"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Asıl dava; bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava ise inançlı işlem olmadığı takdirde muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup mahkemece; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin kabulüne, karşı davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm karşı davanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Öncelikli istek inançlı işleme dayalı iptal tescile ilişkin olduğundan bu ihtilaf çözümlendikten sonra muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak inceleme yapılabileceği anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/365 E. ve 2011/241 K. sayılı dosyasına inançlı işleme dayalı olarak açılan tapu iptal tescil istekli davanın kabulle sonuçlandığı ve kararın kesinleşerek, mahkeme hükmünün 19.12.2012 tarihinde tapuya yansıdığı anlaşılmaktadır. Öte yandan inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davaları sonucu verilen kararlar yenilik doğurucu değil, açıklayıcı nitelik taşımakta olup, işlemin tarafı olan kişinin iyiniyetli olduğundan sözetme olanağı da yoktur ve tarafı bulunduğu işlem yok hükmündedir. Bu suretle oluşan tescil de yolsuz tescil niteliğinde olduğundan geçmişe yönelik ecrimisil talep edilebileceği de kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece davalıların kullanım durumu da araştırılmış değildir....
-KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece, iddiaların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacılar, miras bırakanlarının yapmış olduğu temlikin inançlı işleme dayalı olduğunu ileri sürerek, tapunun iptali ile miras payları oranında tescilini dava etmişlerdir. Bu durumda, davacıların miras bırakanı Gani'nin terekesinin el birliği mülkiyete tabi olduğu, dayanılan hukuki sebebe ilişkin açılacak iptal ve tescil davalarının tereke adına açılması ... Medeni Kanunun 701 ve devamı maddeleri gereği zorunludur. Ancak eldeki davada pay oranında istekte bulunulduğundan, açılan davanın dinlenme olanağı yoktur....
Maddesine göre hak düşürücü sürenin geçtiği, bağıştan rücu hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteği yönünden ise, tapuda taraflar arasında bağış değil satış yapıldığı, aktin tarafı davacının muvazaa iddiasına da dayanmayacağı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacının 16.8.2005 tarihli akitle 56 nolu parselin tamamını arsa niteliği ile dava dışı A.. G..'e satış suretiyle temlik ettiği, 17.8.2005 tarihinde Aydın'ın aynı taşınmazın tamamını davacıya satış suretiyle geri devrettiği, taşınmazda 12.10.2005 tarihinde kat irtifakı kurulduktan sonra davacının 17.10.2005 tarihli akitle aynı parseldeki 2 nolu bağımsız bölümü dava dışı A.. G..'e yine satış suretiyle devrettiği 18.10.2005 tarihinde Aydın'ın aynı bağımsız bölümü davalıya satarak adına sicil kaydının oluştuğu kayden sabittir. Bu durumda; dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davanın inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. ./.....
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 15.12.2020 tarihli ve 2020/7 Esas - 2020/669 sayılı karar süresi içinde davacı ... mirasçıları vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra,dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: - KARAR - Dava, inançlı temlik hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili isteğine ilişkin olup; davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “Dava, inançlı temlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili isteğine ilişkindir, öncelikle davada yer almayan mirasçıların olurunun alınması ya da miras şirketine Türk Medeni Kanunu'nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, böylelikle davanın görülebilirlik koşulu yerine getirildikten sonra işin esası bakımından bir karar...
İddianın ileri sürülüş biçimi ve içeriğinden ve tapu kayııtlarından taşınmazın davacının nam ve hesabına olmak ve davacıya iade edilmek üzere davalı adına tescil ettirildiği iddiası ile açılan eldeki davanın nam-ı müstear olarak adlandırılan inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin bir dava olduğu görülmüştür. Bu nedenle, Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 21.06.2019 tarih ve 678 sayılı İş Bölümü kararı gereğince bu tür davalarda verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurularını inceleme görevinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine ait olduğu anlaşılmakla, dosyanın görevli Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle: 1- İş bölümü yönünden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın istinaf incelemesini yapmakla görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, Dair, 6100 sayılı HMK'nın 352/1....
İddianın ileri sürülüş biçimi ve dosya kapsamına göre dava, inançlı temlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde taşınmazların davacılar adına kayıtlı iken davalı adına tescil gördüğü anlaşılmıştır. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2021 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2021 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Mülkiyet hakkına dayanılarak açılmış ve bu hakkın gerçek sahibine hükmen nakledilmesini amaçlayan tapu iptal davaları (TMK m. 705 ve 716) sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.-2. Hukuk Dairesinin görev alanındadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen 01/09/2020 tarihli kararı ve davanın açıklanan niteliği gereğince istinaf başvurusunu inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.-2....
İddianın ileri sürülüş biçimi, ileri sürülen beyanlar ve talep sonucuna göre, eldeki uyuşmazlıkta davalı tarafın, hak sahibi olduğunu iddia eden davacıyı daha önce kendisine inandırması söz konusu olmadığından davaya konu istemin inançlı işlem hukuki sebebine değil, şahsi hak iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğunda kuşku bulunmamaktadır. 5. Bu durumda mahkemece hukuki uyuşmazlıkla ilgili olarak; inançlı işlem hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil olarak hukuki niteleme yapılması doğru olmayıp, uyuşmazlık şahsi hakka dayalı tescil istemi niteliğinde olduğundan bu doğrultuda yargılama yapılarak oluşacak sonuca göre dosya kapsamına uygun bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle, 1....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Alım Hakkından Kaynaklanan K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, ecrimisil ve muhdesat aidiyetinin tespiti isteklerine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kadastro kesinleştikten sonraki tapuda yapılan temlikin iptali istemiyle inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin Yargıtay Büyük Genel Kurulumun 21.01.2013 gün ve 1 sayılı kararının yürürlüğe girdiği 9.2.2013 tarihi itibarı bu iş bölümü kararının ortak hükümler bölümünün 1. maddesi uyarınca hükmün temyiz incelemesini yapmak görevi 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, dava dosyasının 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından 18.11.2013 tarih, 2013/14832-16088 sayılı kararı ile Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, görevi Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 17.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....