"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki bulunduğu 180 ada, 11 parsel sayılı taşınmazda yer alan iki katlı binanın zemin katındaki daireyi ve eklentisi olan ahırı ile bahçenin bir kısmını 21.09.2006 tarihinden bu yana davalı kardeşinin bedelsiz kullanımına muvafakat ettiğini ancak taşınmazın ½ payının kendisine ait olduğu iddiasıyla iptal tescil davası açması üzerine 08/09/2006 tarihli noter kanalıyla tahliye ve 15.000.-TL ecrimisil isteği ile ihtarname keşide etmesine karşın sonuç alamadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, 18.150,00.-TL ecrimisilin işleyecek kademeli yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişmeli taşınmaz hakkında inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davası açtığını, mülkiyet uyuşmazlığı çözülmeden eldeki davaya bakılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Biga Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 17.7.2006 gün, 7126-8546 sayılı, 2.Hukuk Dairesinin 12.7.2007 gün 13908-11169 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup; boşanmış eşler arasındadır. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 14.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 14. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 01.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kişisel haktan kaynaklanan inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14 Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 11/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
davalı ile anlaşarak taraflar tapu müdürlüğüne giderek 22607 numaralı başvuru ile taşınmazın devri hususunda başvuru yaptıklarını, yargılama süresince ifade edildiği üzere taraflar arasında inançlı sözleşmenin ispatı açısından yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, buna dayalı olarak iddialarını ispatta tanık deliline başvurulmak istendiğini, ancak tanık ilk derece mahkemesi yargılama da tanık deliline başvuru yapılmadan hakkaniyete ve hukuka aykırı karara çıkmış olduğunu, Kaldı ki söz konusu uyuşmazlıkla ilgili olarak dava inanç sözleşmesine dayalı olarak açılmış tapu iptal ve tescil davası olsa da, H.M.K. 141 gereğince irade fesadı haline dayalı olarak tapu iptal ve tescil davanın mevcut olduğunu, davalı hile ve desise ile söz konusu tapuyu kendi üzerine geçirdiğini ve iade etmediğini, ilk derece mahkemesine sunmuş oldukları bu dilekçe ön inceleme duruşmasına geçilmeden önce kanunen serbestçe tasarruf edilen zaman diliminde işleme alınmış olup iddiayı genişletmiş bulunduklarını...
İlk Derece Mahkemesince "dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. İnanç sözleşmeleri 05/02/1947 tarihli 20/6 sayılı Yargıtay içtihatı birleştirme kararında da belirtildiği üzere, ancak yazılı delil ile ispatlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların imzalarını taşıyan ve taşınmazın tapuda tescil tarihinden önce düzenlenmiş bir belge olmalıdır. Belirtilen nitelikte bir delil bulunmasa da, karşı taraf elinden çıkmış HUMK 292. Madde kapsamında yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa, inanç sözleşmesinin tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanması mümkündür. Davacı, davalı üzerinde kayıtlı taşınmazın belli bir bölümünün bedelini kendisinin ödediğini, tapusunun ileride kendisine intikal ettirilmek üzere davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil talebinde bulunulmuştur. Davacı iddiasına dayanak olarak tanık beyanlarını göstermiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil, ikinci kademede tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22.10.2018 gün ve 2016/7481 Esas, 2018/6975 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nın 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı ve davalı ... vekilinin istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı ve davalı ... vekilinin istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7....
-KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, tapu iptal tescil isteminin kabulüne, dahili davalı ... hakkında usûlüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ve dahili davalı tarafından temyiz edilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki; inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptal tescil davalarında kayıt maliki olmayan ilk el hakkında dava açılmışsa, inançlı işlemin ispatı sağlanmadan sonraki devirler nedeniyle TMK'nun 1023. maddesi kapsamında inceleme yapılamayacağından inançlı temlik yapılan ilk el, şeklî zorunlu dava arkadaşlığı çerçevesinde davaya dahil edilebilecektir. Somut olayda, dahili davalı ... ilk el olduğuna göre, davanın kabulü hâlinde hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kurulması hatalı ise de, bu husus davacı tarafından temyiz konusu yapılmadığı için anılan yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiştir....
Burada önemle belirtmek gerekir ki, inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen kararlar açıklayıcı nitelikte olduğu için ve davalı, taşınmazı 31/12/2012 tarihinden itibaren işgalci olarak kullandığı için bu tarihten itibaren ecrimisil alacağı talep edilebileceğini. Bu hususun Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarıyla sabit olduğunu; (Yargıtay 1. HD., E. 2014/20017 K. 2015/4515 T. 29.04.2015) "Öte yandan inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davaları sonucu verilen kararlar yenilik doğurucu değil, açıklayıcı nitelik taşımakta olup, işlemin tarafı olan kişinin iyiniyetli olduğundan sözetme olanağı da yoktur ve tarafı bulunduğu işlem yok hükmündedir....