı davacı tarafından bankaya ödenen bedellerin tahsili istemine ilişkindir. İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder....

Mahkemece; davanın inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkin olduğu, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle HMK’nun 114/d ve 142. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    Buna göre, uyuşmazlığı doğuran hukuki ilişki; inançlı işleme ve 07.02.1991 tarihli taahhütnameye dayalı alacak istemi olduğuna ilişkin olup, temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasında İlk Derece Mahkemesince feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili, inançlı işlem hukuki sebebine dayalı olarak tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuş olup yargılama aşamasında davadan feragat etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur. III....

        Mahkemece her ne kadar dava nam-ı müstear'a dayalı dava olarak nitelendirilmiş ise de, dava dilekçesi, aşamalardaki anlatımlar ve "Tutanaktır" başlıklı adi belge içeriği birlikte değerlendirildiğinde davanın inançlı işleme dayalı dava olduğu konusunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. İzah edildiği üzere inançlı işleme dayalı iddianın dinlenebilmesi için yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı mahiyetinde bir belge ibraz edilmesi gerekmekte olup , her ne kadar davacı tarafından yazılı delil ibraz edilememiş ise de "tutanaktır" başlıklı belge içeriği incelendiğinde davacı ile davalıların murisi tarafından imzalandığı ve içeriği itibariyle yazılı delil başlangıcı mahiyetinde belge olduğu tartışmadan uzaktır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

          İçtihadı Birleştirme kararının sonuç bölümünde ifade olunduğu üzere, inançlı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatı, şekle bağlı olmayan yazılı delildir. İnanç sözleşmesi olarak adlandırılan bu belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi gereklidir. Bunun dışındaki bir kabul, hem İçtihadı Birleştirme kararının kapsamının genişletilmesi, hemde taşınmazların tapu dışı satışlarına olanak sağlamak anlamını taşıyacağından kendine özgü bu sözleşmelerle bağdaştırılamaz. 5.2.1947 tarihli 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Şayet, ispat külfeti kendisinde olan tarafın yazılı bir belgesi yok ise ancak taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu, yazışmalar gibi birtakım belgeler var ise bunların yazılı delil başlangıcı sayılacağı ve iddianın her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı hale geleceği sabittir....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalılar vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun kabulü ile hüküm ortadan kaldırılarak, davanın inançlı işlem hukuksal nedenine dayandığı, inançlı işleme dayanan tapu iptali ve tescil davalarında miras payı oranında iptal ve tescil istenemeyeceği gerekçesiyle davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. Öte yandan; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar....

                Sayılı ilamı doğrultusunda hukuka ve usule aykırı olarak taşınmaz değerine ilişkin inançlı işlemin tanıkla ispatının mümkün olmadığı, inançlı işlemin ispatına yarar herhangi bir yazılı delilinde bulunmadığı, her ne kadar T12 tarafından açılan dava kabul edilmiş ise de taşınmazların dava tarihi itibariyle T12 adına kayıtlı olmadığı, kabul beyanının bu nedenle diğer davalılar bakımından hüküm teşkil etmeyeceği, dava konusu taşınmazların davalı T12 tarafından taşınmazları tapuda satış yoluyla T3'a devredildiği, yapılan devir sözleşmesinin resmi şekle uygun yapıldığı, resmi bir sözleşmenin aksinin ancak yazılı bir delille ispat edilebileceği, davacı tarafça ve davalı T12 tarafından T3'a yapılan devrin inançlı işleme dayalı olduğuna ilişkin herhangi bir yazılı delil sunulmadığı, davacı tarafça sunulan kredi sözleşmelerinin davacı ile davalı T12 arasındaki inançlı işleme ilişkin delil niteliğinde olduğu, diğer davalılara karşı ileri sürülemeyeceği, davacı tarafın yemin delili hatırlatıldığı halde...

                UYAP Entegrasyonu