Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.05.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı kayınpederi ...'la aralarındaki inançlı işlem gereği davalı ... adına alınan taşınmazın kendisine ait olduğunu, diğer davalı ...'e taşınmazın muvazaalı olarak temlik edildiğini ileri sürerek, taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalılardan ... dava konusu taşınmazın yarı payının davacıya ait olduğunu beyan etmiştir. Diğer davalı ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen mahkeme kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince, inançlı işlem savunmasının kesin delille ispatlanamadığı, delil başlangıcı niteliğinde sayılabilecek belge de bulunmadığı gerekçesiyle yerinde görülerek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....

      Mahkemece, tapu iptal-tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “…dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davacının "inançlı işlem" hukuksal nedenine dayanarak eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; tüm dosya içeriğinin ve toplanan delillerin "inançlı işlem" hukuki nitelendirmesi çerçevesinde yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirilmesi, taraflar arasında yazılı delil ya da yazılı delil başlangıcı sayılabilecek bir belgenin bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması isabetsizdir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafından inançlı işlem iddiasına yönelik yazılı delil sunulmadığı, ancak dava konusu taşınmazın davalıya bedelsiz olarak devredildiği gerekçesiyle tapu iptal-tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.05.2014 gününde verilen dilekçe ile inançlı işlem nedeniyle tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, dava dışı 3. şahıs vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteğinin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inançlı işlem nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 341 ada 2 parsel sayılı taşınmazını vergi borçları ve cezaları nedeniyle dava dışı aile dostu ...'a devrettiğini, taşınmazdaki kiracı ile anlaşmazlık yaşaması nedeniyle daha sonra davalı eşi...'nın dayısı davalı ...'a devrettiğini, davalı eşi... ile boşanmaya karar verdiklerini, ancak boşanma kararı kesinleşmeden davalı ...'nın dava konusu taşınmazı davalı ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.12.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 19.12.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 3 parsel sayılı taşınmazı davalı yeğenine inançlı işlemle temlik ettiğini, karşılığında davalının kira ödemeyi vadettiğini ancak ödemediğini, davalının, banka hesabından 28.450 Euro çekerek araç aldığını ayrıca yine hesabından 3.350 Euro çektiğini ancak halen ödemediğini ileri sürerek çekişme konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline,1000 TL birikmiş kira alacağının davalıdan tahsiline, davalı adına alınan aracın trafik tescilinin iptali ile tesciline, ayrıca davalı tarafından çekilen 3.350 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davalarında tanık dinlenmesinin mümkün olmadığını, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

                “Mülkiyet hakkına” dayanarak, inançlı işlem iddiasıyla açılan tapu iptal davası ile “şahsi hakka” dayanarak inançlı işlem iddiasıyla açılan tapu iptali davası arasında farklılık bulunmaktadır. Şöyle ki, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal davasında, davaya konu taşınmazın mülkiyetinin önceden davacıda bulunduğu, teminat amacıyla veya başka bir sebeple davalıya devredildiği ve yapılan inanç sözleşmesi gereğince taşınmazın mülkiyetinin davacıya iadesi gerekirken, davalı tarafın bu inanç sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle iadeye yanaşmadığında tapunun iptali ile davacı adına tescili talep edilmektedir. Mülkiyet hakkına dayanan inançlı işlem nedeniyle açılan tapu iptali davasında, davacı taraf mülkiyetinde bulunan taşınmazı resmi akit ile davalıya devrettiğinden senede karşı tanıkla ispat yasağını düzenleyen HMK'nın 201. maddesi nazara alınarak, taraflar kardeş olsalar bile resmi sözleşmenin aksi tanıkla ispat edilemez....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.03.2001 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tapu iptali ve tescil istemi bakımından kabulüne dair verilen 23.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede ise yapılan ödemelerin tahsili isteklerine ilişkindir. Davalı, taşınmazın kendi parasıyla satın alındığını, davacının yaptığını iddia ettiği ödemelerin ise aslında bağış olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının tapu iptali ve tescil istemi kabul edilmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.01.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir....

                      UYAP Entegrasyonu